Demokrat Parti’den KKTC Cumhuriyet Meclisi Olaylarına Tepki
Demokrat Parti, KKTC Cumhuriyet Meclisi’ndeki son olaylara sert tepkisini dile getirdi. Parti, yaşanan gelişmelerin demokrasiyi zedelediğini vurgulayarak, ulusal çıkarların korunması gerektiğini belirtti.
Demokrat Parti’den Açıklama
Demokrat Parti (DP), Genel Sekreter Serhat Akpınar imzasıyla, bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhuriyet Meclisi’nde yaşanan olaylar hakkında bir basın açıklaması yayınladı.
Yapılan açıklamada, yaşananların utanç verici olduğu ve bu duruma neden olanların şiddetle kınandığı vurgulandı.
DP, bu durumu KKTC halkıyla paylaşarak, sorumluları halka şikayet ettiklerini ifade etti.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “KKTC halkı, 2022 yılında yapılan seçimlerde, refah seviyelerinin artırılması, iradelerinin mecliste temsil edilmesi ve daha iyi bir yaşam düzeyine ulaşmaları için şu anda mecliste bulunan milletvekillerine oy vermiştir.
Ancak, Cumhuriyet Meclisi tarihinde bir ilki daha yaşıyoruz.”
DP, CTP milletvekillerinin halkın refahını artırmak ve geçmişten gelen büyüyen sorunları çözmek yerine, mecliste anarşi ve kaos yaratmayı tercih ettiğini belirtti.
Bu davranışların, halkın iradesini gasp etme çabası olarak değerlendirildiği ifade edildi. “Bütçe görüşmelerinin bir hafta daha gecikmesine neden oldukları için, herhalde yataklarında huzur içinde uyuyacaklardır!” denildi.
Uzun zamandır halkın sorunlarını çözmek yerine sorun yaratma yönünde hareket edenlere çağrıda bulunarak, “Gelin bu sevdadan vazgeçin!
Halka rağmen amaçlarınıza ulaşamazsınız.
Enerjinizi kaos ve karışıklık çıkarmak yerine, çözüm odaklı politikalar izlemeye harcayın.” ifadelerine yer verildi.
DP, tüm engellemelere rağmen KKTC’yi demokrasi adası yapma çabalarının halktan aldıkları güçle devam edeceğini de belirtti.
Cumhuriyet Meclisi’nde yaşanan ve KKTC’nin tarihine, halkına yakışmayan bu üzücü durumların bir daha yaşanmaması için tüm partileri sağduyulu olmaya davet etti.
Ayrıca, Meclis Başkanlığı seçimlerinin yapıldığını ve Ziya Öztürkler’in başkan olarak seçildiğini hatırlattı.
Ancak, yasa yapıcıların meclis iç tüzüğünü, seçim ve halk oylaması yasasının dışında tuttuğu belirtildi.
Bu bağlamda, “Halkımız şunu bilmelidir: Cumhuriyet Meclisi iç tüzüğü, meclis başkanlık görevini iktidar partisine, yardımcılığını ise muhalefet partisine vermiştir.” denildi.
Muhalefetin, iktidar partisinin önerdiği herhangi bir adaya olumlu oy vermediği, iktidar ve koalisyonun adayı en yüksek oyu alarak kendi içinde bu seçimi sonlandırdığı belirtildi.
Oy pusulalarındaki mühürlerle ilgili de önemli uyarılar yapıldı. “Birden fazla mühür, Cumhuriyet Meclisi iç tüzüğü içerisinde ifade edilmemiştir ve geçersizdir.” denildi.
Muhalefet, iç tüzükteki maddelerin yeniden düzenlenmesi için iktidar partileriyle ortak akıl ve uzlaşı ile hareket etmesi gerektiği vurgulandı. “Bugün Cumhuriyet Meclisinde gurubu olmayan ve mecliste temsil edilen siyasi partilerin neden meclis başkanı adayı gösteremediği ve neden meclis komitelerinde görev alamadıkları sorgulanmalıdır.” şeklinde bir eleştiri yapıldı.
İç tüzüğü hazırlayan geçmiş yasa yapıcılarının bu konulara yer vermediği ifade edildi.
Halkımız ayrıca şunu da bilmelidir: “Yasama iç tüzüğüne bağlı ihtilaf olabilecek herhangi bir konu Anayasa Mahkemesi’ne taşınamaz.” denildi.
Kuvvetler ayrılığı ilkesinde yasama, iç tüzükteki boşlukları kendi içinde düzeltebilir.
Bu nedenle, Cumhuriyet Meclisi’nde yasa yapma yetkisi olan tüm milletvekillerinin ortak hareket ederek iç tüzükteki boşlukları gidermeleri gerektiği ifade edildi.
Ekolojik davranış bütünlüğünden hızla uzaklaşılması gerektiği vurgulandı. “Biz ant içtik, Ziya Bey o koltuğa oturmayacak!” diyerek, seçilmiş bir meclis başkanının çalışma faaliyetlerini engellemeye çalışmanın kabul edilemez olduğu belirtildi.
Bizim için:
Başka Cumhuriyet Meclisi yok!
Başka KKTC yok!