Kıbrıs Adası’nın Deprem Riski ve Önlemler
Kıbrıs Adası’nın deprem riski ve alınabilecek önlemleri hakkında kapsamlı bir inceleme. Bu yazıda, Kıbrıs’taki sismik aktiviteler, geçmiş depremler ve güvenlik stratejileri hakkında bilgi edinin.

Yer Bilim Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Necdet: Kıbrıs Adası Deprem Tehdidi ile Yüz Yüze
Yer Bilim Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Necdet, Kıbrıs’ın deprem riski altında olduğunu vurguladı.
Necdet, “Kıbrıs, sakin görünümünün ardında her zaman deprem risklerini barındıran bir bölge.” diyerek acil önlemler alınması gerektiğine dikkat çekti.
Aktif fay haritasının bir an önce açıklanması ve yerleşim planlarının bu haritaya göre düzenlenmesi gerektiğini belirtti.
Ege Denizi’ndeki Sismik Hareketlilik Kıbrıs’ı Etkiler mi?
Ege Denizi’nde 28 Ocak’tan itibaren meydana gelen art arda depremler, “Kıbrıs’ı etkiler mi?” sorusunu gündeme getirdi.
Bu sismik hareketliliğin büyük bir depremin habercisi olup olmadığı ya da sadece bir enerji boşalımı mı olduğu merak ediliyor.
Bu sorulara yanıt vermek üzere KIBRIS TV’de Ezgi Çelik’in sunduğu “Satır Arası” programına konuk olan Necdet, Kıbrıs’ın üç büyük levhanın kesişim noktasında yer aldığını ifade etti. “Güneyimizde Afrika Levhası, doğumuzda Arap Levhası ve kuzeyimizde Anadolu Mikro Levhası bulunuyor.” dedi.
Kıbrıs’ın Jeolojik Geçmişi ve Deprem Riski
Kıbrıs’ın oluşumuna dair bilgi veren Necdet, “95 milyon yıl önce Kıbrıs diye bir ada yoktu.
Afrika Levhası sürekli kuzeye doğru itildiği için Kıbrıs yükselmeye başlamış ve günümüzdeki halini almıştır.” ifadelerini kullandı. İtme hareketinin devam ettiğini ve adanın yükselmeye devam ettiğini belirten Necdet, bu durumun deprem riskini artırdığını kaydetti.
Kıbrıs Tsunami Tehlikesi ile Yüz Yüze mi?
Necdet, Kıbrıs’ın tarihi boyunca büyük depremler ve tsunami olayları yaşadığını vurguladı. “Milattan önce, Salamis’in bir bölümünün koparak deniz içinde kaldığı söyleniyor.
Kıbrıs’ta Japonya’daki kadar büyük bir tsunami riski yok ama Akdeniz çanağının taşıdığı risk kadar tsunami tehdidi mevcut.” şeklinde konuştu.
Aktif Faylar ve Önlemler
Kıbrıs’ta zemin yapısının dikkatle incelenmesi gerektiğini belirten Necdet, “Doğu sahillerinde 60 metreye kadar cıvık zeminler var.
Lefkoşa’nın depremselliği projesini 20 yıl önce çalışırken, Beyarmudu köyünde bir vatandaşın evinin kenarında büyük bir yağış sonrası devasa bir çukur oluştu.
O çukuru incelediğimizde orada aktif bir fayın varlığı ortaya çıktı.” dedi.
Kıbrıs’ın sakin görünmesine rağmen, deprem risklerini her zaman barındırdığını ifade etti.
Deprem Gerçeği ve Alınması Gereken Önlemler
Necdet, “Kıbrıs’ta deprem gerçeği göz ardı edilmemeli.” diyerek aktif fay haritasının bir an önce açıklanması ve yerleşim planlarının buna göre düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
Ayrıca mikro bölgeleme çalışmalarının yapılmasının şart olduğunu belirten uzman, yapı güvenliği konusunda daha dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.
Santorini ve Ege Denizi’ndeki Volkanik Aktivite
Ege Denizi’nde yaşanan sismik hareketliliğin farklı olasılıklara işaret edebileceğini belirten Necdet, “Santorini, bir volkanik faaliyetin öncüsü olabilir ya da daha büyük bir depremin (7 üzeri) öncesinde öncü depremler olabilir. Üçüncü olarak ise bu depremler olur, hiçbir şey olmaz da deniyor.” diye konuştu.
Eğitimde Jeoloji Bilincinin Artırılması
Necdet, “Deprem meydana gelince insanlar yer kabuğunun bir hareketi olduğu konusunda bir inanca, bilince sahip oluyorlar.” diyerek yer bilimleri konusundaki farkındalığın artırılması gerektiğinin altını çizdi.
Eğitim sisteminde jeoloji derslerinin yer alması gerektiğini belirten Necdet, “En azından lise düzeyinde jeoloji bir ders olarak öğretilmeli.
Taşın, kayanın ne olduğuna ilişkin bilgiler öğrencilere arazilerde gösterilmeli.
Problemli alanlar tanıtılmalı.” ifadelerini kullandı.