Kayıp Şahıslar Komitesi Antropoloji Laboratuvarı’na Ziyaret

Kayıp Şahıslar Komitesi Antropoloji Laboratuvarı’na yapılan ziyaret, kaybolan bireylerin kimlik tespiti ve adalet arayışında önemli bir adım. Laboratuvarın çalışmaları ve katkıları hakkında bilgi edinin.

Kayıp Şahıslar Komitesi Antropoloji Laboratuvarı’na Ziyaret

Ara bölgedeki Kayıp Şahıslar Komitesi Antropoloji Laboratuvarı, KIBRIS Gazetesi’ne kapılarını açtı.

Komitenin Kıbrıs Türk Üyesi Hakkı Müftüzade, bazı Rum siyasilerin tavırlarını eleştirdi.

Kayıp Şahıslar Komitesi Antropoloji Laboratuvarı'na Ziyaret

KIBRIS Özel

Kayıp Şahıslar Komitesi Antropoloji Laboratuvarı'na Ziyaret

Kıbrıs adasında sıcak çatışmaların ardından henüz çözümlenmesi tamamlanmayan en önemli insani konulardan biri, kayıp şahıslar meselesidir. 1981 yılında kurulan Kayıp Şahıslar Komitesi (KŞK), bu konudaki çalışmaların yürütülmesinde ortak yetkili bir komitedir.

Komitede bir Kıbrıslı Türk, bir Kıbrıslı Rum ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri tarafından atanan bir BM temsilcisi bulunmaktadır.

Kayıp Şahıslar Komitesi Antropoloji Laboratuvarı'na Ziyaret

Lefkoşa ara bölgedeki KŞK Antropoloji Laboratuvarı, KIBRIS gazetesine açıldı.

KIBRIS’tan Hasan Hastürer ve Özmen Yılancılar, laboratuvarı ziyaret edip KŞK’deki Türk Üye Hakkı Müftüzade ve Kıbrıslı Türk Laboratuvar Koordinatörü İstenç Engin’den çalışmalarla ilgili bilgi aldı.

Laboratuvarda, iki laboratuvar koordinatörü altında iki Kıbrıslı Türk ve iki Kıbrıslı Rum antropologdan oluşan iki adli antropoloji ekibi bulunmaktadır.

Ayrıca laboratuvar asistanı, arşiv sorumlusu, KŞK’nin iki toplumlu IT yöneticileri, KŞK Sağlık ve Güvenlik Koordinatörü, kazı raporlarını denetleyen ve istatistik sorumlusuyla birlikte üç arkeolog, temizlik görevlisi ve bahçıvan da görev yapmaktadır.

Kayıp Şahıslar Komitesi Antropoloji Laboratuvarı'na Ziyaret

Kararların Oy Birliği ile Alınması

Kararların Oy Birliği ile Alınması

Hakkı Müftüzade, komitede kararların oy birliği ile alındığını, herhangi bir üye itiraz ederse karar alınıp yürürlüğe konulamadığını belirtti.

Müftüzade, “1981-1997 yılları arasında KŞK listesini oluşturmak için iki lider müzakere etti. 2002’de iki toplumun kayıplarından oluşan kayıp şahıslar listesi üzerinde mutabık kalındı. 2006’da mutabakat sonucunda KŞK, iki toplumlu bir kimliğe büründü.

Araştırmacılar, arkeologlar, antropologlar ve genetik uzmanları, her aşamada çalışmalarını ortak bir çerçevede yürütmeye başladı.” dedi.

Kayıp Şahıslar Komitesi Antropoloji Laboratuvarı'na Ziyaret

Kayıpların Kimliklendirilmesi

Kayıpların Kimliklendirilmesi

Hakkı Müftüzade, toplam 2 bin 2 kayıptan bin 52’sinin kimliklendirildiğini; bunların 296’sının Kıbrıslı Türk, 756’sının Kıbrıslı Rum olduğunu kaydetti.

BU HABER SENİN İÇİN  AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu'nun Kıbrıs'ta Militarizasyon Karşıtı Konuşması

Kazı sayısı ise KKTC’de bin 275, Güney Kıbrıs’ta 315, KKTC’de askeri bölgedeki 108, Güney Kıbrıs’ta askeri bölgede 2 olarak belirtilmektedir.

Kayıp şahıslar listesi, ailelerin verdiği bilgiler ve iki tarafın elinde bulunan veriler ile BM ve Kızılhaç’ın katkılarıyla derlenmiştir.

Müftüzade, bazı Rum siyasilerin bu insani konuyu suistimal ettiğini dile getirerek, “Bazı Rum siyasiler, KŞK konusunu siyasi amaçlı suistimal etmektedir.

Bu davranış, iki liderin vardığı mutabakata ters düşmektedir.

Ayrıca güven ortamı hedeflenirken bu girişimler de güven ortamına zarar vermektedir.” şeklinde konuştu.

Çalışmaların Geleceği

Çalışmaların Geleceği

Müftüzade, çalışmaların geleceği için ise şöyle konuştu: “Gelişen yeni teknolojilerden yararlanmayı hedefliyoruz.

Yeni cihazlar sayesinde toprak altında bireylerin varlığını tespit edebileceğiz.

Maalesef şahitler yaşlanmakta ve her geçen gün ada sathında yeni inşaatlar yapılmaktadır.

Zamana karşı bir mücadele içindeyiz.

Muhtemel gömü yerlerinde kazı yapan ekip sayısını 7’den 8’e çıkardık.”

Kayıp Şahıslar Komitesi Antropoloji Laboratuvarı'na Ziyaret

İstenç Engin ile Röportaj

İstenç Engin ile Röportaj

İstenç Engin’e yönelttiğimiz sorular ve yanıtları ise şöyle:

Kayıp Şahıslar Komitesi Antropoloji Laboratuvarı'na Ziyaret

  • Soru: Kayıp Şahıslar Komitesi Laboratuvarı’nda çalışmak nasıl bir duygu?

    Zor değil mi?

  • Yanıt: Kayıp Şahıslar Komitesi Antropoloji Laboratuvarı’nda çalışmak gurur verici.

    Yıllar önce kaybolmuş kişilerin kimlik tespitini gerçekleştirip, sonunda onların ailelerine kavuşmasına vesile olmak çok güzel bir duygu. İki toplumlu bir projede çalışarak ortak acıları dindirmeye çalışmak da son derece önemli.

    Her işte olduğu gibi zorlukları var, her gün ayrı bir travmayla çalışıyoruz; fakat her başarılı kimlik tespiti bizi motive ediyor.

  • Soru: Kalıntılara ulaşma, laboratuvar çalışması ve kesin bilgilendirme süreci nasıl işliyor?

    Kesin, hatasız sonuç için en çok nerede hassasiyet oluyor?

    Bu çalışmanın en önemli ilkeleri nelerdir?

  • Yanıt: Kayıp Şahıslar Komitesi’nin amacı, 1963-64 ve 1974 olayları sırasında kaybolan 2 bin 2 kişiyi bulmak, analizlerini gerçekleştirmek, kimlik tespiti yapıp ailelerine iade etmektir.

    Projenin ana 5 aşaması vardır: “Araştırma, Kazı, Antropolojik Analiz, DNA Testi ile Eşleştirme ve Kimlik Tespiti ile Kalıntıların İadesi.” Projenin tüm aşamaları, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum ekiplerin beraber çalışmasıyla yürütülmektedir.

    Araştırma ekipleri, olası gömü yerlerini tespit etmek amacıyla bilgi ve veri toplarlar.

    Arkeologlar, arkeolojik ilkeler ve yeni teknolojik araçları kullanarak kazı yapar ve insan kalıntılarını ortaya çıkarır.

  • Soru: Bugüne kadar kaç kimliklendirme oldu?
  • Yanıt: 31 Ocak 2025 itibarıyla 296 Kıbrıslı Türk ve 756 Kıbrıslı Rum olmak üzere, toplam bin 52 kayıp şahsın kimlik tespiti yapılmıştır.

    Ayrıca resmi kayıp listesinde olmayan 20 Kıbrıslı Türk ve 195 Kıbrıslı Rum olmak üzere toplam 215 kişinin kimlik tespiti KŞK tarafından gerçekleştirilmiştir.

  • Soru: Laboratuvarda bekleyen ne kadar kalıntı var?
  • Yanıt: Şu anda laboratuvarda antropolojik analiz bekleyen vaka yoktur.

    Kazı alanından 2024 ve 2025 senelerinde çıkarılan yaklaşık 45 kişi üzerinde antropolojik analizler devam etmektedir.

    Bununla birlikte, antropolojik ve genetik analizleri yapılmış olup herhangi bir eşleşme olmadığı için kimlik tespiti yapılamayan yaklaşık 60 vaka ve antropolojik analizleri tamamlanıp DNA sonucu elde edilememiş yaklaşık 20 vaka da laboratuvarda beklemektedir.

  • Soru: Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kayıplarından elde edilen kalıntılar, aynı çatı altında… Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum uzmanlar ayrım gözeterek mi görev yapıyor?

    Herkes kendi toplumundan kayıplar üzerinde mi çalışıyor?

  • Yanıt: İki takım da iki toplumludur; yani Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum antropologlar beraber görev yapmaktadırlar.

    Tüm bilim insanları olarak iki toplumun kayıpları üzerinde çalışmaktayız.

    Kimlik tespiti yapılana kadar kayıpların Kıbrıslı Türk veya Kıbrıslı Rum kayıplarına ait olduğu bilinmemektedir.

    Analizler yapılırken hiçbir ayrım gözetilmemektedir.

  • Soru: Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum çalışanların üzüntü kesişmesi oluyor mu?
  • Yanıt: Tabi ki oluyor.

    Herkes çalıştığı sürece bilimsel temellerde kalmaya dikkat etse de, özellikle aile görüşleri sırasında kayıp yakınları ile tanışıp buluşunca, kayıp şahıs ile ilgili hikayeleri, anıları dinleyince duygusal olarak etkilenmekteyiz.

  • Soru: Sizi en çok ne etkiliyor?
  • Yanıt: Kişisel olarak beni en çok etkileyen, çeşitli sebeplerden dolayı kimlik tespiti yapılamamış vakalar, çünkü bu vakalarda henüz mutlu sona ulaşamıyoruz ama tabi ki bu vakalar çözülene kadar üzerlerinde çalışmaya devam ediyoruz.

    Bununla birlikte, çocuk bireylerle çalışmanın da daha zorlayıcı olabildiğini söyleyebilirim.

  • Soru: “Kayıp kişilerle ilgili çalışmaları tanımlayın” deseler, nasıl tanımlarsınız?
  • Yanıt: Kayıp şahıslarla ilgili çalışmaları, yapboz çözmeye benzetebilirim.

    Her bir disiplin, her bir aşama ile kayıp bir parçayı yerine koyup resmi tamamlamaya çalışıyoruz.

  • Soru: Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarının yüzde yüz, tüm kayıpların bulunmasıyla sonuçlanacağına inanıyor musunuz?
  • Yanıt: Kayıp şahısların tamamının bulunmasını tabi ki umut ederim ama bunun zor olacağının da bilincindeyim.

    Zaman en büyük düşmanımız.

    Geçen zamanla tanıklar, aile yakınları hayatını kaybetmekte, çevre korkunç bir hızla değişmektedir.

    Tüm bunlar çalışmalarımızı olumsuz etkilemektedir.

    Bizler son güne kadar her kaybın bulunabilmesi için elimizden geleni yapacağız.

  • Soru: 2006 yılından beri bu çalışmada önemli göreviniz var.

    En çok hangi çalışmada etkilendiniz?

  • Yanıt: 2006’dan beri sayısız vakada çalıştım, her biri ayrı ayrı özeldir ve her birini ayrı ayrı hatırlarım. Çözülemeyenler için üzülür, çalışmaya devam eder, kimlik tespiti yapılanlar için mutlu olurum.

    Sadece kayıp yakınları için değil; kayıpların kendileri için de çalıştığımıza inanırım ve onların sonunda huzur içinde dinlenebildiklerini bilmek beni mutlu eder.

  • Soru: Kayıp şahısların bulunması çalışmalarında deneyim biriktirdik mi?
  • Yanıt: Kayıp Şahıslar Komitesi Projesi’nin çalışmaları 2006 yılında Arjantin Adli Antropoloji Ekibi (EAAF) yönetiminde onların eğitimleri ve eşlikleriyle başladı. 2008 yılında projeyi kendi başımıza yürütmeye başladık ve şu anda gururla söyleyebiliriz ki dünyanın çeşitli bölgelerindeki benzer projelere eğitim desteği veriyoruz.

Fotoğraflar/Özmen YILANCILAR

Kayıp Şahıslar Komitesi Antropoloji Laboratuvarı'na Ziyaret

BU HABER SENİN İÇİN  Tufan Erhürman'ın Meclis Krizi ve Çözüm Önerileri Üzerine Açıklamaları
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ