CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’dan Kıbrıs’ta Kalıcı Barış Çağrısı
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs’ta kalıcı barışın sağlanması için çağrıda bulunuyor. Barışçıl bir gelecek için diyalog ve iş birliğinin önemini vurgulayan Erhürman, tüm tarafları bu hedefe katkı sağlamaya davet ediyor.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’dan Önemli Açıklamalar
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, kişisel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda,
“Akıl, herkesin kazanacağı çözümü, kalıcı barışı ve istikrarı işaret ediyor” sözleriyle dikkat çekti.
Erhürman’ın açıklaması,
bölgedeki siyasi dinamikler ve uluslararası ilişkiler açısından önemli mesajlar içeriyor.
Erhürman, Kıbrıslı Rum Dışişleri Bakanı Sn.
Kombos’un, İsrail ve Yunanistan dışişleri bakanlarıyla gerçekleştirdiği
toplantıya değinerek, “Kıbrıs Rum basınında yer alan haberlere göre, iki temel konuyu ele aldıklarını öğrendik.
İlk olarak, uzun bir süredir gündemde olan ve elektrikte üç ülkeyi deniz altından birleştirecek olan
Great Sea Interconnector projesini, diğer yandan ise yine büyük önem taşıyan
IMEC, yani ABD’nin öncülüğünde hayata geçirilen, Hindistan-Orta Doğu-Avrupa ticaret koridoru inisiyatifini görüştüler” dedi.
Ayrıca, Erhürman, toplantıda “3+1” formatının da gündeme geldiğini belirterek, “Güney Kıbrıs, İsrail, Yunanistan üçlüsü
+1 olarak ABD’yi içeriyor.
Bu durum, Kıbrıs’ta mevcut statükonun devamının hangi alanlarda sonuçlar doğurabileceğini
hatırlatmak açısından son derece kayda değer” ifadelerini kullandı.
“Enerji ve ticaret yolları gibi kritik konularda Kıbrıslı Türkleri ve Türkiye’yi dışarıda bırakacak projeler
gündeme geliyor” diyen Erhürman, bu durumun, tarafsız gözlemciler tarafından da ekonomik ve coğrafi mantığı
görmezden gelen bir yaklaşım olarak değerlendirileceğini vurguladı.
“Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu konular deniz yetki alanları, güvenlik ve hidrokarbonlar gibi meselelerle
yakın bir ilişki içinde” diyen Erhürman, Cenevre’de bir masa kurulacağını, BM’nin de bu süreçte yer alacağını
ifade etti. “Garantör ülkeler ve iki toplum bir araya gelecek, ancak masanın iklimi ve bu iklim üzerinde etkili
olabilecek aktörler de önemli” şeklinde konuştu.
Erhürman, mevcut pozisyonların ne yeni bir resmi müzakere sürecine, ne de güven yaratıcı önlemleri hayata geçirmeye
müsait olduğunu belirtti. “Diyalog devam etmeli” diyen Erhürman, masada bulunanların ve masanın iklimi üzerinde
etkili olabileceklerin çözüm iklimini oluşturmaya odaklanması gerektiğini savundu.
“Bu çözüm ikliminin, Kıbrıslı Türkleri ve Türkiye’yi dışarıda bırakan uluslararası projelerle sağlanamayacağı
açıktır” diyen Erhürman, Kıbrıs’ta kalıcı barış ve istikrar için herkesin kazanacağı bir çözümün hayati önem taşıdığını
vurguladı.
“Samimiyet varsa ve gerçekten isteniyorsa, ne yapılması gerektiği ortada” diyen Erhürman, aksi takdirde
Kıbrıslı Türkler ve Türkiye’nin dışlanmasının sadece kendilerine değil, Kıbrıslı Rumlara da kaybettireceğini
sözlerine ekledi.
“Kimse çözümsüzlükle geçen zamanın lehine işlediği yanılgısına kapılmasın.
Zaman, Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıslı Rumların,
adanın ve bölgedeki ülkelerin aleyhine işliyor” diyen Erhürman, herkesin kaybedeceği bir çözümsüzlük ve
istikrarsızlığın yerine, herkesin kazanacağı bir çözüm, kalıcı barış ve istikrar için çaba sarf edilmesi
gerektiğini vurguladı.
“Biz, bu adada iki eşit kurucu ortaktan biriyiz.
Ne birine kaybettirme niyetindeyiz ne de birilerinin, sırf
biz kaybeden olalım diye ortaya attığı akıl dışı projeleri görmezden gelir veya kabulleniriz” şeklinde
güçlü bir mesaj veren Erhürman, “Akıl, herkesin kazanacağı çözümü, kalıcı barışı ve istikrarı işaret ediyor”
diyerek sözlerini tamamladı.