Balıkçılık Sektöründe Tehditler ve Halkın Bilinçlenmesi Gerekiyor
Balıkçılık sektöründe karşılaşılan tehditler ve bunların önlenmesi için halkın bilinçlenmesi kritik bir öneme sahiptir. Bu içerikte, sürdürülebilir balıkçılık ve toplumsal farkındalığın artırılması üzerine önemli bilgiler bulabilirsiniz.
Balıkçılık Sektörü Tehlikede
Balıkçılar Birliği Başkanı Kemal Atakan, dört tarafı denizlerle çevrili olan Kıbrıs’ta, mevcut teşvik politikalarının balıkçılık mesleğini tehdit ettiğini vurguladı. “Maliyetler yüksek”… dediği gibi, girdi maliyetlerindeki artış ve ekipman eksiklikleri, balıkçıların karşılaştığı sorunları derinleştiriyor.
Atakan, maliyetlerin yükselmesi nedeniyle balık fiyatlarının da arttığını belirterek, balıkçıların devlet destekleriyle birlikte teşvik beklediğini ifade etti.
Halkı Yanıltan Satışlar
Deneyimli balıkçı, çiftlikte yetişen çipura ve levrek gibi balıkların, KKTC kara sularında bulunmadığını belirtti. “Halkı kandırıyorlar” diyerek, bu tür balıkların ‘deniz çipurası’ ve ‘deniz levreği’ adı altında satılmasının yanıltıcı olduğunu dile getirdi.
Atakan, “Bu balıklar sadece çiftlik ürünleridir ve KKTC’nin denizlerinde bulunmamaktadır.
Halk bu konuda bilinçlenmeli,” dedi.
Artan Fiyatlar ve Tüketim Zorluğu
Son dönemdeki durumu değerlendiren Emine Gül ÖZER, balık fiyatlarındaki fahiş artışların, deniz ürünlerinin tüketimini olumsuz yönde etkilediğini aktardı. Örneğin, ‘Fangri’ balığının kilosu 800 TL’den satılırken, somon balığı 780 TL’den alıcı buluyor.
KKTC sularında bu balıkların yeterli koşullar nedeniyle bulunamadığını belirten Atakan, bu ürünlerin ithal edildiğini ifade etti.
Ancak, KKTC sularında rahatlıkla avlanabilen barbun (700 TL), palamut (350 TL), mezgit (280 TL), mercan (300 TL), istavrit (250 TL) ve voppa (235 TL) gibi balıklar, yerel halkın yüksek fiyatlar nedeniyle yeterince tüketilemediğini gösteriyor.
Balıkçılık Sektörünün Değeri
Balıkçılar Birliği Başkanı Kemal Atakan, balıkçılık sektörünün hak ettiği değeri bulamadığını savundu. “Sektör hak ettiği değeri görmüyor” diyen Atakan, bürokrasi ve devletin ilgisizliğinden yakındı.
Atakan, “Balıkçılar olarak derdimizi anlatamıyoruz.
Limanların iyileştirilmesi tek başına yeterli değil.
En büyük sorunumuz, girdi maliyetlerindeki artış,” dedi.
Teşvik İhtiyacı
Atakan, diğer üreticilere sunulan teşviklerin balıkçılara da verilmesi gerektiğini belirtti. “Aldığımız malzemelere en azından teşvik versinler çünkü bu yüksek maliyetler karşısında balıkçılık yok olmaya yüz tuttu,” diyerek, profesyonel olarak kayıtlı 400 tekne olduğunu, ancak balıkçıların başka mesleklere yönelmeye başladığını ifade etti. “Balıkçılık sürdürülebilir bir meslek olmaktan çıkıyor,” diye ekledi.
Halkın Seçici Davranışı
Atakan, KKTC sularında bol miktarda bulunan balık türlerinin vitamin ve mineral açısından zengin olduğunu, ancak halkın bu türlere talep göstermediğini vurguladı. “İzmarit ve Menülla gibi balıkların halk arasında yeterince rağbet görmediğini görüyoruz.
Renk ve görünüm gibi faktörler, halkın tercihlerini etkiliyor,” diyerek, bu durumun balıkçılar için büyük bir kayıp olduğunu dile getirdi.
Mevsimsel Balık Çeşitliliği
Atakan, her balığın belirli mevsimlerde daha fazla olduğunu belirtti.
Ekim ayında yoğun olarak bulunan balık türlerinin, fırtınalı ve akıntılı günlerde azaldığını ifade etti. “Iskara ve Sokan bu dönemde çıkıyor.
Voppa da yavaş yavaş artış gösteriyor,” dedi.
Ayrıca, balıkçının işini iyi yapabilmesi için teşviklerin şart olduğunu, fiyatların düştüğünü ve restoran balıklarının bulunmadığı dönemlerde fiyatların arttığını da sözlerine ekledi.