Kıbrıs Sorunu ve Taşınmaz Mal Paneli: Uzmanların Değerlendirmeleri
Kıbrıs Sorunu ve Taşınmaz Mal Paneli, uzmanların değerlendirmeleriyle derinlemesine inceleniyor. Kıbrıs’taki emlak durumu, hukuki süreçler ve çözüm önerileri hakkında bilgi edinin. Detaylar için hemen tıklayın!
Kıbrıs Sorunu ve Taşınmaz Mal Paneli
10 Eylül’de, Concord Tower Otel’de saat 18:00’de gerçekleştirilen panele, alanında uzman pek çok isim katıldı.
Panelin moderatörlüğünü Doç.
Dr.
Hayriye Kahveci Özgür üstlenirken, konuşmacılar arasında DAÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof.
Dr.
Ahmet Sözen, Taşınmaz Mal Komisyonu Eski Başkanı ve Emekli Büyükelçi Ayfer Said Erkmen, Uluslararası İlişkiler Uzmanı ve Müzakere Heyeti Eski Üyesi Dr. İpek Borman, Uluslararası Hukuk Uzmanı Murat Metin Hakkı ve İnşaat Mühendisi Özalp Nailer yer aldı.
Panele, Cumhurbaşkanı Vekili ve Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, milletvekilleri, belediye başkanları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri gibi birçok önemli isim katılım sağladı. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Doç.
Dr.
Abdullah Ekinci, açılış konuşmasında Kıbrıs sorununun yalnızca siyasal değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal boyutlarıyla da büyük etkiler yarattığını vurguladı.
Ekinci, inşaat sektörünün 2022 yılında Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın %6’sını oluşturarak yaklaşık 74 milyar TL katkı sağladığını belirtti.
Ayrıca, sektördeki belirsizliklerin Yabancılar için Taşınmaz Mal Edinme ve Uzun Vadeli Kiralama Yasası’nda yapılan değişiklikler ve Güney Kıbrıs’ta bazı kişilerin tutuklanması gibi olaylarla arttığını ifade etti.
Ancak bu belirsizliklerin tartışılarak çözüme kavuşacağına ve panelin sektöre fayda sağlayacağına olan inancını dile getirdi.
Panelde, bilimsel veriler ve grafikler ışığında taşınmaz mal yasasındaki değişikliklerin sektöre etkileri detaylı bir şekilde ele alındı.
Yaklaşık üç saat süren etkinlikte, katılımcılar sektöre dair sorularını yöneltip, yol gösterici tartışmalara katkıda bulundu.
Prof.
Dr.
Ahmet Sözen, hızla gelişen inşaat sektörünün ada ülkesine uygun olup olmadığı konusunda kritik değerlendirmelerde bulunurken, son 15 yılda değişen güç dengelerinin sektörü nasıl etkilediğine vurgu yaptı.
Dr. İpek Borman ise yıllardır süren müzakereler neticesinde mülkiyet konusunda önemli bir bilgi birikimi oluştuğunu ve ciddi aşama kaydedildiğini dile getirerek, kapsamlı çözüm çerçevesinde nasıl bir mülkiyet rejiminin şekillenmekte olduğunu katılımcılara aktardı.
Taşınmaz Mal Komisyonu Eski Başkanı Ayfer Said Erkmen, komisyonun bugüne kadar yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi vererek, yaklaşık 7.705 başvuru yapıldığını, 1.840 dosyanın karara bağlandığını ve 277 milyon sterlin ödeme gerçekleştirildiğini belirtti.
Taşınmaz Mal Komisyonu’nun Kıbrıs Türkü için altın tepside sunulmuş bir fırsat olduğunu belirten Erkmen, Komisyonun etkin bir şekilde çalıştırılması gerektiğini, Rum malı üzerinde inşaat yapmış olan firma sahiplerinin gecikmeksizin 13/2008 yasası çerçevesinde Rum mülk sahibi ile temasa geçmelerini ve bulunacak çözümle uluslararası engelin de aşılacağını ifade etti.
Uluslararası Hukuk Uzmanı Murat Metin Hakkı, Komisyon işleyişinde etkinliğin artması için çeşitli öneriler sundu. Özetle, ülkede Kapalı Maraş dahil üçüncü kişilere tahsis edilmemiş yaklaşık 600,000 dönüm arazi olduğunu ve bunların yerli ya da yabancı yatırımcılara mevcut mevzuata uygun şekilde 1974 kayıtlı malik ya da yasal mirasçı ile anlaşılarak satış olanağının yaratılması için yasal düzenleme yapılmasının önemli olduğunu belirtti.
Ayrıca, tazminat ödemeleri ile ilgili olarak kamu yükünün özelleştirilebileceğini, tamamen gönüllülük esasına göre hükümlü tazminatın tamamını ya da bir kısmını üstlenmek isteyen şirketler ya da mevcut tasarrufçulara belli vade ve oranlara yayılabilecek vergi indirim ya da muafiyet sunulabileceğini aktardı.
Hakkı, ardından Kapalı Maraş konusuna değinerek, hukuki ve siyasi açıdan karmaşık görünen bu konunun çözümü için uluslararası mahkeme kararları ve milli hassasiyetler arasında bir denge kurulması gerektiğini ifade etti.
Taşınmaz Mal Komisyonu’nun Maraş karnesinin zayıf olduğunu ve yakın zamanda bu konu ile ilgili somut adımlar atılması gerekeceğinin altını çizdi.
Maraş’ın belli bölümlerinde Güney’deki vakıf mallarıyla takas seçeneğinin de kullanılabileceğini ve böylece hem Evkaf’ın Maraş masasına önemli bir aktör olarak döndürülüp, hem de Güney’de Türk malları ile ilgili hukuki rejimin sıkıntıya düşmesinin sağlanabileceğini vurguladı.
Son olarak, İnşaat Mühendisi Özalp Nailer, mülkiyetin hukuka dayalı bir insan hakkı olduğunu vurguladı ve Taşınmaz Mal Komisyonu’nun bu hukuk yolu olduğunu belirtti.
Rum yönetiminin bu konuda aldığı kararların siyasi ve KKTC ekonomisine karşı yapılmış bir saldırı olduğunu savundu.
Yaptıkları KKTC Yap-Sat Sektörü Veri Analizi sonuçlarından bahseden Nailer, 2021-2024 yılları arasında piyasaya arz edilen konutların yatırım amaçlı olduğunu ve sadece 1,804 dönüm arazi kapladığını, bunun da KKTC toplam arazisinin yalnızca %0,07’sine karşılık geldiğini belirtti.