Cumhurbaşkanı Tatar’dan Kıbrıs Türkü’nün Egemenlik Haklarına Vurgu
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün egemenlik haklarına dikkat çekerek, uluslararası platformlarda bu hakların korunması gerektiğini vurguladı. Kıbrıs’taki siyasi durumu ve Türk tarafının tutumunu ele aldı.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın Açıklamaları
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan resmi açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaptığı konuşmada Kıbrıs’taki iki halktan biri olan Kıbrıs Türkü’nün, adanın asli unsuru olduğunu vurguladı.
Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın, her zaman devlet ve egemenlikten asla vazgeçilmemesi gerektiği uyarısında bulunduğunu hatırlatan Tatar, bu konunun önemine dikkat çekti.
Tatar, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün önemini vurgulayarak, Kıbrıs Türkü’nün egemenlik haklarının elinden alınmasına ya da devletinin eyalet statüsüne indirgenmesine yönelik her türlü girişimin asla onaylanmayacağını belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü ve Türk askerinin varlığının, adada bir caydırıcı güç oluşturduğuna işaret eden Tatar, Kıbrıs’ta son 50 yıldır devam eden barış, huzur ve güven ortamının, Güney Kıbrıs tarafından da paylaşıldığını ifade etti.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da son yıllarda yaşanan çatışmalar sonucunda birçok ekonominin çökmekte olduğunu, insanların hayatlarını kaybettiğini ve vatanlarından göç etmek zorunda kaldıklarını dile getiren Tatar, yakın coğrafyada yaşanan bu üzücü olaylara karşın Kıbrıs’ta herhangi bir sorunun yaşanmaması gerektiğine dikkat çekti.
Kıbrıs Türkü’nün Hakları
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak için yapılan saldırılarda birçok Kıbrıslı Türk’ün hayatını kaybettiğini ve halen kayıpların bulunamadığını belirtti.
Kıbrıs Türkü’nün asli unsuru olan egemenlik ve kendi kendini yönetme hakkına sahip olduklarını ifade eden Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
Devletin, kurum ve kuruluşlarıyla, alt ve üst yapılarıyla birlikte ekonomik sektörlerinin güçlendiğini söyleyen Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo ile yaptığı görüşmede Kıbrıs’taki gerçekleri anlattığını kaydetti.
Yeni gözlemci üye olarak katıldıkları Türk Devletler Teşkilatı’nda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin anayasal adı ve bayrağıyla yer aldığını belirten Tatar, burada yapılan çalışmaların önemine değindi.
İki Devletli Çözüm Vurgusu
Doğu Akdeniz’de bağımsız bir Türk devleti olarak KKTC’nin güçlenmesi ve gelişmesinin göz ardı edildiğini ifade eden Tatar, bazı çevrelerin hala federal temelde çözüm ve Birleşik Kıbrıs’ı savunduğunu belirtti.
Tatar, “Egemenliğimizden, devletimizden ve Anavatan’ımızdan asla vazgeçmeyeceğiz.” dedi.
Bir antlaşma olursa bunun iki devletin iş birliğine dayalı olması gerektiğini ve KKTC’nin de bu antlaşmanın bir parçası olacağını vurgulayan Tatar, “Bir anlaşma olacaksa, bu toplum düzeyinde değil, devlet düzeyinde olacaktır.
Aksi takdirde, devletin eyalete dönüşeceğini ve Türk askerinin adadan çekileceğini belirtmek istiyorum.
Yunanlıların daha fazla egemen olacağı, bizim azınlık olacağımız bir anlaşmayı kabul etmeyeceğiz.” şeklinde konuştu.
Federasyon görüşmelerinin yıllar boyunca sürdüğüne, ancak karşı tarafın eşitliği kabul etmediğine dikkat çeken Tatar, Annan Planı ve Crans Montana süreçlerinde yaşananların sonuçlarını hatırlatarak, bu nedenle asla Crans Montana’da bırakılan yerden görüşmelere başlamayacağını ifade etti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin iki devletli çözüm siyasetine tam destek verdiğini belirten Tatar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantılarında KKTC’nin tanınması ve uygulanan ambargoların kaldırılması çağrısı yaptığını hatırlattı.
Yeni siyasetin artık yer bulduğunu dile getiren Tatar, dünyanın Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve devlet olduğunu kabul ettiğini kaydetti.