Dünya Ekonomik Forumu 2024 Yıllık Toplantıları ve Ekonomik Görünüm Raporu

Dünya Ekonomik Forumu 2024 Yıllık Toplantıları’nda küresel ekonomik görünüm ele alınıyor. Ekonomik büyüme, sürdürülebilirlik ve teknolojik gelişmeler üzerine güncel raporlar ve tartışmalarla, geleceğin ekonomisi şekillendiriliyor.

Dünya Ekonomik Forumu 2024 Yıllık Toplantıları ve Ekonomik Görünüm Raporu

Dünya Ekonomik Forumu 2024 Yıllık Toplantıları ve Başekonomistler Görünümü Raporu

Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) bu yıl 55’incisi, 20-24 Ocak tarihleri arasında düzenlenecek yıllık toplantıları öncesinde, “Başekonomistler Görünümü” adlı kapsamlı bir rapor yayımlandı.

Bu rapor, dünyanın dört bir yanından önde gelen kamu ve özel sektörden başekonomistlerin katıldığı bir anketin sonuçlarına dayanmaktadır.

Raporun bulgularına göre, ankete katılan başekonomistlerin %56’sı bu yıl küresel ölçekte daha zayıf bir ekonomik büyüme öngörüyor.

Buna karşın, %17’si ekonomik iyileşme beklentisi içindedir. Özellikle, ekonomistlerin %44’ü ABD’de bu yıl güçlü bir büyüme yaşanacağını tahmin ederken, uzun vadeli bakış açılarında daha temkinli bir yaklaşım sergilendiği dikkat çekiyor.

Bu kapsamda, başekonomistlerin %61’i ABD’deki başkanlık seçiminin küresel ekonomi üzerinde uzun vadeli etkiler yaratacağını düşünmektedir.

Ayrıca, araştırmaya katılanların %97’si ABD’nin kamu borç seviyesinin artmasını, %94’ü ise daha yüksek enflasyon beklediklerini ifade ediyor.

Bu durumun, mevcut risklerin devam ettiğini gösterdiği belirtiliyor.

Avrupa ve Çin Ekonomisi Üzerine Değerlendirmeler

Avrupa, son üç yıldır ekonomik büyüme açısından en zayıf bölge olma konumunu sürdürüyor.

Ekonomistlerin %74’ü, Avrupa’da bu yıl “zayıf veya çok zayıf” ekonomik büyüme beklediklerini ifade ediyor.

Diğer büyük ekonomik güçlerden biri olan Çin’de ise, tüketici talebindeki durgunluk ve üretimdeki zayıflamanın büyüme ivmesini olumsuz etkileyeceği öngörülüyor.

Bu durumun küresel ekonomide daha dengesiz ve belirsiz bir toparlanmaya yol açacağı tahmin ediliyor.

Bu yıl ABD’de daha gevşek bir para politikası izleneceğini düşünen ekonomistlerin oranı %64, Avrupa için ise %81 olarak öne çıkıyor.

BU HABER SENİN İÇİN  Iğdır Şeker Fabrikası'nın Özelleştirilmesi Onaylandı

Ayrıca, ekonomistlerin %79’u Çin’de de gevşek bir para politikası uygulanacağını öngörüyor.

Ticaret Savaşları ve Küresel Mal Ticaretinin Geleceği

Raporun bir diğer önemli bulgusu ise ticaret savaşlarının yayılma riskidir.

Araştırmaya katılan başekonomistlerin %94’ü önümüzdeki üç yıl içinde küresel mal ticaretinin daha parçalı bir yapıya bürüneceğini, %59’u ise hizmet ticaretinde benzer bir eğilim beklediklerini ifade ediyor.

Ekonomistlerin dörtte üçünden fazlası işgücü hareketliliğinin önündeki engellerin artacağını öngörürken, %65’i teknoloji ve veri transferleri üzerindeki kısıtlamaların da genişleyeceğine dikkat çekiyor.

Yerel ve uluslararası siyasi gelişmeler, tedarik zincirlerinin yeniden düzenlenmesi ve güvenlik endişeleri, küresel ekonomik görünüm açısından kritik bir öneme sahip.

Bu değişimlerin, işletmeler ve tüketiciler için maliyetleri artıracağından endişe ediliyor.

Bu bağlamda, ekonomistlerin %91’i işletmelerin tedarik zincirlerini yeniden yapılandıracaklarını, %90’ı operasyonlarını bölgeselleştireceklerini ve %79’u çekirdek pazarlara odaklanacaklarını düşünüyor.

Bu gelişmeler, küresel ticaretin daha zor bir görünümle karşı karşıya kalabileceğine işaret ediyor.

Başekonomistlerin %48’i bu yıl küresel ticarette büyüme beklese de, %68’i ABD ve Çin’i aşan bir ticaret savaşının patlak verebileceğini öngörüyor.

Korumacı ticaret politikaları, yaptırımlar ve ulusal güvenlik endişeleri gibi faktörlerin ticaret savaşının genişleme riskini artırdığı belirtiliyor.

Katılımcıların %82’si, gelecek üç yıl içinde ticaretin daha fazla bölgeselleşeceğini tahmin ediyor.

Enerji Arzı Sıkıntısı Üzerine Uyarılar

Öte yandan, DEF anketine katılan ülkeler arasında Almanya, Hollanda ve Norveç’in de bulunduğu her dört ülkeden biri, “enerji arzı sıkıntısını” kendilerine yönelik en büyük 5 riskten biri olarak göstermiştir.

Anket kapsamında toplam 121 ülkeden 11 binden fazla sektörel lider, “Önümüzdeki 2 yıl içinde ülkeniz için en büyük tehdidi oluşturması en muhtemel beş risk hangileridir?” sorusuna yanıt vermiştir.

Bu ülkelerden 30’u, enerji tedarik sıkıntısını en büyük 5 riskten biri olarak değerlendiriyor.

BU HABER SENİN İÇİN  Chery'nin Global Başarıları ve Yeni Pazar Stratejileri

Risk listesi 34 maddeden oluşurken, enerji arz sıkıntısını bir numaralı risk olarak gören ülkeler arasında Zimbabve, Venezuela, Zambiya, Tayvan, Güney Afrika, Kırgızistan, Liberya, Lesotho ve Honduras yer alıyor.

Enerjiye ilişkin olası arz sıkıntısını ilk 5 risk arasında sayan ülkeler arasında Almanya, Avustralya, Çad, Kamerun, Ekvador, Gabon, Irak, Japonya, İzlanda, İrlanda, Mali ve Malta da bulunuyor.

Bunun yanı sıra, Laos, Meksika, Hollanda, Norveç, Moğolistan, Pakistan, Nijerya, İsviçre ve Özbekistan da enerji arzına dair endişeleri nedeniyle buna ilk 5 risk arasında yer veriyor.

Bu durumda, değerlendirilen ülkelerin yaklaşık her dört tanesinin enerji arzı sıkıntısı yaşama tehlikesine dikkat çektiği görülüyor.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ