Apple aygıtları ortasındaki ekosistem özellikleri nedir?

Apple aygıtlarının uzun yıllardır çok fazla satmasının en değerli sebeplerinden birisi Apple ekosistemi içerisinde bulunmasıdır?

Pekala Apple’ın iPhone, iPad, Apple Watch, Mac, Apple TV, iPod ve HomePod üzere aygıtları ortasında harikaya yakın bir ahenk ile çalışmasını sağlayan Apple ekosistemi özellikleri nedir?

Cihazların ekosistemi nedir ve ne işe fayda?

Uzun vakittir aygıtlar ortasındaki ekosistem konusunda başkan olarak Apple oturuyor.

Bir markanın aygıtları ortasında yazılım ve donanım üzere yollar ile irtibat kurmasına ekosistem denir.

Entegrasyon ile aygıtlar birbirleri ortasında bağlantı kurabilir ve kullanıcıya çok daha âlâ bir hizmet sunar.

Telefonunuzda bir e-posta yazmaya başladınız ve siz telefon yerine tabletten devam etmeye karar verdiniz.

Tabletinize geçtiğiniz anda telefondaki taslağa anında tabletinizden ulaşmanız birebir ekosistemin özellikleri ortasında yer alıyor.

Apple ekosistemi uyumluluk konusunda en çok tercih edilen aygıt ekosistemleri ortasında yer alıyor.

Lakin bilhassa son yıllarda Samsung ve Huawei ekosistem konusunda Apple ile tıpkı düzeye gelmeyi başardı.

Bilhassa Huawei, Apple’ın AirDrop özelliğini Huawei Share ismiyle çok daha güçlü olarak piyasaya çıkardı.

Pekala, Apple’ın yıllardır çok övülen ekosistem özellikleri ve fonksiyonları nedir?

Apple ekosisteminin özellikleri nedir?

1. iCloud

Apple tarafından iCloud birinci olarak 2011 yılının Haziran ayında kullanıcıların karşısına çıktı.

Temel olarak iCloud için Google Drive üzere denilebilir.

Kullanıcıların belgelerini yedekleyebilecekleri ve bu belgelere aygıtları yahut web sitesi üzerinden ulaşabileceği bir platform.

iCloud tıpkı vakitte Apple aygıtların kalbi üzere görülebilir ve ekosistemin temelini oluşturmaktadır.

Zira yalnızca iCloud hesabına bağlı aygıtlar birbirleri ile tam olarak irtibat kurabilir.

Temel olarak iCloud e-posta, takvim, fotoğraflar ve dokümanlar üzere birçok belgeyi Apple aygıtları ortasında senkronize eder.

2.

AirDrop

Apple kullanıcılarının en çok sevdiği özelliklerden birisi olan AirDrop’da tıpkı iCloud üzere 2011 yılının Haziran ayında kullanıcıların hayatına iOS 7 ile birlikte girdi.

AirDrop iCloud, Bluetooth ve Wi-Fi üzere ağlar ile özel bir yazılım kullanarak evrakları süratlice birinci olarak iOS’den macOS’e aktarmayı sağladı.

Yıllar içerisinde Apple, Apple ekosistemi içerisinde AirDrop’u geliştirdi ve yüksek boyutlu evraklarda daha süratli transfer yapmayı sağladı.

Geliştirilen AirDrop ile birlikte en son gelinen kademede kullanıcıların transfer sıralarında ilişkisinin kesilmesi durumda aygıtlar bağlı oldukları rastgele bir ağı ya da kullanım imkanı varsa aygıttaki hücresel bilgi ilişkisini kullanıyor.

3.

Siri

Kullanıcılara nazaran Apple Siri üzere sesli asistanlarda hala tahtın birincisi pozisyonunda.

Siri üzere Apple ekosistemine entegre asistanlar aygıt üzerinde sesli bir denetim sağlamaya yarıyor.

Siri ile kullanıcı yalnızca talep ederek rastgele bir ayarı kapatabilir ve açabilir, bir şahsa bildiri gönderebilir, birisini arayabilir, Apple’ın HomeKit ağına bağlı aygıtları denetim edebilir.

Siri ise Apple tarafından 2011 yılının Ekim ayında iPhone 4S ile piyasaya sürüldü. 2016 yılında 1.

Kuşak HomePod ile daha çok güçlenen Siri, HomeKit ağına bağlı olan tüm aygıtları da tek başına denetim etme yeteneğini de kazandı. Öteki markalara bakıldığında Google tarafında Google Asistan, Samsung tarafında ise Bixby kullanıcıların karşısına çıkıyor.

Apple ekosistemi içerisinde bulunan kilit özelliklerden biriside Siri oluyor.

4. iMessage

iMessage temel olarak yalnızca Apple ekosistemi içerisindeki WhatsApp olarak değerlendirilebiliyor.

Yalnızca Apple kullanıcılarını kapsayan ve temel ağ olarak iCloud’u kapsayan iMessage, Apple aygıtları ortasında internet üzerinden anlık mesajlaşmayı mümkün kıldı.

Apple aygıt kullanıcıları internet üzerinden birbirlerine SMS/MMS fiyatı ödemeden fotoğraf, görüntü ve metin bildirisi yahut sesli bildiri gönderebildiler. iMessage’de Siri ile tıpkı vakitte yani Ekim 2011’de Apple tarafından tanıtıldı.

5.

Handoff

Birçok kullanıcının Apple ekosistemi içerisinde en çok sevdiği özellik ise Handoff oluyor.

Handoff ile birlikte bir Apple kullanıcısı iPhone üzerinden yazdığı e-postaya ya da okuduğu habere anında iPad ya da Mac üzere aygıtlarından devam edebiliyor.

Handoff ise 2014 yılının Haziran ayında birinci olarak iOS 8 ile birlikte taşınabilir aygıtlar için, macOS X Yosemite ile birlikte ise Mac bilgisayarlar için tanıtıldı.

Son vakitlerde Google, Samsung ve Huawei üzere birçok marka ise kendi altyapıları ile Handoff stili bir sistem ile kullanıcılara bu hizmeti sunmaya başladılar.

6.

Continuity (Süreklilik)

Continuity yani Süreklilik ismi çok fazla duyulmamış olsa da Apple ekosistemi içerisinde iCloud’dan sonra ikinci kıymetli faktör olma özelliğini taşıyor ve temeli FaceTime ve iMessage’a dayanıyor.

Apple aygıtları ortasında bulunan bu iki uygulama ile iPhone’da bulunan tüm iletiler tıpkı iCloud ağına bağlı iPad ya da Mac üzerinden görüntülenebiliyor.

Aynı formda iPhone’a gelen aramalarda birebir formda eşzamanlı olarak Mac ya da iPad’e aktarılabiliyor.

Bu sayede kullanıcı o sırada hangi aygıtını kullanıyorsa işlerini bu sayede devam ettirebiliyor.

Handoff temeline sahip bu özellik ile birlikte kullanıcılar tıpkı halde iPad, Mac, iPhone vb. aygıtları üzerinde kopyaladıkları yazı, fotoğraf, görüntü üzere evrakları da kopyala-yapıştır sistemi ile birbirleri ortasında paylaşabiliyorlar.

Bu bilhassa Handoff ile birlikte Haziran 2014’te iOS 8 ve macOS X Yosemite ile birlikte tanıtıldı.

7.

Apple Pay

Apple Hisse, Apple’ın NFC temeli ile temassız ödeme takviyesidir.

Hali hazırda sonlu ülkeler tarafından desteklenen Apple Hisse, Apple Wallet üzerine kaydedilen banka kartı (debit kart), kredi kartı yahut ön ödemeli kartlar ile ödeme yapmaya yarıyor.

iPhone 6 üzeri bir iPhone yahut Apple Watch kullanıcısı telefonunu temassız ödeme yapmayı destekleyen bir pos aygıtına yaklaştırıyor ve akabinde ödeme Apple Wallet üzerine kayıtlı olan kart üzerinden alınıyor.

Apple ekosistemi içerisinde dahil olan kısım ise Apple Hisse ile ödeme dayanağı sunan web sitelerinde kullanıcının Mac yahut iPad üzere öbür aygıtlarından süreç yaparken yalnızca Apple Hisse ile öde seçeneğine basmasının kâfi olması oluyor.

Apple Hisse ödemeyi kullanıcının tarifli kartından alıyor.

Böylece Apple Hisse ile ödeme yapılırken kullanıcının kart bilgilerinin çalınması riski büyük oranla azalıyor.

Birebir formda Apple Hisse sistemi kullanıcının kart numarasını değiştirerek kullanıcıyı tekrardan koruyor.

Apple Hisse ise birinci olarak Eylül 2014’te kullanıcıların karşısına çıktı.

Lakin Apple, bu yazının yazıldığı tarihte telefonların NFC çipinin bankalar gibi 3. parti uygulamalar tarafından kullanılmasına müsaade vermiyor.

Apple Pay’in dayanaklı olduğu ülkelere ise buradan ulaşılabiliyor.

8.

Apple Watch ve iPhone entegrasyonu

Apple, Nisan 2015’te Samsung’un Galaxy Gear akıllı saatine karşı birinci Apple Watch’ı tanıttı.

Birinci Apple Watch bilhassa telefondaki Watch uygulaması ile iPhone ile birlikte güçlü bir entegrasyona sahipti.

Birinci Apple Watch kalp atış suratını ölçüp Apple’ın Sıhhat uygulamasına kaydediyordu.

Ancak akıllı saatin Apple ekosistemi içerisine birinci dahil oluşu Apple Hisse ile gerçekleşti.

Apple Watch, iPhone üzerinden gelen bildirimleri ve aramaları gösterebilme özelliğine sahipti lakin birebir vakitte temeli iCloud olan sistem ile telefondaki Apple Wallet yani Cüzdan uygulamasına erişebiliyor ve kullanıcının Apple Hisse içerisine kaydettiği kartı Apple Watch üzerinden ödeme yapmak için kullanmaya müsaade veriyordu.

Vakit içerisinde gelen güncellemeler ile birlikte kullanıcılar Apple Watch ile Mac ve iPhone aygıtlarının kilitlerini açabilecek entegrasyona sahip oldular.

9.

AirPods ve Süratli Aygıt Bağlantısı

Apple, Eylül 2016’da birinci AirPods’u piyasaya sürdü.

Gelişen Bluetooth teknolojilerinin dayanağı ile bir arada AirPods kablosuz kulaklıkları da sistem içerisine dahil etmeye başladı.

Apple ekosistemi içerisine katılan AirPods’lar tekrar ekosistem içerisinde bulunan aygıtlara süratlice bağlanma özelliğine sahip.

Kullanıcı bir kez AirPods’unu iPhone’u üzerine bağladığında kullanıcının kulaklığını tekrardan iPad yahut Mac üzerine bağlamasına gerek kalmıyor.

Süratli Aygıt İlişkisi özelliği sayesinde Apple ekosistemi içerisine dahil olan kulaklık başka aygıtlara da otomatik olarak bağlanabiliyor.,

10.

Universal Control (Evrensel Kontrol)

Apple’ın 2020 yılında Intel’i bırakıp ARM mimarili M1 işlemciyi kullanmaya başlamasının akabinde şirket, iPad aygıtlarına da yeni Apple M1 işlemcisini entegre etmeye başladı.

Bunun akabinde birçok kullanıcı bilgisayar gücünde olma potansiyeli olan iPad aygıtları kullanmaya başladı. Şirket, 2022 yılında macOS Monterey ve iPadOS 15 ile birlikte hem Mac hem de iPad aygıtlara Universal Control yani Kozmik Denetim özelliğini getirdi.

Evrensel Denetim özelliği bir Mac ve iPad ortasında fare ve klavye paylaşımını mümkün kıldı.

Kullanıcılar bir aygıttan başkasına sürükleyip bırakma süreçlerini de yapabilmeye başladı.

Bu özellik yeniden aygıtların birebir iCloud ağı üzerinden Apple ekosistemi içerisine katılması ile mümkün oluyor.

Peki sizler bu husus hakkında neler düşünüyorsunuz?

Lütfen niyetlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında belirtmeyi unutmayın.