Gedik Holding’in Yatırım Stratejileri ve 2024 Beklentileri

Gedik Holding’in yatırım stratejileri ve 2024 yılı için beklentileri üzerine kapsamlı bir inceleme. Sektördeki yenilikler, finansal hedefler ve piyasa trendleri hakkında bilgi alarak geleceğe dair öngörülerinizi geliştirin.

Gedik Holding’in Yatırım Stratejileri ve 2024 Beklentileri

Gedik Holding’in Gelecek Beklentileri ve Yatırım Stratejileri

Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, Bloomberg HT’de yayınlanan Üst Düzey Programı’nda Arzu Malik’in konuğu oldu.

Gedik, 2024 yılına yönelik enflasyonu düşürmek için uygulanan düşük kur, sıkı para politikası ve yüksek faiz oranlarının şirketlerini derinden etkilediğini ifade etti.

Gedik, bu yıl Gedik Holding olarak 62. yıllarını kutladıklarını belirterek, metal sektöründe faaliyet gösterdiklerini, kaynak, döküm, vana ve hizmet sektörlerinde yer aldıklarını vurguladı.

“2024 yılı, enflasyonu düşürmek amacıyla uygulanan düşük kur, sıkı para politikası ve yüksek faiz, bizleri de olumsuz etkiledi.

Bütçeleme sürecinde belirlediğimiz rakamlara ulaşmakta ciddi zorluklar yaşadık.

Düşük kur politikası nedeniyle ihracattaki rekabetçiliğimiz daha da düştü.

Uzakdoğu’daki rakip firmalar karşısında fiyatlarımız yüzde 20 oranında daha yüksek seyrediyor ve bu durum ihracatımızı, genel seyrine göre daha düşük seviyelere çekiyor.

Türk sanayicilerinin her zaman yanlarında bir B planı taşıdığı bilinir; bu nedenle farklı pazarlarda yeni fırsatlar arayışına girdik ve bütçeleme rakamlarımızı dengelemeye çalıştık.

Ancak 2024 yılı itibarıyla geçmiş yıllardaki büyüme performansımızı maalesef gösteremedik. Üretimde iç pazarda önemli projelerin olmaması, satışlarımızı da olumsuz etkiledi; ürünlerimizi projeler doğrultusunda satabiliyoruz ve yatırım azlığı bu durumu daha da zorlaştırdı.”

2025 yılına dair beklentilerini paylaşan Gedik, “Her yaptığımız yatırımı kendi öz sermayemizle gerçekleştirme şansımız olmadığı için banka kredilerine ihtiyaç duyuyoruz.

Ancak yüksek faiz oranları, projelerimizi başlatmış olsak bile devam etme zorunluluğumuzun önüne geçiyor.

Bu nedenle alternatif çözümler arayışındayız. 2024 yılı itibarıyla yatırımlarımıza devam ettik; 2025 için ise tasarruf ve verimliliği ön plana alan bir strateji belirledik.

Teknolojinin sanayide kullanımı, daha verimli üretim yapmamızı zorunlu kılıyor. 2025 yılında yatırımlarımızı sürdüreceğiz, fakat iç pazardaki büyüme hızı yavaşlayacak; dış pazarda ise küresel ölçekte bir firma olmayı hedefliyoruz.” diye ekledi.

BU HABER SENİN İÇİN  Memur-Sen ve Bakan Işıkhan Arasında Refah Payı Görüşmesi

Hindistan’ın Yıldızı Parlayacak

Yatırımları hakkında bilgi veren Gedik, “Azerbaycan’da açtığımız üretim tesisinin başarılı bir şekilde ilerlediğini ve oradaki üretimi artırmayı planladığımızı belirtmek isterim.

Asya Pasifik bölgesindeki üretim, Avrupa’daki ekonomik durgunluk nedeniyle önemli bir sıçrama gerçekleştirdi.

Biz de bu doğrultuda orada yatırım kararları aldık ve geçen yıl bu yönde çalışmalar yaptık.

Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte Çin-Amerika ticaret savaşları, Hindistan’ın yıldızını daha da parlatacak.

Bu yıl içinde Hindistan’da bir ortakla anlaşarak yeni bir üretim tesisi kurmayı planlıyoruz.

Dış ülkelerde yerelleşmek artık kaçınılmaz hale geldi.

Türkiye’de üretip satmak, hem lojistik zorlukları hem de rekabetçilik açısından büyük handikaplar doğuruyor.

Müşterinin yanında olmak, her zaman daha hızlı büyümeye olanak tanıyor.

Hindistan’da yıllık bin ton üretim hedefliyoruz.

Bu nedenle 2025 yılı, farklı ve umut verici bir yıl olacak.” dedi.

Gedik, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kendi kendine yetebilmek, gün geçtikçe daha fazla önem kazanıyor.

Bir ülkenin kalkınması ve ekonomisinin ileri gitmesi için üretim şart. Üretim, ülkeleri zenginleştiriyor ve istihdam yaratıyor.

Amerika, üretim alanında oldukça gelişmiş olsa da sanayinin önemine değinmeyi sürdürüyor. Ülkeler, üretimi desteklemek için teşvikler sunmalı; Çin, ihracat yapan sektörleri ve şirketleri nasıl destekliyorsa, Türkiye’de de benzer teşviklere ihtiyaç var.

Gedik Holding olarak sürekli teşvik alıyoruz fakat bu teşviklerin, gerçekten ihracat yapan firmalara verilmesi gerekiyor.

Düşük kur politikası sebebiyle ihracatta fiyatlarda bir baskı oluştu ve artık eskisi kadar rekabetçi olamıyoruz.

Türkiye, jeopolitik konumu itibarıyla çok önemli bir ülke; bu nedenle rekabetçiliğini kaybetmemesi gerekiyor.

Avrupa’nın durağanlığına rağmen, hala önemli bir pazarımız var.

Daha fazla mal üretip satabilmemiz adına ihracatçılara daha fazla destek verilmesi şart. Çin’in şirketlerine sağladığı destek, Türk şirketlerine de sağlanabilir.

BU HABER SENİN İÇİN  Amerikan Yapay Zekası için Altın Fırsat

Düşük kur politikası, karlılığımızı neredeyse sıfırladı. İhracatta müşteri kaybetmenin ne kadar kolay olduğunu biliyoruz; kazanmak ise oldukça zor.

Rekabetçi olamazsak, mevcut müşterilerimizi kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabiliriz.

Bu nedenle ihracatçılara destek verilmesi ve üretimde verimliliğe önem verilmesi gerekiyor.

Biz, mevcut ürünlerin geliştirilmesi ve yeni ürünlerin Ar-Ge süreçlerine büyük önem veriyoruz.”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ