Depremde Ailesini Kaybeden Sevgen Balcı’nın Anıları

Şampiyon Meleğimiz Elvin’in Anısına

Bugün, deprem felaketinin ikinci yılı vesilesiyle Adıyaman’a giden babası Evren ve annesi Havva’yı kaybetmenin derin acısını yaşıyoruz.

Torunu, evladı ve damadını kaybeden Sevgen Balcı, o korkunç günün yıldönümünde KIBRIS’a konuştu. Bana emanet edip gittiler… Sevgen Balcı, Havva ve Evren’in, Elvin’in voleybol turnuvası için Adıyaman’a birlikte gittiklerini hatırlatarak, küçük kızları Ceylin’i kendisine emanet ettiklerini ifade etti. “Ceylin ailesini kaybettiğinde 7 buçuk yaşındaydı, şimdi benimle yaşıyor.

Emanetlerini en iyi şekilde büyütmem lazım,” diyen Balcı, bu nedenle güçlü durmak zorunda olduğunu anlattı.

Mezarına Her Gün Balon Bırakıyor… Acılı anneanne, depremde kaybettiği torunu Elvin’in sadece bir voleybolcu değil, aynı zamanda yetenekli bir yüzücü olduğuna dikkat çekerek, “Elvin yüzücüydü ve dereceleri vardı, kano kullanıyordu.

Balonları da çok severdi.

Bu yüzden her sabah mezarına gelerek ona her gün için farklı bir renk balon bırakıyorum,” dedi.

Cemre Cemali Türkiye’de meydana gelen depremde 35’i Kıbrıslı Türk olmak üzere 72 cana mezar olan Grand İsias Otel’de hayatını kaybedenler arasında ‘Çavdır’ ailesi de yer alıyordu.

Havva Balcı Çavdır, Evren Çavdır ve Elvin Çavdır, anne, baba ve kızları, otel enkazında can verdiler.

Enkazda yapılan arama kurtarma çalışmalarında Havva ve Elvin’in cansız bedenine aynı gün ulaşıldı; ancak altıncı günde yaralı olarak kurtarılan Evren Çavdır, hayata tutunamadı.

Dört kişilik ailelerinden geriye, onlarla birlikte Adıyaman’a gitmek istemediği için anneannesinde kalmayı tercih eden küçük kızları Ceylin kaldı.

Havva ve Evren, büyük kızları Elvin ile Adıyaman’a giderken, o dönem 7 yaşında olan Ceylin’i kimliği ile birlikte birkaç günlüğüne anneannesine emanet ederek yola çıktılar.

Ancak meydana gelen depremde can veren anne babanın bu emaneti, yaşam boyu bir sorumluluk haline dönüştü.

Acılarla ve kayıplarla dolu bir yaşam mücadelesi veren Havva’nın annesi, Evren’in kayınvalidesi ve Elvin’in anneannesi olan Sevgen Balcı, KIBRIS’a konuştu.

Balcı, “Ben mecburum bu şekilde durmaya.

O çocuğu bana emanet edip gittiler ya, onu büyütmem lazım,” diyerek Ceylin’in şimdiye kadar sadece bir kez mezarlığa gittiğini anlattı. “Gelmedi çünkü benim anladığım bu durumu kabullenemiyor, bizimle bu durumu hiç konuşmuyor,” diyen acılı anneanne, depremden sonra Ceylin’in anne babası ve ablasıyla yaşadığı eve girmeyi hiç istemediğini de vurguladı.

Ceylin’i Bana Kimliği ile Emanet Edep Gittiler İsias Otel enkazında kızını, damadını ve torununu kaybeden Sevgen Balcı, Havva ve Evren’in, çocukları Elvin’in voleybol turnuvası için Adıyaman’a onunla birlikte gittiklerini belirterek, küçük kızları Ceylin’in onlarla gitmek istemediği için burada kaldığını ifade etti.

O dönem Ceylin’in anne babasına, “Siz ablamla gidin.

Ben anneannemde kalacağım, şubat tatili yapacağım.

Siz gidip gelin,” dediğini kaydeden Balcı, “Israr ettiler ama Ceylin ‘benim bavulumu hazırlayın, anneanneme götürün.

Ben sizinle gitmeyeceğim’ dediği için Adıyaman’a onlarla gitmedi,” diye konuştu.

Balcı, “Ceylin’i bana kimliği ile emanet edip gittiler.

Bu bana daha da büyük bir acı oldu.

Torunlarımın ikisini de ben büyüttüm ama kimlik işi beni daha çok yıktı.

Onun için ben mecburum bu şekilde durmaya.

O çocuğu bana emanet edip gittiler ya, onu büyütmem lazım,” diyerek Ceylin’den güç aldığını söyledi.

Aileden geriye kalan tek kişinin torunu Ceylin olduğunu, “Çocuk için ayakta durmak mecburiyetindeyim,” diyerek açıklayan Balcı, Ceylin’in çok mutlu görünen ama acısını içinde yaşayan bir çocuk olduğunu anlattı: “Ceylin 7 buçuk yaşındaydı ailesini kaybettiğinde, şu an 9 yaşında.

Psikolog desteği alıyor.

Benimle yaşıyor, benden başka kimseye gitmiyor, kimsede kalmıyor.

Hayatım Ceylin ile ilgilenmekle geçiyor.

Ağlarken ne ‘anne’ diye ne de ‘babamı isterim’ diye ağlar, hep anneanne der.”

Mezarlığa Bir Kez Geldi, Kabullenemiyor Depremde kızını, damadını ve torununu kaybeden Sevgen Balcı, bir ailenin depremde yok olduğuna dikkat çekerek, evlerinin hala onların bıraktığı gibi durduğunu ifade etti: “Ceylin ilk zamanlar hiç gitmezdi evlerine ama şimdi ayda bir, bir şey isterse evden ‘hadi gidip beraber alalım’ diye ben ısrar ederim, öyle gelir.

Eve girmeyi de çok istemez, daha çok bahçede vakit geçirmeyi sever.

Bugüne kadar anne babası ve ablasını ziyaret etmeye mezarlığa sadece bir kere getirebildim, başka da hiç gelmedi.

Gelmedi çünkü benim anladığım bu durumu kabullenemiyor, bizimle bu durumu hiç konuşmuyor.”

Balcı, Ceylin’in çok uzun cümleler kurmadan kendini ifade ettiğine dikkat çekerek, “Sadece arada ‘annem, babam ya da ablam bunu yapardı’ gibisinden kısaca kurduğu cümleler oluyor.

Ben üzülürüm ve başıma bir şey gelir diye bana çok hissettirmediğini düşünüyorum.

Korkusu bu,” dedi.

Depremde İsias Otel’de kaybettiği torunu Elvin’i tıpkı Adıyaman’a giderken olduğu gibi annesi ve babasının hiç yalnız bırakmadığına vurgu yapan acılı anneanne, “Biz de Elvin’in buradaki maçlarına sürekli giderdik. İlk kez maç Türkiye’de oldu,” ifadelerini kullandı.

Balcı, kızı Havva’nın dört yılı aşkın bir süredir Erenköy’de öğretmenlik yaptığını belirterek, “Her gün Erenköy’e gidip gelirdi.

Bunun için sabah 06:30-07:00 gibi evden çıkması gerekiyordu.

Ben her gün onlara giderdim, çocukların kahvaltılarını hazırlardım, onları okula gönderirdim.

Elvin’i de okula babası götürürdü çünkü Evren Lefkoşa’da AB Koordinasyon Merkezi’nde çalışıyordu,” diye konuştu.

Teşhis Edemedikleri İçin Beni Aradılar 6 Şubat 2023’deki depremden sabah saatlerinde haberdar olduğunu kaydeden Balcı, depremi öğrendikten sonra yaşananları anlattı: “Bu durumda olduklarını hiç kimse bilemezdi.

Bizden Gazimağusa Belediye Başkanı gitti o dönem Adıyaman’a.

Enkazda onlara ulaşıldığında teşhis edemedikleri için beni aradılar.

Kıyafetlerini, üzerlerindeki pijamalarını sordular.

Havva’nın elinde şahmaran bir bileziği vardı, kızımı ondan teşhis ettiler.

Elvin’i de aile dostları tanımış, teşhis etmiş.

Elvin’e ve annesine aynı gün ulaşıldı ama damadım Evren’e altıncı gün ulaşıldı, Evren bizim kafilede enkazdan en son çıkanlardandı. İlk çıkarıldığında nefes alıyormuş, sonra hastaneye kaldırmışlar ama hayata tutunamadı, o da eşi ve kızı gibi teslim oldu.”

Kızları Ortalarında Defnedilsin İstedim Acılı anne Balcı, üçünün naşının da aynı uçakla ülkeye getirildiğini belirterek, “Bu şekilde yan yana gömülsünler, kızlarını da ortalarına alsınlar istedim,” ifadelerini kullandı.

Balcı, depremde hayatını kaybeden torunu Elvin’in çok meraklı bir çocuk olduğunu ve voleybolcu olduğu gibi aynı zamanda yüzücü olduğuna da dikkat çekerek, “Elvin yüzücüydü ve dereceleri vardı, kano sürüyordu.

Balonları da çok severdi; bu yüzden her sabah mezarına gelerek ona her gün için farklı bir renk balon bırakıyorum,” diye konuştu.

Fotoğraflar: Umut Ekin ŞAHİN