Güney Kıbrıs’ta Su Krizi ve Olağanüstü Hal İlanı

Güney Kıbrıs’ta Su Krizi ve Olağanüstü Hal

Güney Kıbrıs, kuraklık nedeniyle derin bir su krizi ile karşı karşıya kalmış durumda.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ve hükümeti, bu ciddi durum karşısında “olağanüstü hal” ilan etmiş durumda.

Hristodulidis, su krizine en kısa sürede çözüm bulmaları için Tarım Bakanı ve bakanlık teknokratlarına yoğun bir baskı yapıyor.

Rum Başkanlık Sarayı’nda “Vatanı kurtaralım” direktifi ile düzenlenen toplantılarda, Haspolat Arıtma Tesisinin kullanılması ve Geçitköy Barajının değerlendirilmesi gibi konular tartışılmakta.

Tarım Sektöründe Zorluklar

Politis gazetesi, “Susuz Kalacağız Ancak Çözüm Yok” başlığıyla verdiği haberde, tarıma yönelik sulama suyunun yarısından azının verilebileceği için çiftçilerden mevsimlik dikim yapmamaları istendiğini belirtti. İçme, kullanma ve sulama suyu konusundaki krizin, yaklaşan turizm sezonunda daha da derinleşeceği öngörülüyor.

Hristodulidis, Tarım Bakanı’na ve bakanlık teknokratlarına, acil ve etkili çözümler bulmaları için talimat verdi.

Uzun Vadeli Çözüm Önerileri

Sunulan önlemlerin etkisinin ancak 2026 ortalarında hissedilebileceği belirtilirken, önümüzdeki yaz döneminde büyük su kesintilerinin kaçınılmaz olduğu vurgulanıyor.

Bu durum, Hristodulidis için siyasi maliyet açısından zor bir durumu beraberinde getiriyor.

Hristodulidis’in, özellikle yaz sezonunda su sorununun üstesinden gelmek için geçerli çözüm önerileri talep ettiği ifade ediliyor.

Çözüm Olarak Haspolat Arıtma Tesisi

Tartışılan çözüm önerilerinden biri, Haspolat’taki Arıtma Tesisinin hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) hem de Güney Kıbrıs su şebekelerine bağlanarak arıtılmış suyun her iki bölgede de sulama amaçlı kullanılması.

Rum Avrupa Milletvekili Mihalis Hacipandela, Avrupa’daki temaslarında bu konuyu gündeme getirdi; Avrupa Komisyonu’nun projeye olumlu baktığı ancak Rum yönetiminin yerine getirmesi gereken bazı prosedürlerin bulunduğu ifade edildi.

Haspolat’ta arıtılan suyun kullanılması önerisi, yeni bir fikir olmamakla birlikte, bu aşamada önemli bir çözüm sunabilir.

KKTC ile Su Alışverişi

Ayrıca, bazı siyasi unsurların KKTC’deki Geçitköy Barajı‘ndan su satın alınması ve bu suyun Güney Kıbrıs’a taşınması gibi konuları geniş bir çerçevede değerlendirdiği belirtiliyor.

Bu konuda, Haspolat su arıtma tesisine benzemeyen ama mevcut kuraklık koşulları altında üstesinden gelinebilecek bir gerçek olduğu kaydediliyor.

KKTC ile Güney Kıbrıs arasında elektrik alışverişinin yapıldığı hatırlatılırken, aynı durumun su için de uygulanabileceği ancak Geçitköy Barajı ile Güney Kıbrıs arasında bir boru hattı bulunmadığı için bu çözümün hemen hayata geçirilemeyeceği ifade ediliyor.

Satın alınacak suyun Güney Kıbrıs’a tankerlerle taşınabileceği öngörülüyor.

Barajların Durumu

Güney Kıbrıs’taki barajların doluluk oranı şu an %25 seviyesinde ve suyun yıl sonuna kadar tükenmesi bekleniyor.

Birleşik Kuzey Boru Hattı Planı çerçevesinde barajlarda mevcut olan 46 milyon metreküp suyun, 8 milyon metreküpe düşmesi öngörülüyor.

Daha önce 18 milyon metreküp su bulunan Baf’taki barajlarda ise şu an sadece 1,7 milyon metreküp su mevcut.

Ana su kaynaklarından biri olan tuzlu su arıtma tesisleri de önemli bir rol oynuyor.

Ancak, Baf’taki tesisin yangın nedeniyle devre dışı kalması, diğer tesislerin azami kapasitede çalışmasına rağmen ihtiyacın yalnızca %70’ini karşılayabilmesine neden oluyor.

Limasol ve Moni bölgelerine seyyar tuzlu su arıtma tesisinin konuşlandırılmasının ise hem zaman açısından hem de maliyet açısından çok zor olduğu vurgulanıyor.