Döviz Alım Satımında Artan Volatilite ve Piyasa Değişimleri

Döviz Alım Satım İşlemlerinde Artan Volatilite

Döviz alım satım işlemleri, özellikle Donald Trump’ın ABD başkanlığı dönemindeki yeniden seçilme sürecinin ardından artan volatilite ile daha aktif ve kârlı bir hale gelmiştir.

Bu süreçte, Kanada doları ve euro gibi para birimleri, Trump’ın tarifelerle ilgili her tehditte aniden dalgalanma gösterirken, tarifelerin yaklaşması ile değer kaybetmekte, Trump’ın erteleme açıklamaları ile ise yükselmektedir.

Doların güç kazanmasıyla birlikte, Federal Reserve (Fed), diğer merkez bankalarından ayrışarak faiz oranlarını sabit tutma sinyali vermiştir; bu durum, diğer merkez bankalarının faiz indirimlerine gittiği bir ortamda dikkat çekicidir.

Bu gelişmeler, döviz piyasasında önemli bir değişim yaratmıştır.

Optiver Holding BV FX Opsiyon Direktörü Tim Brooks, bu konuda yaptığı değerlendirmede, “Kariyerimin büyük bölümünde döviz, volatilitesi en düşük ve yatırımcıların en az ilgi gösterdiği varlık sınıfıydı.

Ancak şimdi fiyat hareketleri için daha fazla potansiyel var ve bu alanda çok daha fazla talep gelmeye başladı” ifadelerini kullanmıştır.

Ayrıca, Wall Street’in döviz işlemleri hareketliliği için hazırlık yaptığı gözlemlenmektedir. Örneğin, Wells Fargo, ocak ayında Deutsche Bank’tan döviz uzmanı Enrique Payan’ı genişletilmiş bir döviz opsiyonları ekibinin başına getirerek önemli bir adım atmıştır.

Citigroup ise, Barclays’ten iki trader alarak Londra ve Singapur’daki döviz türevleri masalarını güçlendirmiştir.

CME Group Inc’e göre, ocak ayı döviz opsiyonları alım satımında, Şubat 2020’den bu yana en yoğun ay olarak kaydedilmiştir.

Geçen yılın başlarına göre günlük hacimlerin yüzde 75 oranında arttığı belirtilmektedir.

Neuberger Berman Group LLC’den Fredrik Repton, bu konuyla ilgili olarak “FX uyuyan bir devdi, ancak portföylerde bunu vurguluyoruz, çünkü değer katabileceğini düşünüyoruz” değerlendirmesini yapmıştır.