Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Bütçe Görüşmeleri ve Turizm Sektörüne Yönelik Eleştiriler
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri sırasında turizm sektörüne yönelik eleştiriler derinlemesine ele alınıyor. Sektörün geleceği ve ekonomik etkileri üzerine yapılan tartışmalar, dikkatle izleniyor.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Bütçe Görüşmeleri
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda ilk olarak Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’nun 2025 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın üçüncü görüşmesine ilişkin tezkere okunarak, oy çokluğu ile kabul edildi.
Ardından 1 milyar 936 milyon 92 bin TL’lik Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı bütçesinin görüşülmesine geçildi.
CTP Milletvekili Fikri Toros’un Açıklamaları
Bütçe üzerine ilk sözü alan CTP Milletvekili Fikri Toros, Kıbrıs’ın tipik bir ada ekonomisi olduğunu belirterek, turizm sektörünün bu bağlamda lokomotif bir konumda olduğunu ifade etti.
Son 20 yıl içerisinde yatak kapasitesinde önemli bir artış yaşandığını vurgulayan Toros, Kıbrıs’ta devam eden siyasi sorunların ve hükümetin bakış açısının turizm sektörünü olumsuz etkilediğini kaydetti.
Toros, son üç yıldır tırmanan jeopolitik durumun turizm sektörüne olumsuz yansıdığını belirterek, Türkiye’deki yüksek enflasyon oranının çarpan etkisiyle KKTC’ye yansıdığını ifade etti. 2024 yılında turizm sektöründe ciddi bir kriz ile karşı karşıya kalındığını dile getiren Toros, bakanlığın yeni bir turizm stratejisi belirlemesi gerektiğini vurguladı. “2025 yılı, geçmiş yıllar gibi olmayacaktır turizm sektörü için…” diyen Toros, Bakanlığın 2025 yılı için ek bütçe ve siyasi stratejilere ihtiyacı olduğunu belirtti.
Bakanlığa ayrılan bütçenin, devlet bütçesinin yalnızca %1.4’ü olduğunu ifade eden Toros, “Bakanlık, bırakın yeni bir stratejiyi, asgari sorumluluğunu dahi yapamayacak bir konuma getirildi” dedi.
Bütçenin kökten gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Toros, ek tanıtım, pazarlama ve strateji faaliyetlerinin gerekliliğine dikkat çekti.
Rekabet, riskli ve enflasyonist bir ortamda mevcut tanıtımın yetersiz olduğunu dile getiren Toros, “Ulaşım olmadan turizmde, mevcut olumsuz etkenlere karşı mücadele etmek mümkün değildir” dedi.
KKTC’ye doğrudan uçuş yapılan yedi şehir bulunduğunu kaydeden Toros, ulaşıma yönelik bu yıl el atılmasının önemli bir gereksinim olduğunu ifade etti.
Hükümetin yeni havayolu noktasında yanıltıcı bilgiler verdiğini belirten Toros, bunun koltuk maliyetlerini düşürmeye yardımcı olmadığını söyledi.
KKTC’de milli bir havayolu kurmanın mümkün olmadığını dile getiren Toros, “Mümkün olan zeminde neden çaba harcamıyorsunuz?” şeklinde sordu.
Ulaşımda bilet fiyatları ve uçuş ağının iyileştirilmesinin yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı.
Turizm sektörünün birçok sektörü etkileyen lokomotif bir rolü olduğunu belirten Toros, kumarhanelerin turizm sektörünün odağında olmasının kendilerini rahatsız ettiğini ifade etti. Şu anda Başsavcılıkta olduğunu öğrendiği bir Turistik Konaklama Yasa Tasarısı bulunduğunu kaydeden Toros, Turizm Planlama Dairesi’nin bu çerçevede güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ülkenin rekabet edilebilirliği açısından bu durumun önemine dikkat çeken Toros, “Rekabet gücümüzü elde etmek için diğer girdi maliyetlerine de bakmalıyız” diyerek, enerji ve iş gücünü örnek gösterdi.
Devletin, SAN-HO enerji şirketine Yılmazköy civarında arazi tahsis ettiğini, daha sonra geri aldığını anlatan Toros, projeye verilen desteğin geri çekilmesini eleştirdi. Ülkede gelişen sağlık turizmi sektörünün büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Toros, izolasyonların hafifletilmesinde bunun önemli bir enstrüman olacağına inandığını ifade etti.
Girne Antik Limanı’nda yapılan restorasyonun eksik olduğunu belirten Toros, restorasyonun “kısa süreli” olma riski taşıdığını vurguladı.
Girne’nin çok önemli bir kültürel mirasa sahip olduğunu dile getiren Toros, 2025 yılı için vizyoner projeler görmek istediklerini söyledi.
Toros, turizm gelirlerinin tamamının Bakanlığa ayrılması gerektiğini vurguladı.
Filiz Besim’in Eleştirileri
CTP Milletvekili Filiz Besim de, “Aslında turistler için bir cennet olmalı bu ülke ama sektörde istediğimiz ivmeyi bir türlü yakalayamıyoruz” diyerek, ülkenin casino ve kumarhane cennetine dönüştüğünü savundu.
Kumarın içerisinde mafya, uyuşturucu, kayıt dışılık ve kaçakçılığın bulunduğunu dile getiren Besim, “Ülkeyi casino turizmine mahkûm etmemek için turizm çeşitliliğini sağlamak zorundayız” ifadesini kullandı.
Spor turizmini buna örnek gösteren Besim, “Beş yıldır olmadı, inşallah bu yıl olur” dedi.
Sağlık turizmi yapabilecek özel hastanelerin mevcut olduğunu ifade eden Besim, tüp bebek merkezlerinin uluslararası hukuk anlamında ne kadar denetim altında olduğunu sordu.
Plastik cerrahi alanında gelen vakaların “patlamış” durumda olduğunu belirten Besim, bu alanda gayri yasal mekânların bulunduğunu söyledi.
Besim, sağlık turizmi alanlarında çalışma yapılması gerektiğini vurguladı.
Bakanlığa ayrılan bütçenin yetersizliğini “akıl tutulması” olarak niteleyen Filiz Besim, inanç turizmi ile ilgili de ekiplerin çalışma yapması gerektiğini belirtirken, “Orta gelirli turist de ülkeye gelmeli” dedi.
Turistik tesislerin sertifikalandırılmasının hükümet programında yer aldığına değinen Besim, “Kaç tesise sertifika verildi?
Böyle bir sistemi kurdunuz mu?” diye sordu.
Ayrıca tarihi ve kültürel öneme sahip binaların turizme kazandırılması konusunda bilgi istedi.
“Çevreye sahip çıkmak, geleceğe sahip çıkmaktır.
Güçlü bir çevre politikasına ihtiyacımız vardır” diyen Filiz Besim, çevre sorunlarından biri olan çöp depolama alanlarına dikkat çekti. Ülkede 50’den fazla vahşi depolama alanı bulunduğunu belirten Besim, bu konuda devletin birçok kurumunun iş birliği yapması gerektiğini kaydetti.
Güngör Çöp tesisinin rehabilite edilmesi konusunda hükümet politikası belirlenmesi gerektiğini ifade eden Besim, “Çöp konusuna bir an önce çözüm bulmalıyız” dedi.
Tıbbi atıkların çöpte özel bir başlık olduğunu kaydeden Besim, bu atıkların siyah çöp poşetinde ve çöp bidonuna atıldığını belirtti.
Kanalizasyon ve arıtma konusuna da değinen Besim, “İskele bölgesini kaybettik” dedi. İskele’nin denizinin kanalizasyon sularıyla dolduğunu savunan Besim, “İskele’yi kaybettik, belki Gaziveren’i kurtarırsınız” diye konuştu.
Gaziveren’de 20’nin üzerinde katı olan, ÇED raporu olmayan binalar bulunduğunu belirten Besim, Lefke İmar Planı’nın neden yayınlanmadığını sordu.
Ayrıca bölgenin deprem açısından riskli bir bölge olduğunu da ifade etti.
Plastik kullanımı konusunda da konuşan Besim, sokakların pet şişelerle dolduğunu ifade ederek, “Bununla savaşmak ve caydırıcı cezalar vermek zorundasınız” dedi.
Filiz Besim, kıyı emniyeti ile ilgili yasal çalışmaların tamamlanıp tamamlanmadığını da sordu.
Kültürel Faaliyetler Üzerine Değerlendirmeler
Sanatçıların eserlerinin dijital ortamlara aktarılması gerektiğini belirten Besim, Kültür Dairesi’nin web sitesinde bu konuda pek bir şey göremediğini kaydetti.
Atatürk Kültür Merkezi’nin damının geçen yıl akıttığını, bu yıl da akıtmaya devam ettiğini ifade eden CTP Milletvekili Filiz Besim, “Atatürk Kültür Merkezi’nde projeksiyon cihazı olmaması dillere destan bir konu olması gerekiyor” dedi.
Kütüphanelerin duyarlı kişilerin bağışlarıyla ayakta kaldığını belirten Besim, “Sanatçılarımız, yazarlarımız dünyada ne kadar görünürdür?
Bir tane yazarımız İstanbul’daki kitap fuarına gidemiyor” diyerek, bu konuda bütçe ayrılmamasını eleştirdi.
Kitap çıkarmanın çok pahalı olduğunu dile getiren Filiz Besim, sanatçılara ve yazarlara destek olunması gerektiğini vurguladı.
Besim, Kültür Dairesi’nin, Mehmet Aziz’in kızları Türkan Aziz ve Kamran Aziz’in evlerine sahip çıkarak, müzeye dönüştürmesini talep etti.
Besim, Kıbrıs Türk kültürüyle ilgili bir dersin müfredata konulmasının önemini de vurguladı.
Şifa Çolakoğlu’nun Vurguları
CTP Milletvekili Şifa Çolakoğlu, konuşmasına KKTC’nin ilk operası olan Arap Ali Destanı’nın Türkiye’de ve Kıbrıslı Türklerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde sahneleneceğine dair duyumlar alındığını hatırlatarak başladı. Çolakoğlu, operanın Avustralya’da olmasa bile İngiltere’de sahnelenebilmesi için iş birliği yapılabileceğini belirtti.
Teknolojik imkanların çok daha fazla geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Çolakoğlu, 1986 yılından bu yana Kültür Dairesi Yasası’nda bir değişiklik yapılmadığına dikkat çekti.
Güzel Sanatlar Şubesi’nin tek memurunun AKM’de görev yaptığını, Kütüphaneler ve Yayın Şubesi Amirinin başka bir kuruma gittiğini, Devlet Türk Müziği Korosu Şubesinin ise işlevsiz bir durumda olduğunu söyleyen Çolakoğlu, Kültür Dairesi Yasası’nın güncellenmesi gerektiğini yineledi.
Folklor Araştırma ve Geliştirme Şubesi kadrosunun boş olması nedeniyle gerektiği gibi çalışma yapamadığını dile getiren Çolakoğlu, buna ayrı bir önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi. 2013 yılında ciddi para ve emek harcanmasına rağmen 11 yıldır Somut Olmayan Kültürel Miras alanında yapılması gerekenlerin yapılmadığını anlatan Çolakoğlu, bu konudaki çabalara katkı koymaya hazır olduklarını söyledi.
Müzelerin hiçbirinin doğru düzgün web sitesi olmadığına işaret eden Çolakoğlu, “Müzelerin büyük çoğunluğu ilk ortaya çıktığı şekliyle hizmet veriyor” dedi.
Kıbrıs adasının çok zengin ve renkli bir kültüre sahip olduğunu dile getiren Çolakoğlu, müzelerin, çağa uygun şekilde düzenlenmesi ve online olarak gezilebilmesi gerektiğini savundu.
28 ülkenin ve 182 yerel yönetimin üye olduğu Cittaslow ağının çok önemli olduğunu belirten Şifa Çolakoğlu, “Bu tür oluşumlar bizim dünyaya açılmamız yönünde önemli pencerelerden bir tanesi… Beş tane yerel yönetimimiz bu ağa üye” dedi. Çolakoğlu, beş tane yerel yönetimle ortaklaşa neler yapıldığını sordu.
Eski eserler konusuna da değinen Çolakoğlu, Gazimağusa’nın adanın en büyük açık hava müzesi olduğunu vurguladı.
Hükümet programına göre, “Yaptıklarımız, yapamadıklarımızın çok altında” diyen Çolakoğlu, Gazimağusa’daki Şömineli Evin hala kapalı olduğunu belirtti. Çolakoğlu, “Mağusa’daki Halk Evi, bugün cemaatin içine girmediği ölü bir mekân haline geldi.
Halk Evini, Mağusa halkına geri verin” çağrısında bulundu.
Gençlikle ilgili ülkede yapılması gereken çok fazla şey olduğunu dile getiren CTP Milletvekili Çolakoğlu, Gençlik Dairesi’nin boş olan kadrolarının acilen doldurulması gerektiğini söyledi. Çolakoğlu, kamp alanlarındaki elektrik altyapılarının yenilenmesi gerektiğini de belirtti.