16 yaş altına toplumsal medyayı yasaklamak teknik olarak mümkün mü?

Son periyotta Avustralya’nın aldığı radikal bir karar, dünya genelinde toplumsal medyayı aşikâr bir yaş altına yasaklama tartışmalarını yine alevlendirdi. 2025 yılı prestijiyle yürürlüğe girmesi planlanan yasa, 16 yaş altındaki bireylerin toplumsal medya kullanmasını büsbütün yasaklamayı hedefliyor.

Lakin bu yasa, sadece yasal değil, tıpkı vakitte teknolojik manada da önemli bir imtihanla karşı karşıya.

Pekala, bu tıp bir uygulama sahiden mümkün mü?

Ve emsal bir senaryo Türkiye’de uygulanabilir mi?

Yaş doğrulama teknolojileri ne kadar tesirli?

Avustralya’nın yeni yasası, bu çeşit platformlarının kullanıcılarının yaşlarını doğrulamak için kayda bedel adımlarr atmasını zarurî kılıyor.

Lakin bu ‘kayda değer’ adımlarrın ne olduğu hala meçhul. Örneğin, Avustralya’da bu doğrulama süreci, kullanıcıların kimlik evraklarının taratması yahut yüz tanıma teknolojileri üzere metotlarla sağlanacak gibi… Ülkedeki Yoti ve IDnow üzere dijital kimlik doğrulama şirketleri, bu süreçte faal rol üstlenmeyi düşünüyor.

Ancak teknoloji tek başına kâfi olmayabilir.

Yaş doğrulama için kullanılan ‘selfie ile yaş tahmini’ üzere formüller, kullanıcıların kapalılığını ihlal etmeden nasıl çalışabilir?

Ayrıyeten, çocukların bu sistemleri aşmak için kimlik bilgilerini manipüle edebileceği riskleri de göz önüne alındığında (bir diğerinin selfie’sini yahut fotoğrafını kullanmak örneğin), uygulamanın aktifliği sorgulanır hale geldi.

Türkiye’de son yıllarda toplumsal medya düzenlemeleri gündemin değerli bir parçası… Bilhassa çocukların toplumsal medyada maruz kaldığı ziyanlı içeriklerin önüne geçmek hedefiyle yaş sınırlamalarına dair tartışmalar sıkça lisana getiriliyor.

Lakin Avustralya’nın yaş doğrulama teknolojilerinde yaptığı üzere kapsamlı bir altyapının Türkiye’de uygulanması mümkün mü?

Mevcut durumda Türkiye’de toplumsal medya platformlarının kullanıcı bilgileri üzerindeki denetimi hudutlu. Üstelik kimlik doğrulama süreçlerinin hem yasal düzenlemelerle hem de kullanıcı mahremiyetiyle nasıl bağdaştırılacağı büyük bir soru işareti.

Avustralya’nın ‘kayda paha adımlar’ olarak tanımladığı süreçler, bizim üzere ülkelerde önemli bir maliyet ve vakit gerektirebilir.

Avustralya’nın 16 yaş altına toplumsal medya yasaklama kararı, hem teknolojik hem de toplumsal açıdan birçok tartışmayı beraberinde getiriyor.

Türkiye’de de emsal bir yasa gündeme gelebilir, lakin uygulamanın muvaffakiyete ulaşması için altyapı ve yasal düzenlemelerin çok dikkatli planlanması gerekiyor.

Avustralya’nın 2025’te başlatacağı bu teşebbüs, benzeri bir yasa için değerli bir örnek teşkil edebilir.

Peki sizce Türkiye, toplumsal medya kullanımında bu tıp bir yaş sonu uygulayabilir mi?

Görüşlerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın!