Güney Lefkoşa Ziyareti: Ekonomik Gerçekler ve Seçmen İlişkisi

Güney Lefkoşa’ya Bir Yolculuk Önerisi

Ekonominin güney yönüne kaymadığını savunan bakanlarımıza bir öneri sunmak istiyorum.

Bu, hem seçmenleriyle daha yakın bir temas kurmalarına yardımcı olacak hem de gerçekleri daha iyi anlamalarına olanak tanıyacak bir yolculuk olacak. Güney Lefkoşa’ya bir ziyaret gerçekleştirmeleri için onları Kermiya Kapısı’ndan geçmeye davet ediyorum.

Bu yolculuk sırasında, yanlarındaki araçlardan gelen sinirli ve mutsuz bakışları izleyerek, halkın duygularını daha iyi kavrayabilirler.

Ara bölgeden geçerken, güneydeki görevlilerin sayıca az olmasından dolayı oluşan duraklamalar esnasında, kapıya yakın olan markete yürüyen yaşlı bireylerle yüz yüze gelmemeye özen göstermeleri gerektiğini belirtmek isterim.

Bu, onların yaşadıkları utancı bir nebze olsun hafifletebilir.

Lefkoşa’nın en pahalı marketine gitmelerini özellikle tavsiye ediyorum. Çünkü burada, en çok seçmenleriyle karşılaşacaklardır.

Kuzeydeki marketlerden daha fazla seçmenin, raflar arasında sohbet ederken gözlemleyebilecekleri bir ortam bulacaklardır.

Et, peynir ve kahve gibi herkesin aşina olduğu ürünlerin, kuzeydekilerden çok daha uygun fiyatlarla satıldığını göreceklerdir.

Ayrıca, daha pahalı olan sebzelerin tercih edilmesi de dikkat çekici bir durumdur.

Zira, oluşturdukları sisteme olan güvensizlik nedeniyle, sebze ve meyveyi bile güneyden, yüksek fiyatlara almak zorunda kalan bir kitle bulunmaktadır.

Bir de kuruyemiş satın almalarını öneriyorum.

Kuzeyde satılanların ne kadar eski olduğunu tadarken, geniş bir perspektifle vatandaşlarının ne tür ürünlerle beslenmek zorunda kaldığını görebileceklerdir.

Market yorgunluğunu atmak için bir hamburger yemeleri de iyi bir fikir olacaktır.

Bu sırada, tanıdık bir yüzle karşılaşacaklarından eminim.

Burada, seçmenleriyle etkili bir iletişim kurma fırsatını bulacaklardır.

Ayrıca, park yerindeki 16 aracın 13’ünün kuzeyden geldiğine dair gözlemlerimi de paylaşmak istiyorum.

Gıda ürünleriyle sınırlı kalmayacaklarsa, ayakkabı, elektronik eşyalar ve mutfak aletleri gibi diğer ürün gruplarında da durumun farklı olmadığını belirtmekte fayda var. Şok yaşamamaları için, büyük alışveriş merkezlerinde kendilerini asla yabancı hissetmeyeceklerinin altını çizmek istiyorum. Çünkü parti meclisi üyeleri, belediye başkanları hatta milletvekili arkadaşlarını alışveriş yaparken göreceklerdir.

Bu durumu her defasında gözlemliyorum ve açıkçası yadırgamıyorum.

Bu yazının amacı, Güney’in reklamını yapmak değil.

Fakat tüm gerçekler ortadayken, bizi yanıltmaya çalışanlara bazı örnekler sunmak istiyorum.

Böyle bir yolculuğa çıkma cesaretini gösteren bir bakanımıza ben de eşlik etmek isterim.

Bir yıl önce, Kuzeydeki marketler Kıbrıslı Rumlarla dolup taşarken, bizdeki hayat pahalılığı o kadar arttı ki şimdi güneydeki marketlerde ucuz ürün sayısında ciddi bir artış gözlemleniyor.

Maliye’de tükenen parayı yeniden oluşturmak için yine vatandaşın cebine el uzatmakla ekonomi yönetilmez.

Artık sadece boş demeçlerle inandırıcılıklarını kaybettiklerini bilmeleri gerekir.

Tek hedef, alım gücünü artırmak olmalıdır.