2025 İşlerin Geleceği Raporu: Türkiye ve Küresel Dönüşüm

2025 İşlerin Geleceği Raporu, Türkiye’nin ve dünya genelindeki iş gücü dönüşümünü, teknolojik gelişmeleri ve yeni iş alanlarını analiz ediyor. Geleceği şekillendiren trendler ve stratejiler hakkında kapsamlı bilgi edinin.

2025 İşlerin Geleceği Raporu: Türkiye ve Küresel Dönüşüm

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2025 İşlerin Geleceği Raporu

Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayımlanan 2025 İşlerin Geleceği Raporu, iş dünyasının geleceğine dair çarpıcı veriler sunmaktadır.

Türkiye’deki anket çalışmaları TÜSİAD – Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu iş birliğiyle gerçekleştirilmiş olup, rapor, 2030 yılına kadar iş gücü piyasasında yaşanacak dönüşümün işlerin %22’sini etkileyeceğini ortaya koymaktadır.

Bu dönüşüm sonucunda 170 milyon yeni rol oluşurken, 92 milyon rolün ortadan kalkacağı ve sonucunda net 78 milyonluk bir iş artışı yaşanacağı öngörülmektedir.

Teknolojik ilerlemeler, demografik değişimler, jeoekonomik gerilimler ve ekonomik baskılar, bu dönüşümün başlıca itici güçleri olarak öne çıkmakta ve dünya genelindeki sektörleri ve meslekleri yeniden şekillendirmektedir.

Türkiye’de Enerji Teknolojileri ve İş Modelleri

Genişleyen dijital erişimin, 2025-2030 döneminde Türkiye’de işgücü piyasasında önemli değişimlere yol açması beklenmektedir.

Bu durum, ülkede faaliyet gösteren firmaların yapay zeka ve robotik gibi teknolojileri daha yoğun bir şekilde benimsemesine olanak tanıyacaktır.

Türkiye’deki şirketlerin %60’ı, enerji teknolojilerinin iş modellerini dönüştüreceğini öngörmektedir.

Bu beklentiler, ülkede en hızlı büyümesi öngörülen iş rolleri listesinde de kendini göstermektedir.

Robotik Mühendisleri, Yenilenebilir Enerji Mühendisleri ve Otonom ve Elektrikli Araç Uzmanları, önümüzdeki dönemde öne çıkması beklenen meslekler arasında yer almaktadır. İşverenler, Türkiye’de 2030 itibarıyla iş başında gereken becerilerin %44’ünün değişeceğini öngörmekte; bu oran, küresel ortalama olan %39’un üzerinde seyretmektedir.

Yapay zeka ve büyük veri, teknolojik okuryazarlık ile siber ağ ve güvenlik, ülkede en hızlı büyümesi beklenen beceriler olarak gösterilmektedir.

BU HABER SENİN İÇİN  ABD ve GKRY Arasındaki İkili Savunma İşbirliği Anlaşması Üzerine Değerlendirmeler

Bunun yanı sıra, çok dilli yetkinliklerin öneminin de küresel ortalamaya göre daha yüksek bir artış göstermesi dikkat çekmektedir.

Beceri Açığı: En Büyük Engel

Dünya çapında binin üzerinde şirketin katılımıyla hazırlanan rapor, günümüzde iş dünyasının dönüşümünün önündeki en büyük engelin beceri açığı olduğunu vurgulamaktadır. İşverenlerin %63’ü, karşılaştıkları en önemli zorluğun beceri eksikliği olduğunu belirtirken, mevcut işlerde gerekli becerilerin yaklaşık %40’ının değişmesi beklenmektedir.

Yapay zeka, büyük veri ve siber güvenlik alanlarındaki teknoloji becerilerinin talebi hızla artarken, yaratıcı düşünme, dayanıklılık, esneklik ve çeviklik gibi insani beceriler de kritik önemini korumaktadır.

Hızla değişen iş piyasasında, her iki beceri türünü de barındıran birleşik bir beceri setinin giderek daha gerekli hale gelmesi beklenmektedir. Ön saflarda yer alan roller ile bakım ve eğitim gibi temel sektörlerin, 2030’a kadar en yüksek iş artışını yaşaması beklenmektedir.

Yapay zeka ve yenilenebilir enerji alanındaki gelişmeler, iş piyasasını yeniden şekillendirerek teknoloji veya uzmanlık gerektiren birçok rolde talebi artırmaktadır.

Buna karşılık, grafik tasarımcılar gibi rutin bazı rollerin talebinde gerileme gözlemlenmektedir.

2030’daki İş Piyasasında Önemli Değişimler

Tarım işçileri, kuryeler ve inşaat işçileri gibi ön saflardaki roller, 2030 itibarıyla en büyük mutlak iş artışını yakalayacaktır.

Nüfus eğilimleri ve temel sektörlerdeki artan taleple birlikte hemşireler gibi bakım sektörü çalışanları ve eğitim alanındaki profesyoneller için önemli bir büyüme öngörülmektedir.

Yapay zeka, robotik ve özellikle yenilenebilir enerji ile çevre alanlarındaki gelişmelerin, bu uzmanlıkları gerektiren rollere olan talebi artırması beklenmektedir. Öte yandan, kasiyerler ve idari asistanlar gibi zaten gerileme eğiliminde olan rollere, üretken yapay zekanın yarattığı dönüşüm nedeniyle grafik tasarımcıların da eklenmesi dikkat çekmektedir.

120 Milyon Çalışanın İstihdam Riski

Küresel ölçekte iş dünyasının dönüşümünü en çok zorlayan etken olan beceri açığı, işverenlerin %63’ü tarafından geleceğe hazırlanmada başlıca engel olarak görülmektedir.

BU HABER SENİN İÇİN  AI takviyeli platformlar psikoloji ışığında birtakım sıkıntılar yaratabiliyor

Küresel işgücünün 100 kişi olarak temsil edildiği bir senaryoda, 59 kişinin 2030’a kadar yeniden beceri kazanması veya mevcut becerilerini geliştirmesi gerekecektir.

Ancak bu kişilerin 11’inin söz konusu eğitim imkanlarına erişemeyeceği tahmin edilmektedir.

Bu durum, orta vadede 120 milyonu aşkın çalışanın işsiz kalma riskiyle karşı karşıya olabileceği anlamına gelmektedir.

Yapay zeka, büyük veri ve siber ağ ve güvenlik alanlarındaki becerilere olan talebin en hızlı şekilde artması beklenirken, analitik düşünme, bilişsel beceriler, dayanıklılık, liderlik ve iş birliği gibi insani beceriler de kritik önemini korumaktadır. Çok sayıda gelişen iş kolunda, teknoloji ve insani becerileri harmanlayan birleşik beceri setine olan talep giderek artmaktadır.

Şirketlerin İşgücü Azaltma Stratejileri

Yapay zeka, iş modellerini önemli ölçüde dönüştürmektedir.

Küresel ölçekte işverenlerin yarısı, yapay zekanın sunduğu yeni fırsatları değerlendirmek amacıyla faaliyetlerini yeniden konumlandırmayı planlamaktadır.

Bu değişime yönelik en yaygın yaklaşım, çalışanların yeniden beceri kazanmasına veya becerilerini geliştirmesine yatırım yapmak şeklindedir. İşverenlerin %77’si bu doğrultuda adım atacağını belirtirken, %41’i yapay zekanın otomatikleştireceği bazı görevler nedeniyle iş gücünü azaltmayı öngörmektedir. İşverenlerin neredeyse yarısı ise, yapay zekadan etkilenen pozisyonlardaki çalışanlarını farklı departmanlara kaydırmayı planlayarak hem beceri açığını kapatmayı hem de teknolojik dönüşümün insan üzerinde yaratabileceği olumsuz etkileri hafifletmeyi hedeflemektedir.

Hızla gelişen teknolojiler, iş dünyası liderleri, politika yapıcılar ve çalışanları iş birliğine zorlarken, tüm paydaşların iş gücünü bu değişimlere hazırlamak ve sektörler ile ülkeler arasında ortaya çıkabilecek işsizliği önlemek için sorumluluk alması gerekmektedir.

Maliyetlerin İş Modellerine Etkisi

Yaşam maliyetlerindeki artış, işgücü piyasasında dönüşümün başlıca etkenlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. İşverenlerin yarısı, artan maliyetlerin iş modellerini dönüştüreceğini öngörmektedir.

Küresel enflasyonda gözlenen gerilemeye rağmen, fiyat baskıları ve yavaşlayan ekonomik büyümenin 2030’a kadar dünya genelinde 6 milyon işi ortadan kaldıracağı tahmin edilmektedir.

BU HABER SENİN İÇİN  Çin Merkez Bankası'ndan Faiz İndirme ve Yabancı Sermaye Stratejileri

Bu zorluklar, dayanıklılık, çeviklik, esneklik ve yaratıcı düşünme gibi becerilere olan ihtiyacı artırmaktadır.

Demografik değişimler de iş gücü piyasasında önemli bir rol oynamaktadır.

Yüksek gelirli ülkelerdeki yaşlanan nüfus, sağlık hizmetlerine olan talebi artırırken, düşük gelirli ülkelerdeki artan çalışma çağındaki nüfus, eğitim sektöründe büyümeyi tetiklemektedir.

Tüm bu farklılıklar, yetenek yönetimi, eğitim ve mentorluk odaklı iş gücü stratejilerini zorunlu hale getirmektedir.

Jeopolitik gerilimler ise işletmelerin %34’ü için en büyük endişe kaynağı durumundadır.

Ticaret kısıtlamaları ve endüstriyel politika değişimleri, birçok şirketin stratejilerini yeniden şekillendirmesine neden olmaktadır.

Bazı şirketler, offshoring veya reshoring politikalarıyla konum değişikliğine gitmeyi planlamaktadır.

Tüm bu gelişmeler, siber güvenlik gibi alanlardaki becerilere olan talebin daha da artmasına yol açmaktadır.

Somut Yatırımların Önemi

Dünya Ekonomik Forumu, hükümetleri ve iş dünyasını, işgücü piyasasında yaşanan hızlı dönüşümlere yanıt vermek ve gelecek nesillere daha adil, esnek ve sürdürülebilir bir çalışma ortamı sunabilmek adına beceri geliştirmeye yönelik somut yatırımlar yapmaya davet etmektedir.

Bu çabaların, hem küresel iş gücünün geleceğini şekillendirmede hem de ekonomik ve toplumsal kalkınmayı desteklemede kritik bir rol oynayacağı vurgulanmaktadır.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ