Kıbrıs’taki Türk Tarihi Üzerine Sempozyum
Kıbrıs’taki Türk Tarihi Üzerine Sempozyum, Kıbrıs’taki Türk kültürü ve tarihini derinlemesine incelemek üzere uzmanların bir araya geldiği önemli bir etkinliktir. Tarihin izlerini keşfedin, bilgilerinizi derinleştirin.
Kıbrıs’taki Türk Tarihinin Önemi Üzerine Sempozyum
Londra Üniversitesi Oryantal ve Afrika Çalışmaları Okulu’nda (SOAS) düzenlenen önemli bir sempozyuma, Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Osman Koray Ertaş ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Londra Temsilcisi Çimen Keskin katıldı.
Ayrıca, Cezire Derneği Başkanı Mustafa Kureyşi ve eski İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi (BTCA) Başkanı Ersu Ekrem de sempozyumda konuşmacı olarak yer aldı.
Mustafa Kureyşi, İslamiyet’in ortaya çıkışından sonra bölgeye Arapların gelmesiyle ilgili tarihi bilgiler verdi.
Emevi ve Abbasiler döneminde Orta Asya Türklerinin, İslam ordularına asker olarak katıldığını belirtti.
Bu dönemlerde İslam ordularının Kıbrıs’a akınlar yaptığını vurgulayan Kureyşi, adada bu Türklerin soyundan gelen bireylerin olabileceğini ifade etti.
Ayrıca, Osmanlı öncesi Kıbrıs’ta Türk kölelerin bulunduğuna dair bilgiler paylaşarak, bazı kölelerin Hristiyanlığı seçtiğini ve bugün bazı Rumların dedelerini oluşturduklarını söyledi.
Kureyşi, Osmanlı’nın fethi öncesinde Kıbrıs’ta camiler ve medreselerin varlığına ilişkin tarihi belgeleri de katılımcılarla paylaştı.
Fetih sonrası Anadolu’dan Türklerin adaya yerleştirildiğini ve Osmanlı içi göçler nedeniyle de Türk nüfusunun arttığını dile getirdi. İngiliz belgelerinde adadaki Türklerden “Türk-Müslüman”, Rum belgelerinde ise tüm Müslümanlardan “Türk” olarak bahsedildiğini anlattı.
Ersu Ekrem ise, günümüzde Kıbrıs sorununun başlamasıyla gelişen süreçte adadaki Türklerin durumunu detaylı bir şekilde ele aldı.
Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Ertaş, sempozyumun sonunda yaptığı konuşmada, Kıbrıs’ta Türk tarihinin anlatılması ve öğretilmesinin ortak gelecek açısından büyük bir önem taşıdığını vurguladı.
Ertaş, Kıbrıs Adası’nda mevcut olan barış ortamına dikkat çekerek, iki tarafın da işbirliği yapabileceği bir fırsat ortamının mevcut olduğunu kaydetti.