Gazimağusa Atık Su Arıtma Tesisi’nin Tarımsal Üretimdeki Rolü
Gazimağusa Atık Su Arıtma Tesisi, tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanmasında kritik bir rol oynamaktadır. Bu tesisin işleyişi ve sağladığı faydalar, tarım sektöründe su kaynaklarının verimli kullanımını desteklemektedir.
Gazimağusa Atık Su Arıtma Tesisi’nin Önemi
Gazimağusa Atık Su Arıtma Tesisi, arıtılan suyun hayvancılık sektöründe ihtiyaç duyulan kaba yem üretiminde kullanılmasıyla maliyetleri düşürmeyi amaçlıyor.
Günde yaklaşık 6 bin ton atık su arıtılan bu tesis, elde edilen arıtılmış suyu mısır üretimi gibi çeşitli tarımsal faaliyetlerde değerlendirmekte.
Gazimağusa Belediyesi, arıtılmış atık suyun daha fazla üreticiye ulaşmasını sağlamak ve üretimi artırmak için aktif bir şekilde çalışıyor.
Başkan Uluçay’ın Açıklamaları
Gazimağusa Belediye Başkanı Süleyman Uluçay, TAK‘a verdiği demeçte, Gazimağusa’nın, Lefkoşa’nın ardından ülkenin en büyük ikinci atık su arıtma tesisine sahip olduğunu belirtti.
Uluçay, 2023 yılında arıtma tesisinden çıkan su ile 80 dönüm, 2024’te ise 150 dönüm mısır üretimi gerçekleştirileceğini ifade etti.
Gelecek Planları ve İyileştirme Çalışmaları
Uluçay, atık su arıtma tesisinin iyileştirilmesi için Avrupa Birliği’ne destek başvurusu yaptıklarını belirtti.
Yapılan iyileştirmelerin temel amacının, arıtma sürecinde ortaya çıkan çamurun gübreye dönüştürülmesi olduğunu vurguladı.
Uluçay, “Hedefimiz, arıtılan suyun kalitesini artırmak, çamuru gübreye dönüştürmek, daha fazla üreticiye ulaşmasını sağlamak ve suyu gölete bırakmak yerine tarımsal üretimde kullanmaktır.” dedi.
Güneş Enerjisi ile Maliyet Düşürme
Güzelyurt Belediyesi ile birlikte, Güzelyurt ve Gazimağusa’daki arıtma tesislerinin işletmesini özel bir kurum altında birleştirmek üzere anlaştıklarını söyleyen Uluçay, iki tesisin elektrik maliyetlerini azaltmak amacıyla güneş enerjisi kullanma projeleri geliştirdiklerini ve bu projelerin finansmanı için Avrupa Birliği’ne başvuruda bulunduklarını belirtti.
Arıtma Süreci ve Su Kalitesi
Gazimağusa Belediyesi Kanalizasyon Birimi’nden Atila Aypar, Gazimağusa Atık Su Arıtma Tesisi’nde günde 6 bin ton atık su arıtıldığını, arıtılan suyun bir kısmının gölete yönlendirildiğini, diğer kısmının ise doğrudan mısır üretimi için kullanıldığını aktardı.
Ayrıca, hayvan yemi üretimi için göletten su çeken üreticilerin de bulunduğunu ifade etti.
Aypar, 2023 ile 2024 yılları arasında dönüm başı alınan verim konusunda su kalitesinde bir gerileme yaşandığını, bunun sebebinin sudaki tuzluluğun artması olduğunu kaydetti.
Verim Farklılıkları ve Tuzluluk Sorunu
2023 yılında sudaki tuz oranının 1000 miligram/litrenin altında olduğunu, fakat 2024 yılında bu oranın 2000 miligram/litreye yükseldiğini belirten Aypar, Gazimağusa’nın %55’inin kanalizasyon şebekesine bağlı olduğunu vurguladı.
Türkiye’den su gelmeden önce arıtmadan çıkan suyun tuzluluğunun daha yüksek olduğunu, gelen suyun tuzluluğunun düşük olması nedeniyle atık sudaki tuz oranının düştüğünü ifade etti.
Üreticilerin Deneyimleri
Arıtılmış su ile mısır üreten Yılmaz Gazioğlu, 2023 yılında verimin iyi olduğunu, dönüm başına 9 ton (toplamda 720 ton) verim aldığını, ancak ikinci yıl verimin dönüm başına 4.5 tona düştüğünü belirtti.
Gazioğlu, verim farkının su kalitesindeki düşüşten kaynaklandığını ifade etti. 2023 yılında suyun tuzluluğunun 1000-1200 miligram/litre olduğunu, ancak bu oranın bu yıl 4000-4500 miligram/litreye çıktığını söyledi. İlk yıl elde ettiği verimden memnun olduğunu, fakat ikinci yıldaki verim düşüklüğü nedeniyle mısır ekimine devam edip etmeyeceğine karar vermediğini belirtti.
Uzman Görüşü
Erkut Uluçam, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı, evsel atık suların hayvancılıkta ihtiyaç duyulan kaliteli kaba yem üretimi için değerlendirilmesinin büyük önem taşıdığını belirtti. 2024 yılında kuraklık nedeniyle ülkeye milyonlarca lira tutarında saman ve mısır silajı ithalatı yapıldığını ifade eden Uluçam, “Navlun hariç, satın alma bedeli olarak 25 milyon TL ödenerek 25 bin ton saman, 23 milyon TL ödenerek 12 bin ton mısır silajı getirildi.
Eğer ihtiyaç duyulan kaba yem atık su ile üretilebilirse, neredeyse ithalata 50 milyon TL ödemek zorunda kalmayız.” dedi.
Ayrıca, kaba yem üretiminde kullanılan atık suların haftalık olarak analiz edilmesi gerektiğini vurguladı ve “Bu atık suları kullanarak hayvancının ihtiyacı olan kaba yemi yetiştirip maliyetleri aşağıya çekebiliriz.” diye ekledi.