Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın New York Ziyareti ve Kıbrıs Meselesine Dair Değerlendirmeleri
Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın New York ziyareti sırasında yaptığı değerlendirmeler, Kıbrıs meselesine dair önemli bilgiler sunuyor. Tatar’ın görüşleri ve uluslararası ilişkilerdeki etkileri hakkında detaylı bilgilere ulaşın.
Kıbrıs Meselesi Üzerine Tatar’ın Değerlendirmeleri
Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 22 Eylül’de New York’a resmi bir ziyaret gerçekleştireceğini duyurdu.
Bu ziyaret kapsamında, Kıbrıs meselesinin tarafı olarak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir görüşme gerçekleştirmesi planlanıyor.
Tatar, bu görüşmede Kıbrıs Türk halkının egemenlik haklarının teyit edilmesi konusunda, “direkt uçuş, direkt ticaret ve direkt temas” taleplerinin karşılanmadan müzakere masasına oturmayacaklarını Guterres’e ileteceğini ifade etti.
Tatar, İngiltere’nin başkenti Londra’daki resmi temaslarının ardından Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamalarda, ziyareti sırasında İngiltere Parlamentosu’nda düzenlenen bir resepsiyona katıldığını belirtti.
Burada yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türklerine yönelik uygulanan haksız izolasyon ve ambargonun kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin desteğiyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) egemen eşitlik temelinde müzakereler yoluyla Kıbrıs meselesine kalıcı bir çözüm bulunabileceğine inandığını dile getirdi.
Tatar, KKTC’nin herhangi bir dayatma ve kısıtlamayı kabul etmeyeceğinin altını çizerek, İngiltere’nin garantör ülke olarak sorumluluklarının bulunduğunu vurguladı.
Tatar, “İngiltere’nin garantör devlet olarak Kıbrıs Türk halkı üzerinde uygulanan haksız ambargo ve izolasyonların kaldırılması için biraz daha duyarlı olması ve Kıbrıs Türkü’nün sesine kulak vermesi gerekiyor.
Değişen koşullar ve şartlar göz önüne alındığında, İngiltere’nin siyasetini yeniden değerlendirmesi elzemdir.” dedi.
Kıbrıs Türklerinin İyi Niyeti
Tatar, İngiltere’de 4 Temmuz’da yapılan genel seçimlerin ardından İşçi Partisi’nin iktidara geldiğini hatırlatarak, bu partinin 2004 yılında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Avrupa Birliği’ne (AB) üye olmasına onay verdiğini belirtti.
Bu yanlış kararın üzerinden 20 yıl geçtiğini ifade eden Tatar, İşçi Partisi’nin eski Dışişleri Bakanı Jack Straw’un, GKRY’nin AB üyesi olmasının kendi bakanlığı dönemindeki en büyük pişmanlığı olduğunu dile getirdiğini hatırlattı.
Tatar, yeni hükümetin Kıbrıs politikasında hemen bir değişiklik beklemediğini vurguladı.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın kurumsal yapısının oldukça muhafazakâr olduğunu ve GKRY ile ilişkilerinin de herkes tarafından bilindiğini belirten Tatar, “Hep iyi niyetimize rağmen Kıbrıs meselesine bir çözüm bulunamaması, bugün sayıları 1 milyondan fazla olan Kıbrıs Türkü’nü cezalandırmak için artık bir gerekçe olamaz.
Gerekçeler ve şartlar değişmiştir ve Kıbrıs Türkleri iyi niyetini ortaya koymuştur.” ifadelerini kullandı.
Direkt Taleplerin Önemi
Tatar, 22 Eylül’de New York’taki resmi ziyaretinde, Kıbrıs meselesi üzerine Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yapacağı görüşmede, Kıbrıs Türk halkının egemenlik haklarının teyit edilmesi konusundaki “direkt uçuş, direkt ticaret ve direkt temas” taleplerinin karşılanmadan müzakere masasına oturmayacaklarını belirtti.
İngiliz Üsleri ve Siyasi Değerlendirmeler
Tatar, İngiltere ve ABD’nin Kıbrıs Rum kesimindeki üslerini kullanarak İsrail’e silah ve istihbarat desteği sağlamasıyla ilgili olarak, bu üslerdeki hareketliliğin Kıbrıs Adası’nı hedef haline getirebileceğini ifade etti. İngiltere’nin Kıbrıs’tan çekilirken iki egemen üs alanı aldığını hatırlatan Tatar, “Kıbrıs’ın ve egemen üslerin kullanılarak Orta Doğu’daki katliamlara alet olunması, Kıbrıs’ın yararına değildir.” şeklinde konuştu.
Ayrıca, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, “Kıbrıs’ın hedef haline bile gelebileceği” şeklindeki sözlerine atıfta bulundu.
Ayşenur Ezgi Eygi’nin Ölümü
Tatar, Türk-Amerikan vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi’nin İsrail askerleri tarafından öldürülmesine ilişkin olarak, “Ayşenur kızımızın katledilmesi, keskin bir nişancı tarafından vurulması, asla kabul edilebilir bir durum değildir.
Bu durumdan büyük üzüntü duyuyorum, öldürülmesini kınıyorum.
Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.” dedi.
Tatar, Ezgi’nin bir yaşında ABD’ye gitmiş olduğunu ve oraya yerleştiğini belirterek, onun bir aktivist olarak kendi demokratik hakkıyla eylemde bulunabileceğini ifade etti.
Tatar, KKTC Cumhurbaşkanı olarak duyduğu büyük üzüntüyü Türk halkı ve dünya ile paylaştığını vurguladı.