CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy’dan Siyasi Değerlendirmeler ve Kıbrıs Sorunu Üzerine Açıklamalar
CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, siyasi değerlendirmeleri ve Kıbrıs sorunu üzerindeki açıklamalarıyla dikkat çekiyor. Akansoy’un görüşleri, bölgedeki siyasi dinamikler ve çözüm önerileri hakkında derinlemesine bir analiz sunuyor.
Akansoy’dan Siyasi Değerlendirmeler
Sözlerine Özker Özgür ve Salih Miroğlu’nu anarak başlayan CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, bu isimlerin siyasette dürüstlüğün ve etik değerlerin sembolleri olduğunu, toplumda büyük bir saygı gördüklerini ifade etti.
Meclis başkanlığı seçiminde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Akansoy, Meclis Başkanının iç tüzük gereği iktidar tarafından belirlendiğini hatırlatarak, bu durumun uzlaşının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Geçmişte birçok Meclis Başkanının geniş bir uzlaşıyla seçildiğini belirten Akansoy, “UBP kendi adayını çıkarmaya karar verdi.
Ancak hukuksuzluğu kabul etmediğimizi 13 Kasım’da yaptığımız basın toplantısında dile getirerek yeni bir hamle yaptık” dedi.
Ziya Öztürkler’in istifasının, verilen mücadele ile sağlandığını ve bunun önemli bir toplumsal kazanım olduğunu vurgulayan Akansoy, bu süreç sonunda hukukun üstünlüğü ve demokratik değerlerin tekrar ön plana çıkmasının çok önemli olduğunu belirtti.
Hükümetin birlikte hareket etme kabiliyetinin olmadığını dile getiren Akansoy, “UBP’deki kırılma, icraatları doğrudan etkileyecek bir durumdur” dedi.
Hükümetin sorunlara bütünlüklü çözümler üretemediğini, bu durumun icraatların verimliliğini baltaladığını ifade etti.
Ekonomik kriz ve erken seçim hedefinin 2025 yılını işaret ettiğini söyleyen Akansoy, KKTC tarihinde bu denli açık bir bütçenin görülmediğine dikkat çekti.
Kamu yatırımlarının neredeyse tamamen durduğunu ve yaşam standartlarında ciddi gerilemeler yaşandığını belirten Akansoy, “Mevcut hükümetin vizyonsuzluğu sürdürülemez bir durum yaratmıştır” ifadesini kullandı.
CTP olarak erken seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini gündemde tuttuklarını belirten Akansoy, toplumun talebinin de bu yönde olduğunu vurguladı. “Bu ülkedeki sorunlar, salt kaynak noktasına indirgenemez.
Bütçe ortada.
Kayıt dışı ekonomiyle mücadele edemeyen bir hükümet var.
Gelir adaleti korkunç derecede bozulmuştur.
Sağlıkta, eğitimde büyük alt yapı ve sistem sorunları, toplu ulaşım eksikliği, istikrarsız ekonomik düzen ve genel olarak hem makro hem mikro düzeyde birçok problem yaşanıyor” diye konuştu.
Kıbrıs Sorunu ve CTP’nin Uluslararası Temasları
Kıbrıs sorununa da değinen Akansoy, sürecin 2025 yılında kontrollü bir şekilde ilerleyeceğini söyledi.
Ocak ayında 5+1 toplantısının yapılacağını belirten Akansoy, “Kıbrıslı Türkler, Sayın Tatar ile birlikte özne olmaktan çıkmıştır.
Ancak önümüzdeki süreç, çözüm açısından bir dönüm noktası olacaktır” ifadelerini kullandı.
CTP’nin Sosyalist Enternasyonal’in aktif bir üyesi olduğunu hatırlatan Akansoy, Güney Kıbrıs, BM ve Türkiye ile temaslarının devam ettiğini, edeceğini söyledi.
CHP ile de samimi ve güven veren bir diyalog kurduklarını belirten Akansoy, “CTP, kimden gelirse gelsin bu ülkedeki demokratik düzene müdahaleyi kabul etmez” dedi.
Topluma Karşı Sorumluluk ve Yeni Bir Sayfa Açma İhtiyacı
Toplumdan büyük ilgi gördüklerini ve CTP’nin tüm kamuoyu yoklamalarında birinci sırada olduğunu vurgulayan Akansoy, “Göç devam ediyor, çocuklarımız gidip dönmüyor.
Toplum olarak güçlü ve etkili bir hükümetle yeni bir sayfa açmalıyız.
Mevcut hükümet büyük bir enkaz yaratmıştır, bunu yönetebilecek, düzenleyebilecek bir iradeye ise kesinlikle sahip değil” ifadelerini kullandı.
CTP’nin bu süreçte sendikalar, ekonomik örgütler, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) ve Bağımsızlık Yolu ile görüşmeler gerçekleştirdiğini belirten Akansoy, “Bizim bu topluma karşı ciddi bir sorumluluğumuz var, bunun bilinciyle hareket ediyoruz” dedi.
Var olan durumu sürdürülemez olarak niteleyen Akansoy, “Kıbrıslı Türklerin eşitliğini sağlayacak adil ve yeni bir federal düzene ihtiyaç vardır.
Biz halkımızı bugünkü koşullara kurban etmeyeceğiz” diye ekledi.