İsias Otel Davası’nın Beşinci Duruşması Başladı
İsias Otel Davası’nın beşinci duruşması başladı. Duruşmada, olayın detayları ve ilgili tarafların ifadeleri gündeme geldi. Adalet sürecinin nasıl ilerleyeceği merakla bekleniyor. Gelişmeleri takip edin!
İsias Otel davasının beşinci duruşması, Adıyaman 3.
Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştiriliyor.
Dava, Türkiye saatiyle 10.00’da (Kıbrıs saatiyle 09.00’da) başladı. 6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye’de meydana gelen büyük depremin ardından, Adıyaman’daki İsias Otel’de hayatını kaybeden Şampiyon Melekler ve tur rehberlerinin aileleri, duruşma öncesinde mahkeme önünde bir araya gelerek, kaybettikleri sevdiklerinin resimlerini sergiledi.
Aileler, ellerinde şu yazılı pankartları taşıdı:
- Kamu Görevlileri Yargılansın
- Kader Değil Cinayet
- İsias Otel sektörünün felaketidir
- Turist rehberleri adalet bekliyor
- Şampiyon Melekler adalet bekliyor
- Bilirkişi raporunu hazırlayanlar mahkemeye gelecek mi?
- İsias ortak davamız
- Deprem Suçluları Taksir Değil Olası Kast ile Yargılansın
CANLI AKTARIM – Mahkemeden Notlar
Duruşmaya 15 dakikalık bir ara verildi ve ardından devam etti.
Tutuklu yargılanan İsias Otel’in mimarı Erdem Yıldız, savunmasında, “İki yıldır kendimi anlatamadım” dedi.
Yıldız, sahte evraklar olduğunu belirterek, “Evrakların sahte olduğunu üstteki avukatları bile söylüyor. İmar Kanunu’nu bilmek lazım, 8 kat müsaade ediliyor.
Belediye Başkanı bile buna müdahale edemez.
Asansör boşluğu açılmış gibi bir şeyler söyleniyor, benimle bir ilgisi yok.
Benim projemde otel 66 oda görünüyor, sonradan 81 odaya çıkılıyor. İki yıldır boş yere buradayım” ifadelerini kullandı.
Halil Bağcı’nın İfadesi
Gazi Üniversitesi’nin raporundan sonra tahliye edilen Halil Bağcı, fenni mesul olduğunu reddederek, “Kutsal değerlerim ve üç çocuğumun üzerine yemin ederim ki ben yapmadım.
Sadece kolon karşılaştırmalarını yaptım, geri kısmını incelemelerini söyledim” dedi.
Bağcı, “Fenni mesul, yapıyı denetleyen kişidir.
Ben inşaata 1 saat bile gitmedim” diyerek, yalnızca bodrum katı hesaplaması yaptığını savundu. “Benim bu yapıda 15 dakika gidip o raporu hazırlamaktan başka bir şeyim yok.
Ben 13-14 dosyadan yargılanıyorum.
Bugüne kadar ne kadar hiçbir şey yapmadım demedim” diye ekledi.
Duruşmaya Ara Verildi
Duruşmaya 15 dakika ara verildi ve ardından beyanlar alınmaya devam edildi.
Erdem Yıldız, Halil Bağcı ve Mehmet Güncüoğlu henüz ifadelerini veremedi.
Mehmet Fatih Bozkurt’un Savunması
Ahmet Bozkurt’un tutuklu yargılanan büyük oğlu Mehmet Fatih Bozkurt, savunmasında, “Ortak hissedar ve yönetim kurulu üyesi olduğum için raporda sorumlu ve kusurlu görülmüşüm.
Benim başka işlerim vardı. 1999’dan 2023 yılı deprem gününe kadar günde 13-14 saat otomotiv işiyle ilgileniyordum” dedi.
Bozkurt, tahliyesini talep etti.
Ahmet Bozkurt’un Açıklamaları
İsias Otel’in sahibi Ahmet Bozkurt ise, “Binanın otele dönüşebilmesi için yasaya göre projeleri yaptık ve belediye ruhsat verdi.
Bizi devletin 3 kurumu denetledi.
Turizm Bakanlığı, otele dönüşebilir diye bize rapor verdi hatta devlet teşvik bile verdi.
Burası kaçak yapı olsa devlet buraya kredi vermezdi” şeklinde konuştu.
Bozkurt, “Ben, eşim ve evlatlarım teknik konulardan anlamayız.
Beni de 70 yaşındaki eşimi de çocuklarımı da inşaat mühendisi yapmışlar, teknik olarak sorumlu yapmışlar.
Bu bilgilerim olsaydı binayı yaptırmayı bırakın, yapmazdım.
Bu sorumluluğu üstlenmezdim.
Yalanım yok ben iş insanıyım. 73 yaşındayım ve sabıkam yok.
Ben kanundan korkan yaşamını sürdüren bir aile üyesiyim” ifadelerini kullandı.
Son gelen bilirkişi raporundaki suçlamaları kabul etmeyen Bozkurt, raporun ‘ısmarlama’ olduğunu öne sürdü ve raporda yer alan teknik kavramları ilk kez duyduğunu belirterek, “Agregayı, etriyeleri, çirozu yeni öğreniyorum” dedi.
Bozkurt, ilk dört duruşmada olduğu gibi bu duruşmada da suçlamaları reddetti ve savunmasına Allah ile Kur’an-ı Kerim’i karıştırarak, “Allah bize yardım etsin, inandığım kitapta deprem suresi var” dedi.
Avukatların Talepleri
Diğer avukatlar da savunma için süre istedi.
Kamu görevlileriyle ilgili iddianamenin düzenlenerek, dosyanın bu davayla birleştirilmesini ve sanıkların olası kastla yargılanmalarını talep etti.
Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını ve tutuksuz sanıkların da tutuklanmalarını istedi.
Okay: “Sanıkların Nitelikli Adam Öldürmeden Yargılanmasını İstiyoruz”
Avukat Tan Okay, mütalaaya karşı yazılı talepte bulunacaklarını belirtti.
Okay, sanıkların, bilinçli taksirden yargılanıp ceza almalarının vicdanları rahatlatmayacağını ifade etti.
Binanın risk tespiti yapılmadığını vurgulayan Okay, kamu görevlilerine de soruşturma açılmasını talep etti. “İhmaller zinciri devam etmiş, olası kastın bütün unsurları oluşmuştur.
Sanıkların nitelikli adam öldürmeden yargılanmasını istiyoruz” dedi.
Turan: “Bu Davadan Çıkacak Emsal Kararla, Sizlerden Çocuklarınıza Miras Bırakmanızı İstiyoruz”
Avukat Fatih Turan da, “Bu davadan çıkacak emsal kararla, sizlerden çocuklarınıza miras bırakmanızı istiyoruz” şeklinde konuştu.
Turan, belediye personeliyle depreme geç veya hiç müdahale etmeyen AFAD personeli hakkında da dava açılmasını istedi.
Güneydoğan: “Olası Kast Dışında Verilen Hüküm Adaleti Sağlamayacak”
Ailelerin avukatlarından Avukat Hasret Güneydoğan, savcının 15 dakika boyunca usulsüzlüklerden bahsedip “bilinçli taksirle” yargılanmaları noktasında bir karar üretmesini eleştirerek, “Burada olası kast bilinçli taksir mi tartışacaktık?
Olası kast dışında verilen hüküm adaleti sağlamayacak, vicdanı rahatlatmayacak” dedi.
Güneydoğan, Adana’daki Alpergün Apartmanı davasında ‘olası kast’ kararı çıkmasına işaret ederek, tarihi bir karar verildiğini belirtti.
“Biz size vicdanınıza talibiz, cesurca vereceğiniz karara cesaretinize talibiz.
Bilime, adalete uygun karar verin.
Daha fazla ölmemek için vermeniz gereken karar olası kast ile yargılamadır” şeklinde konuştu.
Koçoğlu: “Bugüne Kadar Ne Söylediysek Bu Raporda Ortaya Çıktı”
Avukat Yiğit Gökçehan Koçoğlu, savcılığın “olası kast” olamayacağını dayandırdığı sebeplerden dolayı kendileriyle katılmadıklarını ifade etti.
Koçoğlu, kamu görevlileriyle ilgili dosyanın davayla birleştirilmesi gerektiğini, aksi takdirde yargılamanın eksik kalacağını dile getirdi.
Halil Bağcı’nın tahliye edilmesinin yanlış bir karar olduğunu vurgulayan Koçoğlu, statik hesaplamalarda Bağcı’nın eksik ve hatalı rapor verdiğinin açıkça ortada olduğunu belirtti.
Koçoğlu, ara kararda olası kasttan ek savunma hakkı verilmesi istedi.
Gelen bilirkişi raporunun kendileri lehine olduğunu belirten Koçoğlu, bugüne kadar ne söylediysek bu raporda ortaya çıktığını kaydetti.
Koçoğlu, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamını ve olası kasttan yargılanmalarını talep etti.
Savcıdan “Bilinçli Taksir” Suçlaması
İsias Otel davasının beşinci duruşmasında savcı mütalaasını bilinçli taksir suçlamasıyla yaptı.
Davanın beşinci duruşması Türkiye saatiyle 10.00’da başladı.
Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi heyeti tarafından hazırlanan ve 28 Ekim’de açıklanan bilirkişi raporundan sonraki ilk duruşma olma özelliğini taşıyan bugünkü duruşmada, ilk sözü alan cumhuriyet savcısı, İsias Otel’in 6 Şubat 2023’te meydana gelen iki depremden ilkinde yıkılması üzerine başsavcılığın soruşturma başlattığını belirtti.
Yeni bilirkişi raporunu okuyup, kusurları sıralayan savcı, otel sahiplerinin de arada sırada otelde kalmasını hafifletici bir neden olarak ortaya koyup, mütalasını bilinçli taksir suçlamasıyla yaptı.
Sanıkların ayrı ayrı af sınırından uzaklaştırılarak, tutukluluklarının devamına, tutuksuz sanıkların adli kontrol şartlarının devamını talep eden savcı, binanın mimar ve mühendisleri Halil Bağcı, Erdem Yıldız ve Mehmet Göncüoğlu’nun ise meslekten men edilmesini istedi.
Sanıkların tutuklu bulunduğu sürenin, alacakları cezadan düşürülmesi de talep edildi.
İpekçioğlu: “Bu Davada Olası Kast Uygulanmayacaksa Başka Hiçbir Davada Uygulanmaması Gerektir”
Mütalaa hakkında söz alan ailelerden Pervin Aksoy İpekçioğlu, mütalaanın bilinçli taksirden gelmesini eleştirerek, katların kesilmesinin olası kast olarak görülmesi gerektiğini kaydetti. İpekçioğlu, “Bu davada olası kast uygulanmayacaksa başka hiçbir davada uygulanmaması gerekir.
Adalet, bir ülkenin geleceğini de şekillendirmesi açısından önemlidir” dedi.
Karakaya: “Biz Çocuklarımızı Toprağın Altına Koyduk, En Ağır Cezayla Olası Kastla Yargılanma İstiyoruz”
Ailelerden Ruşen Yücesoylu Karakaya da, “Biz çocuklarımızı toprağın altına koyduk, en ağır cezayla olası kastla yargılanma istiyoruz” ifadelerini kullandı.