Kıbrıs Türkü’nün Egemen Eşitliği ve Uluslararası Statüsü

TBMM İçişleri Komisyonu ve Kıbrıs Konuşmaları

TBMM İçişleri Komisyonu Başkan Vekili ve MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, TBMM 2025 Plan Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı’nın bütçesi hakkında yaptığı konuşmada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) konusuna özel bir vurgu yaptı.

Kıbrıslı Türklerin sesi olmayı bir görev bildiğini belirten Erbaş, şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Bakanım, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı olmam dolayısıyla her platformda Kıbrıslı Türklerin sesi olmayı bir sorumluluk olarak kabul ediyorum.

Kıbrıs ile ilgili birkaç noktaya değinmek istiyorum.

Kıbrıs müzakerelerinin son aşaması 2017 yılında Crans-Montana‘da gerçekleşti.

Kıbrıs Türk tarafı ve Garantör ülke olarak Türkiye, bu konferansta her türlü yapıcı çabayı göstermesine rağmen, sonuçsuz kaldı.

Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıslı Türklerle eşitlik temelini reddetmekte ve kasıtlı bir şekilde çözüm sürecini baltalamaktadır.”

Erbaş, geçtiğimiz ay gerçekleşen ABD-GKRY başkanları arasındaki görüşmeye, AB Güvenlik Fonu kapsamında yapılan Fransız yapımı Mistral füzelerinin alımına ve muhalefetteki DİSY partisinin eski başkanının NATO üyeliği çağrısına dikkat çekerek, “Bu tür gelişmeler, Rumların KKTC ve Türkiye’ye yönelik düşmanca tutumlarının göstergeleridir” dedi.

Ayrıca, Kıbrıs Türk Halkının uluslararası alanda maruz kaldığı gayrı insani izolasyonun bu stratejiyi desteklediğini vurguladı.

“Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, Türkiye olarak Kıbrıslı kardeşlerimizle ekmeğimizi, suyumuzu ve geleceğimizi paylaşmaya devam edeceğiz,” diyen Erbaş, Kıbrıs Türk halkının “egemen eşitliği” ve “eşit uluslararası statüsü”nün acilen tescil edilmesi gerektiğini belirtti.

Bu bağlamda, Sayın Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının tanınması çağrısını içtenlikle desteklediğini ifade etti.

Erbaş, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’de doğal gaz arayışlarıyla ilgili Türkiye’yi dışlayarak bölge ülkeleriyle bir araya gelmesinin son derece rahatsız edici olduğunu vurguladı.

Bu nedenle, KKTC’nin uluslararası arenadaki görünürlüğünü artırmak için yapılan girişimlerin büyük önem taşıdığını kaydetti.

Ayrıca, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev‘in, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na asil üye olmasını desteklemesinin son derece önemli olduğunu belirtti.

“Ayrıca, ‘Azerbaycan-KKTC Parlamentolar Arası İlişkiler Dostluk Grubu’ kurulması da tarihi bir adımdır,” diyen Erbaş, Ercan Havalimanı’nın devreye girmesiyle birlikte önemli bir artış gösteren yolcu ve uçak sayısının KKTC ekonomisine büyük katkı sağladığını ifade etti.

Erbaş, en kısa zamanda diğer ülkelerle direkt uçuşların başlamasını umduğunu da ekledi.

KKTC Devleti için inşa edilen ve yakında açılması beklenen Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi yerleşkesinin önemli bir simge olacağını belirten Erbaş, bu yerleşkenin Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı’nın, İngiliz Sömürge Dönemi Vali yardımcısının ikametgahı olan ve hala girişinde Birleşik Krallığın üç arslanlı arması bulunan binadan kurtulmasını sağlayacağını dile getirdi. “KKTC Cumhuriyet Meclisi de bir zamanlar Rumlara ait olan Diannellos sigara fabrikasından kurtulacak.

Bu durum, KKTC Meclisi’ni aşağılamak için kullanılan ‘Diannellos’ta toplanıyorlar’ ifadelerinin de ortadan kalkmasını sağlayacaktır” dedi.

Erbaş, doğrudan konusuyla ilgili olmasa da, Adıyaman’da yaşanan depremde İsias Otel’in çökmesiyle kaybettikleri “Şampiyon Meleklerimiz”‘in ailelerine verdikleri sözü unutmamak gerektiğini belirterek, “Onları unutmayacağız ve adalet mücadelesinde sonuna kadar yanlarında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Kıbrıslı Türklerin atalarının 1571’de Anadolu’dan adaya gönderilen Türkler olduğunu hatırlatan Erbaş, “Kıbrıslı Türkler, yüreklerinde iki değer olan İslamiyet ve Türklüğü eksiksiz yaşatabilmiştir. 1953’te Mustafa Kemal Atatürk, Anıtkabir’de toprağa verildiğinde mezarına serpilen üç kese topraktan biri de Kıbrıslı Türkler tarafından gönderilmiştir” dedi.

Kıbrıslı Türkler, Türkiye Cumhuriyeti’ne, Misak-ı Milli dışında siyasi hak kazandıran ilk ve tek Türk varlığıdır. “Kıbrıs Türkü, en zor dönemde yanında olan, imdadına yetişen Türkiye’yi asla unutmayacaktır” diye ekledi.

Son olarak, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Türkiye’nin desteğiyle ileriye götürdüğü “Egemen Eşitlik” ve “Eşit Uluslararası Statü” politikasının, tüm partiler tarafından desteklenmesi gereken tutarlı bir politika olduğunu vurguladı. “Kıbrıs’ta barış vardır.

Kıbrıs Türk halkı, 1974 öncesinde çok zor koşullara rağmen mücadeleden asla pes etmedi.

Bundan sonra da pes etmeyecektir” diyerek sözlerini tamamladı.