Cenevre Kıbrıs Zirvesi Sonrası Vatandaş Değerlendirmeleri

Cenevre’deki Kıbrıs Zirvesi: Vatandaşların Değerlendirmeleri

Cenevre’de gerçekleştirilen gayriresmi Kıbrıs zirvesinin ardından, vatandaşlar zirvenin sonuçlarını değerlendirirken, “İnşallah bu adımlar atılır” temennisinde bulunsa da, Rum tarafının adım atma konusundaki kararlılığına kuşkuyla yaklaşıyorlar.

Kapsamlı Çözüme Olan Güven Sarsıldı

Birçok vatandaş, Kıbrıs’ta kapsamlı bir çözüme olan inançlarının zayıfladığını ifade ederken, iki liderin üzerinde uzlaştığı altı iş birliği alanı hakkında umutlu olduklarını belirtiyorlar. “İnşallah bu adımlar atılır” diyen vatandaşlar, Rum yönetiminin tutumları konusunda temkinli bir yaklaşım sergiliyor.

Bazıları, Rumların bu iş birliklerinden cayabileceğine dair endişelerini dile getiriyor.

Emine Gül ÖZER

Cenevre’de yapılan genişletilmiş gayriresmi Kıbrıs zirvesi sonrası, kapsamlı bir çözüm için masada somut bir adım atılmadığı gözlemlendi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, tarafların “anlamlı bir ilerleme” kaydettiğini belirterek, iki liderin üzerinde uzlaştığı iş birliği konularına dikkat çekti.

Belirlenen iş birliği alanları ise şöyle:

• Dört yeni geçiş noktası açılacak,
• Mayınlı bölgeler temizlenecek,
• Gençlik teknik komitesi kurulacak,
• Çevre ve iklim konusunda girişimler yapılacak,
• Ara bölgede güneş enerji sistemleri kurulacak,
• Mezarlıklar restore edilecek.

Çözüm adına bir ilerlemenin kaydedilmemiş olması vatandaşlar tarafından KIBRIS gazetesine değerlendirilirken, belirlenen altı başlık altında toplanan iş birliklerinin hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı.

Bu iş birliklerinin olumlu sonuçlar doğurabileceği kaydedilirken, bazı vatandaşlar inançları olmasına rağmen Rum yönetimine güvenmediklerini belirttiler.

Vatandaşların Görüşleri
Mehmet Şah:

“Cenevre’de konuşulan iş birlikleri hayata geçerse, çok güzel olur. İnşallah bu sözler yerine getirilir ve iş birliği halinde bir şeyler yapabiliriz.

Belki bu toplantıda çözüme yönelik bir adım atılmadı ama her şey zamanla olacaktır.”

Hüseyin Yazıcı:

“İki taraf arasında güven sağlayacak anlaşmaların yapılması, bir memleket için çok güzel bir adım.

Ancak bu Kıbrıs meselesi Türkiye’ye bağlıdır.

Erdoğan ne derse, o olur.

Enerji, doğalgaz, çevre, iklim gibi konularda nasıl adımlar atılacaksa, güzel memleketimiz için iyi olsun. Çözüm istiyoruz ama 50 sene oldu, birçok Cumhurbaşkanı geçti.

Rumlar bize fırsat vermez, şartlarımızı kabul etmez.

Anlaşma en güzeli.

Temmuzda masa tekrar toplanacak ama yine bir çözüm beklemiyorum, sadece iki taraf arasındaki anlaşmalar hayata geçsin.”

Fatma Yazıcı:

“Ben, toplantıya gittiklerinde masada çözüm konuşulmasını ve bu noktada adımlar atılmasını istiyorum.

Bu toplantıdan o sonucu alamadık ama iş birliği yapacaklarmış, umarım olur.

Tüm kapılar açılsın, iki taraf arasında güven ve iş birliği sağlansın. İnsanlara yeni kazanç kapıları açılsın.”

Ahmet Ziya Aryel:

“Her an Rumlar bu anlaşmalardan cayabilir.

Onlara güvenilmez.

Bizden ödleri patlıyor.

Bu iş birliklerinin hiçbiri yerine getirilmeyecek. Üstünlük bizde ama bunu kabul etmiyorlar. Çözüm de olmayacak.

Türkiye’nin bu noktada el atması gerekli.

Türkiye, Kıbrıs’a sahiptir.

Son 10 senede Türkiye’nin gelişmesi ruhuma neşe veriyor.

Burada da benzer gelişmeleri yaşamak istiyoruz.”

Nidai Koralp:

“İnşallah temennimiz iki taraf arasında iş birliği olsun, mayınlar temizlensin, yeni geçiş kapıları açılsın ve çevre ile iklim konusunda yeni adımlar atılsın.

Ortak çözümde bir adım atılmadığı net, kimsenin umudu kalmadı. Çözüme yönelik bir adım atılmayacağı da aşikar, fakat iki taraf arasında ortak iş birlikleri sağlanabilir.”

Baki Kilit:

“Cenevre’deki görüşmeleri değerlendirirsek, 40 senedir Kıbrıs meselesi çözüme kavuşturulamadı.

Bu saatten sonra bir 40 sene daha süreceğini düşünüyorum. Çözüme dair umudum yok.

Görüşmelerde kapı açacağız diyorlar, zaten 4 kapı açık ve 3’ünü biz yaptık.

Diğer iş birliklerine gelirsek, sözlerini yerine getireceklerine inanıyorum.”

Nihat Aras:

“Rumlar bizi yok sayıyor, hiç olmamış gibi görüyorlar ama biz buradayız, yaşıyoruz.

Bizi görmeleri şart! Çözüme yönelik bir adım atılmamasına tepkiliyim.

Bu dünya sadece onların değil.

Bunu kabul etmemelerine rağmen iki taraf arası iş birliklerinden bahsediyorlar.

Tamam, bu iş birliklerini yapalım ama bizi de Avrupa Birliği’ne alsınlar.

Biz onları tanıyoruz, onlar da bizi tanısın.

Bu iş birliklerinin de yerine getirileceğini düşünmüyorum.

Kesinlikle Rum’a güvenim yok.

Ben 1986 yılından beri buradayım ve böyle bir şey olmayacağına eminim.”

Cengiz Özkalan:

“Görüşmeden bir sonuç çıkmayacağı belliydi.

Bu zamana kadar kaç cumhurbaşkanı çözümden bahsetti, hiçbir değişim olmadığını gördük.

Masada ortak iş birliklerinden bahsediliyor, tamam yeni geçiş kapıları açıldı diyelim.

Buradaki piyasa pahalı, orası ucuz.

Tüm ekonomi oraya kayacak. 8-9 kilo et getiren aile hapse atılıyor.

Ekonomiyi kaydırmak istemiyorsak, burayı ucuzlatmalıyız ama bunu yapmıyoruz.

Söylenen çevre, iklim, mayınlı bölge temizliği gibi konularda kesinlikle vaatlerini yerine getirmeyecekler.

Rumların inadı var, tek bildikleri federasyon.

Bu böyle geldi, böyle gidecek.

Oraya gittiler, yediler, içtiler, döndüler.

Tekrar gidecekler ama yine sonuç çıkmayacak.”