Hindistan Merkez Bankası’nda Yeni Başkan Malhotra’nın Yaklaşımı

Hindistan Merkez Bankası’nda Yeni Dönem

Hindistan Merkez Bankası’nın (MB) yeni Başkanı Malhotra, daha esnek bir rupi politikası konusunda açık kapı bıraktığına dair sinyaller veriyor.

Kaynaklar, Aralık ayında görevi devralan Malhotra’nın, Şubat ayında gerçekleştirilecek ilk para politikası toplantısı öncesinde merkez bankası yetkilileriyle pek çok toplantı yaptığını belirtiyor.

Yeni Başkan, bankanın para birimine müdahale etme işlevlerine ilgi gösteriyor.

Ekibiyle yaptığı değerlendirmelerde, rupideki son dalgalanmalar ve değer kaybına izin verilmesi gerektiği konularında herhangi bir itirazda bulunmadığı ifade ediliyor.

Ancak, kaynaklar, bankanın genel hedefinin hâlâ rupi için belirli bir seviyeyi hedeflemekten kaçınmak olduğunu, aşırı dalgalanmaları önlemek ve spekülatif saldırılara karşı düzenli müdahalelerde bulunmak olduğunu vurguluyor.

Malhotra’nın yaklaşımına göre, durum gerektirdiğinde döviz kurlarının, önceki kapanış seviyesinden daha geniş bir aralığa izin verebileceği belirtiliyor.

Bu durum, Malhotra’nın, para birimini sıkı bir şekilde kontrol eden selefi Shaktikanta Das’tan farklı bir yaklaşım sergilediğini gösteriyor.

Das, bankanın başkanlığını yürüttüğü altı yıl boyunca, rupi üzerindeki oynaklığı, gelişmekte olan piyasalar arasında en düşük seviyeye indirmeyi başarmıştı.

Das yönetimindeki Hindistan Merkez Bankası, 700 milyar dolarlık döviz rezervi ile dünya genelinde dördüncü sırada yer aldı ve bu rezervi, para birimini savunmak için etkin bir şekilde kullandı.

Ancak, Das’ın görev süresinin sona ermesinin ardından, rupi dolar karşısında %2 oranında bir değer kaybı yaşadı.

Ayrıca, bir aylık beklenen volatilite, son bir yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

Rupinin, dolar karşısındaki değer kaybı, Rusya’ya yönelik enerji yaptırımları ve artan petrol fiyatlarıyla birlikte, dün yaklaşık iki yılın en düşük seviyesine gerilemesine neden oldu.

Hindistan’da yabancı yatırımcılar, yılın başından bu yana yerel hisselerden yaklaşık 2 milyar dolarlık bir çıkış gerçekleştirirken, net 705,5 milyon dolarlık sabit getirili menkul kıymet sattılar.

Bu portföy çıkışları, istikrarlı bir döviz kuru rejiminin yatırımcıları elde tutmak için yeterli olmadığını göstermektedir.