Goldman Sachs’ın Hedge Fonları Üzerine Raporu: Ticaret Savaşları ve Piyasa Etkileri

Goldman Sachs’ın Hedge Fonları Üzerine Raporu

Goldman Sachs, ABD Başkanı Donald Trump’ın küresel piyasaları sarsan tarifeleri açıklamadan hemen önce, hedge fonlarının geçen hafta boyunca dünya genelindeki hisse senetlerini elden çıkardığını ve düşüşe yönelik pozisyonlar aldığını bildirdi.

Trump’ın hafta sonu Kanada, Meksika ve Çin’e yönelik kapsamlı tarifeler duyurmasının ardından, küresel hisse senetleri Pazartesi günü önemli bir düşüş yaşadı.

Bu gelişmeler, uluslararası ekonomik büyümeyi kısıtlayabilecek bir ticaret savaşının başlamasına işaret ediyor.

Asya’nın Gelişmiş Pazarları Satışlardan Etkilenmedi

Goldman Sachs, yayınladığı araştırma notunda, hedge fonların Cuma günü sona eren bir haftalık süreçte Asya’daki gelişmiş pazarlar hariç her coğrafi bölgedeki hisse senedi varlıklarını sattığını kaydetti.

Banka, bu satışların, Ağustos ayında başlayan ve yen carry işlemlerinin sona ermesiyle derinleşen borsa çöküşünün, ABD teknoloji hisselerine yansıdığı dönemdeki en büyük satış olduğunu vurguladı.

Hedge fonları, hemen hemen tüm sektörlerde satış gerçekleştirdi ancak en yoğun satışların sanayi, perakendecilik, enerji ve iletişim hizmetleri sektörlerinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Sanayi Sektöründe Düşüş Beklentisi Güçleniyor

Goldman Sachs’ın verilerine göre, sanayi sektörü hisselerinde düşüş yaşanacağına dair alınan kısa pozisyonlar, bu sektörde yükseleceğine yönelik uzun pozisyon sayısının neredeyse iki katına ulaştı.

Banka, hedge fonlarının değerlerin yükseleceğine dair pozisyon aldığı tek sektörün gayrimenkul sektörü olduğunu belirtti.

Goldman Sachs, fonların burada dördüncü hafta üst üste ve iki ayın en yüksek hızında hisse senedi satın aldığını ifade etti.

Gayrimenkul, Enflasyondan Faydalanıyor

Erlen Capital Management’ta yönetici direktör olan Bruno Schneller, “Gayrimenkul genellikle enflasyonist ortamlarda iyi performans gösterir, çünkü mülk değerleri ve kiralar enflasyonla birlikte yükselme eğilimindedir” dedi.

Schneller, “Ticaret savaşları, daha yüksek ithalat maliyetlerine ve daha geniş enflasyonist baskılara (gümrük vergileri yoluyla) yol açarsa, gayrimenkul, azalan satın alma gücüne karşı daha cazip bir koruma haline gelir.” değerlendirmesinde bulundu.