Günay Çerkez: Türkiye’den Kablo ile Elektrik Getirilmelidir

Günay Çerkez, Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamak için kablo ile elektrik getirilmesi gerektiğini savunuyor. Enerji güvenliği, sürdürülebilirlik ve ekonomik faydalar üzerine detaylı bir analiz sunuyor. Elektrik geleceği için çözüm önerileri.

Günay Çerkez: Türkiye’den Kablo ile Elektrik Getirilmelidir

Ticaret Odası Eski Başkanı Günay Çerkez: “Türkiye’den Kablo ile Elektrik Getirilmelidir”

Ticaret Odası’nın eski başkanı ve iş insanı Günay Çerkez, Türkiye’den deniz altından su ve fiber optik kablo getirildiğini belirterek, sırada elektrik kablosu olduğunu ifade etti.

Çerkez, “Elektrikte neler çektiğimizi görüyorsunuz.

Gaz tribünü ve buhar tribünü kurmakla bu iş çözülmez. Çare Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesidir.

Herkes bunu bilmesine rağmen kişisel ve grupsal çıkarlar öne çıkıyor.” diyerek atılması gereken adımın belli olduğunu vurguladı.

Cemre Cemali, Ticaret Odası’nın eski başkanı ve iş insanı Günay Çerkez, KIBRIS TV ekranlarında yayınlanan “Taşlar Dökülürken” programında Hasan Hastürer’in konuğu oldu.

Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Çerkez, ülkede yaşanan elektrik sorununa dikkat çekerek, “Tek çare Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesidir.” dedi.

Türkiye’den 1.2 metre çapında borular döşendiğini ve bu borulardan su geldiğini hatırlatan Çerkez, telekomünikasyon alanında iki adet fiber optik kablo çekildiğini ifade etti. “İki kabloyu da elektrik için denizin dibine atamaz mıyız?” şeklinde konuştu.

“Hükümetin Görevi Elektrik Üretmek Değil, Denetlemek”

İş insanı Günay Çerkez, KKTC’nin küçük bir ülke olduğunu belirterek, “Etrafımızdaki diğer ülkeleri, en başta Anavatan Türkiye’yi görüyoruz.

Ak Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılından sonra, Tayyip Bey’in ilk iki döneminde yaptığı ilk iş, kamunun yapmaması gereken bütün işleri kamudan ayırmak ve özelleştirmek oldu.

Elektrik, su her şey özelleşti.” dedi.

Özel sektörde bu işleri yapacak kişi veya şirketler olmadığı durumlarda, kamunun özel sektörün işini yaparak halka bu hizmeti vermesi gerektiğini ifade eden Çerkez, hükümetin görevinin elektrik üretmek değil, üreteni denetlemek olduğunu vurguladı. Çerkez, hükümetin güvenlik, sağlık ve eğitim konularında mesuliyeti olduğunu ifade ederek, devletin bu hizmetleri sağlarken özel sektörün de aynı işleri yapabileceğine dikkat çekti.

BU HABER SENİN İÇİN  Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. Yıl Dönümü Törenleri

Ülkede elektrikle ilgili yaşanan sıkıntılara değinen Çerkez, “Mesela en basiti elektrik konusu.

Bizde elektrik yoktu.

Rum ‘ben size elektriği keseceğim’ dediğinde, elektrik santralleri kurup üretmek için şirketler yoktu.

Mecburen dönemin hükümeti bunu üstlenmek zorunda kaldı.” dedi.

“Çare Türkiye’den Kablo ile Elektrik Gelmesidir”

Çerkez, elektrikteki çıkış yolunun garantisinin Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: “Elektrikte neler çektiğimizi görüyorsunuz.

Gaz tribünü, buhar tribünü kurmakla bu iş çözülmez. Çare Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesidir.

Herkes bunu biliyor ama kişisel ve grupsal çıkarlar öne çıkıyor.”

Türkiye’den askılı sistemle 1.2 metre çapında borular döşendiğini ve bu borulardan su geldiğini belirten Çerkez, bu mühendislik başarısının yanı sıra, “Telekomünikasyonda iki fiber optik kablo çekildi. İki fiber optik kablo gibi iki kabloyu da elektrik için denizin dibine atamaz mıyız?” diye sordu.

Her şeyin temelinin elektrik olduğunu vurgulayan Çerkez, “Hayatında elektriğin e’sini bilmeyenler televizyona çıkıp uzmanmış gibi konuşuyor.

Bu durumlardan vazgeçelim, kendi kendimizi kandırırız ve bu durum ülkeye zarar verir.

En kötü fuel-oil ile çalışıyoruz.

Bu kadarcık bir ada, hepsini zehirleyeceğiz diye utanmıyoruz.” dedi.

“Çok Ciddi Çıkarı Var”

Tek kurtuluşun kablo ile elektrikte olduğunu ve bunun için de çok geç kalındığını belirten Çerkez, Teknecik Elektrik Santrali kurulurken, o zamanlarda bu santralin sürdürülebilir olmadığının raporlarda yer aldığını hatırlattı: “Rum bir gün ‘size elektrik vermeyeceğiz’ dedi.

Alelacele Türkiye’den iki tane 60 megawatt’lık buhar tribünü ve jeneratörleri sökülüp getirildi.

Sonra dizel jeneratörlere döndük… Bunlar 17.5 megawatt civarında elektrik üretiyor.

Bizim jeneratör kapasitemiz artık çok düşük kaldı. İhtiyaç 700-800 megawatt’lara geldi.

Hangi açıdan bakarsanız bakın, bu durum tam bir rezalet.”

BU HABER SENİN İÇİN  Öğretmenler Günü Kutlaması ve Öğretmenlerin Önemi

Çerkez, “Belli ki bazı çevreler, bakım, yedek parça ve fuel oil noktasında çok ciddi çıkarlar peşinde.

Halkta iş yok.

Eğer bu İngiltere’de ya da başka bir ülkede olsaydı tepkiler çok farklı olurdu.

Halk resmen zehirleniyor, bunu hangi vicdan kabul eder?” diyerek durumu eleştirdi.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ