CTP’den Tatar’a New York Uyarısı
2017 yılında Crans Montana’da Kıbrıs müzakere sürecinin başarısızlığa uğraması sonrasında uzunca bir zaman devam eden durgunluğun artık aşılması gereklidir.
Yakın geçmişte atadığı Kişisel Temsilci Sayın Maria Angela Holguin Cuellar’ın başlattığı temasların ardından BM Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres’in toplum liderleri ile ayrı ayrı da olsa görüşmeye başlaması, diplomatik bakımdan son derece önemlidir.
Genel Sekreter Sayın Antonio Guterres’le yarın görüşeceği açıklanan Sayın Ersin Tatar’ın bu önemli görüşmeyi berhava etme lüksü yoktur.
Sayın Tatar’ın New York ziyareti öncesinde yaptığı açıklamalar hem çelişkilerle doludur, hem de uluslararası camiada ‘Kıbrıslı Türklerin çözüm istemediği’ algısını yaratma riski taşımaktadır.
Bir yandan henüz kimsenin net olarak anlayamadığı ‘egemen eşitlik’ ve ‘eşit uluslararası statü’ ön şartını seslendiren Sayın Tatar, diğer yandan ‘bazı ambargo ve izolasyonların kaldırılması’ndan söz etmekte fakat BM zemini olan ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarını göz ardı etmektedir.
Sayın Tatar, BM Genel Sekreteri’yle yapacağı görüşmede de bu argümanlarını tekrarlarsa, elbette müzakere süreci başlayamayacak ve kuvvetle muhtemeldir ki bunun sorumluluğu zarar verici olacaktır. Çünkü BM’nin Kıbrıs’la ilgili mandası ‘federal çözüm’dür ve başka bir modelin müzakere edilebilmesi mümkün değildir.
Tekrar belirtmek isteriz ki, eşzamanlı siyasi iradenin oluşturulabilmesi amacıyla gelecekteki resmi müzakere yöntemlerinin aciliyet duygusu içinde belirlenecek olan bir takvime bağlı ve sonuç odaklı olması gerektiği görüşündeyiz.
Statükonun devamının kabul edilebilir ve sürdürülebilir olmadığı gerçeğinden hareketle, statükoya geri dönüş olmayacağı BM tarafından baştan güvence altına alınmalıdır.
Ayrıca siyasi eşitlik ve BM Güvenlik Konseyi kararlarında belirtildiği şekliyle bu ilkenin doğal sonuçları olan dönüşümlü başkanlık ile en az bir Kıbrıslı Türk’ün olumlu oyu olmadıkça herhangi bir federal idarenin karar alamayacak olmasının pazarlık konusu haline getirilmeyeceği açık bir biçimde ortaya konulmalıdır.