Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nden Rum Yasa Tasarısına Tepki
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği, Rum yasa tasarısına sert tepki gösterdi. Birlik, tasarının inşaat sektörüne olumsuz etkileri ve adada barışa zarar vereceği konusundaki endişelerini dile getirdi.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nden Açıklamalar
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Rum Meclisi Genel Kurulu’nda onaylanan “KKTC’deki eski Rum mallarının alım satımını caydırmak amacıyla cezaları artıran Yasa Tasarısı” hakkında sert eleştirilerde bulundu.
Gürcafer, bu yasanın faşizan bir yaklaşım olduğunu ve çözüm sürecine büyük bir zarar vereceğini ifade etti.
Bu durumun Kıbrıs Türk toplumunun ekonomik ve psikolojik yapısını olumsuz yönde etkileyeceğini vurguladı.
Gürcafer, Kıbrıs’taki mevcut gerginliğin artık dünya barışını tehdit eder hale geldiğini belirtti.
Açıklamalarında, “Böylesi bir dönemde çözüm arayışında bulunurken, bu tür yasaların çıkması sadece kutuplaşmayı artırır.
Kıbrıs Türkü her zaman iradesini ortaya koymuştur; ancak Rum tarafının bu yaklaşımı, süreci sabote eden bir tutumdur” dedi.
Yan Gelip Yatan Bir Toplum Eleştirisi
Kuzey Kıbrıs TV’de yayınlanan “Kaptan’ın Günlüğü” programında Ahmet Kaptan’ın konuğu olan Gürcafer, Kıbrıs Türk toplumunun geçmişte uluslararası hukuktan yeterince faydalanamadığını belirtti. “Bir satranç oyunu oynuyoruz ve karşı taraf, yani Güney, bu oyunu çok iyi oynadı.
Biz ise yan gelip yattık” şeklinde ifade etti.
Gürcafer, Kıbrıs’ta iki adayın olduğunu ve bunlardan birinin çözüm arayışına açık olduğunu, diğerinin ise geçmişteki başarısızlıkları göz önünde bulundurmadığını dile getirdi. “Bu tür davranışlar, toplumda nefretin artmasına sebep olur” dedi.
Güneydeki Siyaset ve Kuzeydeki Etkisi
KTİMB Başkanı, Güneydeki siyasetin Kuzeydeki seçmen üzerinde etkili olduğunu vurgulayarak, “Bir tarafta çözüm arayışı varken, diğer taraftan bu tür yasalar çıkarsa, bu toplumun yüzde 80-90’ı, ‘bölünelim, bu iş bitsin’ derse şaşırmamak gerekir” şeklinde konuştu.
Provokasyon Olarak Değerlendirdiği Yasa Tasarısı
“KKTC’deki eski Rum mallarının alım satımını caydırmak amacıyla cezaları artıran Yasa Tasarısı’nın, Mart ayında gerçekleşecek 5’li görüşme öncesinde onaylanması bir provokasyondur” diyen Gürcafer, bu tür yasaların geçmişte neden düşünülmediğini sorguladı. “Kıbrıs Türkü, neyin peşinde olduğunu biliyor ve bu tür eylemler karşısında öfkesi kabarır” dedi.
Yapmadıklarımızın Getirdiği Zararlar
Gürcafer, Kıbrıs Türk toplumunun sadece Rum tarafının faşizan yaklaşımından değil, aynı zamanda kendi eksikliklerinden de zarar gördüğünü belirtti. “Eğer geçmişte yapmadıklarımızı yapmış olsaydık, uluslararası hukuku daha iyi bir şekilde arkamıza almış olabilirdik” ifadelerini kullandı.
İtibarsızlaştırma Çabaları
Son bir yıl içinde Kıbrıs Türk toplumunu itibarsızlaştırmaya yönelik çabaların olduğunu belirten Gürcafer, “Bir zamanlar Türkiye’de derin devlet çok etkiliydi.
Bugün Kıbrıs Türk toplumunda da benzer bir durum söz konusu” dedi.
Müteahhitler Üzerine Suçlamalar
Müteahhitler aleyhine getirilen suçlamalar hakkında konuşan Gürcafer, “Devletin Vergi Dairesi, müteahhitlerden vergi alırken, diğer taraftan aynı müteahhitleri tutuklayarak sahtekarlıkla suçluyor.
Bu durum, yıllarca bu ülkede iş yapan insanların itibarsızlaştırılmasına yol açıyor” dedi.
Devlet Kurumları Arasındaki Çelişkiler
“Devlet, yasal belgeler verirken, polis bu belgelerin suç olduğunu iddia ediyor.
Bu durum, devletin kendi kurumları arasındaki çelişkileri ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
Kamu İhale Yasası Üzerine Değerlendirmeler
Gürcafer, Kamu İhale Yasası’nda yapılacak değişikliklerin önemine vurgu yaparak, “Bu tür değişiklikler, kamu ihale süreçlerinde adaletsizliğin önlenmesine yardımcı olacaktır” dedi.
Sosyal Konut Projesi ve Ekonomik Sorunlar
Sosyal Konut Projesi’nin hayata geçirilmesi için siyasi iradeye ihtiyaç olduğunu belirten Gürcafer, “İnsanlarımız konut alamaz duruma geldi” dedi.
Projenin hızlandırılması gerektiğini vurguladı.
Devletin İtibarı ve Hükümetlerin Rolü
Devletin itibarının yerle bir olduğunu ve bunun geçmişteki hükümetlerin hatalarından kaynaklandığını söyleyen Gürcafer, “İtibar, yalnızca hükümetlerin değil, toplumun da sorumluluğundadır” dedi.
Ekonomik Planlama ve Yönetim
KTİMB Başkanı, hükümetlerin önceliğinin ekonomiyi büyütmek olması gerektiğini vurgulayarak, “Güney Kıbrıs, ekonomisini mercek altında tutuyor.
Bu tür bir yönetim anlayışını KKTC’de de benimsemeliyiz” dedi.
Deprem ve Kıbrıs’ın Güvenliği
6 Şubat depreminin Kıbrıs ile ilgili bir milat olduğunu söyleyen Gürcafer, “Kıbrıs artık risk altındadır.
Bu durum, acilen önlem alınması gereken bir konudur” dedi.
Yeni Sınır Kapıları ve İki Toplumun Yakınlaşması
Yeni sınır kapılarının açılmasının hem ekonomik hem de sosyal iş birliği açısından önemli olduğunu belirten Gürcafer, “Kapıların açılması, iki toplumun yakınlaşmasına katkı sağlar” dedi.
Çözüm Sürecinde Umutlar
Mart ayında kurulması beklenen masanın oluşturulmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiren Gürcafer, “Bu tür girişimler, Kıbrıs sorununun çözümünde umut verici olabilir” dedi.
Kıbrıs Sorununun Çözümü
Gürcafer, Kıbrıs sorununun iki devletlilik temelinde çözülemeyeceğini belirterek, “Dünyanın kabul edeceği bir çözüm yolu bulmalıyız” dedi. “Mevcut durum, çözüm arayışlarını zorlaştırıyor” ifadelerini kullandı.