Eğitimde Kriz: Acil Çözüm Önerileri ve Gelecek Tehditleri

Eğitimde Kriz ve Acil Çözüm Önerileri

Kuzey Kıbrıs Genç İş İnsanları Derneği, son günlerde yaşanan eğitim sorunlarına dair bir açıklama yaptı.

Yapılan açıklamada, mevcut durumun yalnızca öğrencilerin eğitim süreçlerini değil, aynı zamanda onların hayallerini, motivasyonlarını ve eğitim haklarını da olumsuz etkilediğine dikkat çekildi.

Bu bağlamda, acil olarak atılması gereken adımlar sıralandı.

Dernek, “Deprem vergisi” adı altında toplanan kaynakların, okul binalarının fiziki yapısının iyileştirilmesi amacıyla kullanılması gerektiğini vurgulayarak, bu kaynakların şeffaf bir şekilde açıklanmasını talep etti. Öğrencilerin hak ettikleri eğitimi zamanında alabilmeleri için şu adımların derhal hayata geçirilmesi gerektiği ifade edildi:

• Öğretmen atamaları hemen tamamlanmalıdır.
• Okul altyapı sorunları giderilmelidir.
• Eğitim siyasetin gölgesinden kurtulmalıdır.
• Uzun vadeli eğitim planlaması yapılmalıdır.
• Deprem vergisinin kullanımı şeffaf bir şekilde açıklanmalıdır.

Açıklamada, “Plansızlık ve ciddiyetsizlik, artık kabul edilemez bir noktaya ulaşmıştır” ifadesine yer verildi.

Yıllardır eğitim sisteminin sürekliliği ve verimliliği için gerekli önlemlerin alınmadığına dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi: “Öğrencilere güvenli ve modern eğitim ortamları sağlanması gerekirken, öğretmen atamalarının hala yapılmamış olması ve okullardaki inşaat çalışmalarının tamamlanmaması, eğitimin ne kadar plansız ve ciddiyetsiz yönetildiğinin en açık göstergesidir.”

Öğretmen sınavlarının geciktirilmesi ve fiziksel eksikliklerin giderilememesi, mevcut eğitim kaosunun bir parçası olarak değerlendirildi.

Bu durum, öğrencilerin eğitimden soğumasına ve sosyal ve akademik gelişimlerinin engellenmesine yol açıyor. Ülkenin geleceğini şekillendiren eğitim sisteminin plansız bir şekilde yönetilmesi, sadece öğrencileri değil, aynı zamanda velileri ve ekonomiyi de olumsuz yönde etkilemektedir.

Devlet okullarının açılışının ertelenmesi ile birlikte özel okulların eğitime başlaması, eğitimde fırsat eşitliği ilkesini zedelemekte ve sosyal adalet anlayışına aykırı bir durum yaratmaktadır.

Bu adaletsizlik, zaten dezavantajlı konumda bulunan devlet okulu öğrencilerini daha da geri planda bırakmaktadır.

Eğitim, yalnızca bugünü değil, gelecekteki yılları da şekillendiren bir süreçtir.

Ancak iki gün sonrasını bile planlayamayan bir yönetimle karşı karşıya olmamız son derece endişe vericidir.”

GİAD açıklamasında, milli eğitim yönetiminin “siyasi çekişmelerin gölgesinde kaldığı” iddia edildi.

Bu durumun, sadece çocukların değil, tüm ülkenin geleceğini riske attığı vurgulandı.

Eğitimin, tüm paydaşların katkı koyduğu köklü bir reformla, hükümet üstü bir devlet politikası haline getirilmesi gerektiğine dikkat çekildi.

Açıklamada, “Ülkemizde sadece eğitim değil, tüm devlet kademeleri kısa vadeli siyasi çıkarların üzerinde tutulmalıdır” denildi.