Türk İslami Bankacılık Sektöründeki Gelişmeler ve Gelecek Öngörüleri

Türk İslami Bankacılık Sektöründeki Gelişmeler

Fitch Ratings’in en son değerlendirmelerine göre, Türk İslami bankalarının pazar payı, 2023 yılında varlıklara göre %8,7 iken, 2024 yılında %8,1’e düşmesi bekleniyor.

Bu durum, sektördeki kredi büyüme sınırlamaları ve bazı bankalardaki sermaye kısıtlamaları nedeniyle gerçekleşiyor. Fitch, 2025 yılı için pazar payının sabit kalacağını öngörüyor.

Bankaların risk profillerine uygun bir sermaye yapısına sahip olması, sermaye oranlarının 2025 yılında istikrarlı bir seyir izleyeceği yönündeki beklentileri güçlendiriyor. İslami bankaların, piyasa maliyetlerinin oldukça yüksek olmasından dolayı, muhtemelen fırsatçı bir yaklaşım benimseyerek geleneksel bankalarla benzer şekilde uluslararası piyasalara adım attıkları görülüyor.

2024 yılı itibarıyla Türk İslami bankalarının piyasa paylarında yaşanan düşüş, kredi büyüme sınırlamaları ve sermaye kısıtlamaları neticesinde varlık, finansman ve mevduat alanlarında azalmalarla kendini gösterdi. “Yeni katılımcılara rağmen pazar payı geriledi” ifadesi, bu durumu özetliyor.

Fitch Ratings, Türkiye’de iki dijital bankanın da aralarında bulunduğu üç yeni İslami bankanın kurulmasına ve Dubai İslam Bankası’nın yatırımlarının artmasına rağmen, 2025 yılında pazar payında kayda değer bir toparlanma beklemiyor.

Eylül 2024’te Türkiye’nin kredi notuna yönelik benzer bir eylem sonrasında, katılımcı altı bankanın tamamının Uzun Vadeli İhraççı Temerrüt Notları yükseltildi.

Fitch, katılım bankalarının 2025 yılında dış finansman arayışına gireceğini öngörüyor.

Katılım bankalarının döviz likiditelerinin iyileştiği, varlık kalitelerinin ise sektör genelinde daha düşük sorunlu finansman oranları ile olumlu bir performans gösterdiği belirtiliyor.

Ancak, sermaye oranlarında yapılan düzenleyici değişiklikler ve düşen karlılık nedeniyle hafif bir azalma yaşandığına dikkat çekiliyor. 2025 yılında sermaye oranlarının istikrarlı olmasını bekliyoruz.