Çalışma İzin İşlemlerinde Kaos ve Denetim Eksikliği

Son zamanlarda, çalışma hayatına dair izin işlemlerinin giderek daha karmaşık bir hale geldiği ifade edilmektedir. Üç aydan beri birlikler ve odaların çalışma izin işlemlerinin engellenmesi, bu sürecin denetim dışı bir faaliyet olarak algılanmasına yol açmıştır.

Yetkililere bu konuda defalarca uyarılarda bulunulmuş, bu kararın yeniden gözden geçirilmesi için pek çok eleştiri yapılmıştır.

Ancak, gün geçtikçe yaşanan gelişmeler, bu endişeleri doğrular nitelikte olmaktadır.

Açıklamalara göre, her gün “kuruluşu hiç de zor olmayan” yeni iş yerleri üzerinden çalışma izin işlemleri yapılmakta ve bu süreçte, ihtiyaç olup olmadığına bakılmaksızın, yeni işçi talepleri için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurulmaktadır.

Oda olarak, emek verdikleri ve belirlenen kriterlerin netliğinin sağlandığı Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Eğitim Dairesi ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında yenilenen protokolün “son derece açık” olduğu vurgulanmaktadır.

Bu protokole göre, bir iş yerinin yalnızca ihtiyaç duyulması halinde ve hangi meslek dalında ise, o mesleki niteliklere sahip çalışanların getirilmesi öngörülmektedir.

Ancak, odaların ve birliklerin devre dışı bırakılması, iş yerlerinin yeni çalışanlara gerçekten ihtiyaç duyup duymadığını sorgulanabilir hale getirmiştir.

Bu durum, “fırsatçılara ve aracılara” geniş bir alan açmaktadır.

Ekonomik daralma ile birlikte, çalışma yaşamı üzerinde büyüyen tehditler; kayıt dışılık, kaçakçılık ve denetimsizlik gibi sorunlarla daha da derinleşmektedir.

Bu bağlamda, bir an önce gerekli düzenlemelerin yapılması, kriterler çerçevesinde denetim altında, oda ve birliklerin katılımıyla çözüm üretilmesi elzemdir.

Oda ve birliklerin, üyeleri adına yeniden çalışma izin işlemlerini yapabilmeleri ve sorumluluk alabilmeleri için, hükümetin mevcut düzenlemeleri onaylayarak Meclis’e sunması gerekmektedir.

Bu noktada, hükümetten ve Meclis’ten gerekli iradenin gösterilmesi beklenmektedir.