Kıbrıs’ta Yabancı Konut Satışlarının Artışı ve Hükümetin Önlemleri

Kıbrıs’ta Yabancı Konut Satışlarının Durumu

Gazetenin verdiği cevapları beğenmeyerek yayın yapmadığına dikkat çeken Erhan Arıklı, KKTC’nin toplamda 2 milyon 507 bin dönüm arazisi bulunduğunu, yabancıların bu arazinin yalnızca 0.07’lik bir oranına sahip olduğunu açıkladı.

Resmi rakamlara göre 2021-2024 döneminde KKTC’de yabancılara 9 bin 408 konut satıldığını vurgulayan Arıklı, bu süreçte İsrail vatandaşlarının 611 konut aldığını belirtti.

Yabancı konut alım sıralamasında İsrail’in Türkiye, AB, Rusya ve İran’dan sonra 5. sırada olduğunu da ifade etti.

“Kendi Ayağımıza Sıkıyoruz!”

“Kıbrıs Filistinleşiyor” propagandasının etkisi altında kalan UBP-DP-YDP hükümetinin arazi satışını önleyecek tedbirler almaya çalışırken büyük bir hata yaptığını belirten Arıklı, “Yabancıların konut satın almasının önünü tıkadık” dedi.

Yapılan yasal düzenlemelerin paniğe neden olduğunu ifade eden Arıklı, “Bu durum, hem inşaat sektörüne hizmet veren diğer yan sektörleri hem de mali yapımızı ciddi şekilde zora soktu.

Kendi elimizle kendi ayağımıza sıkmış olduk.

Rumlar gelinen noktada büyük bir zafer kazanmış oldu” dedi.

Arıklı’nın Röportajı

Önceki gün Türkiye’de, sıkça “Kıbrıs Filistinleşiyor” diye yayın yapan bir gazete ile yapılan röportajda, sorulan sorulara verdiği cevapların beğenilmediğini ve bu yüzden röportajın yayınlanmadığını belirten Arıklı, sorunun şu olduğunu ifade etti: “İsraillilerin KKTC’de büyük miktarda mal aldığını ve bu şekilde Kıbrıs’ı Filistin gibi ele geçirmek istediğini biliyoruz.

Sizin bu konudaki görüşünüz ne?” Cevabım ise şöyle oldu: “Bu sonuca hangi veriye dayanarak ulaştınız?

Bizim elimizde resmi veriler var.”

Arıklı, bu verilere dayanarak, 2021-2024 arasında yabancıya 9 bin 408 konut satıldığını ve İsrail vatandaşlarının toplamda 611 konut aldığını vurguladı. “Bu, İsrail vatandaşlarının birçoğunun ya Arap ya da Hristiyan İsrailliler olduğunu gösteriyor.

Yabancı konut alım sıralamasında İsrail, Türkiye, AB, Rusya ve İran’dan sonra 5. sırada yer alıyor.

Bu da %6.49’a denk geliyor.

AB vatandaşları 2 bin 314 konut, Rusya vatandaşları ise bin 196 konut alırken bir şey olmuyor da, İsrail vatandaşları 611 konut alınca mı Kıbrıs Filistinleşmiş oluyor?” diye sordu.

Arazi Satışı ve Yabancıların Durumu

Bir başka soru üzerine, arazi satışında da durumun böyle olup olmadığının sorulması üzerine Arıklı, “Bunu biz de duyuyoruz.

Eğer bu doğruysa, milli bir tehlike olabileceğinin de farkındayız.

Yasalarımıza göre yabancıya arazi satışı 1 dönüm ile sınırlıdır.

Ayrıca, gayrimenkul alan yabancıya tapu vermeden önce mutlaka güvenlik soruşturması yapılır.

Bu soruşturmayı Türkiye güvenlik makamları yapar.

Avukatlar üzerinden sözleşme ile gayrimenkul alan kişi, bunun tapuya dönmeyeceğini bilmelidir.

Yasa gereği bu sözleşmeler belli bir süre sonra tapuya çevrilmek zorundadır.

Biz buna izin vermiyoruz.

Mevcut hükümet de bu konuda en az sizin kadar hassas partilerden oluşuyor. İhtiyaç duyulması halinde başka sert yasal önlemler de alabiliriz” dedi.

Dedikodular ve Propaganda

“Peki bu dedikodular neden çıkıyor?” sorusuna ise Arıklı, “Bana göre bu propagandalar, Rum-Yunan entelijansiyasının bir ürünüdür.

Son yıllarda KKTC’de yabancıların konut alım oranı ve inşaat sektörünün ekonomimize ciddi katkıları Rumları endişelendirmiştir. İnşaat sektörü, 64 yan sektörü de etkileyen lokomotif bir sektördür.

Rumlar, KKTC ekonomisinin gelişmesini ve yabancıların KKTC’ye ilgisini azaltmak için hiçbir veri olmadan ‘Kıbrıs Filistinleşiyor’ diye kara propaganda başlattılar” dedi.

Arıklı, bu propagandanın etkisi altında kalan hükümetin arazi satışını önleyecek tedbirler alırken büyük bir hata yaptığını ve yabancıların konut satın almasının önü kapandığını ifade etti. “Bu yasayla, sözleşme ile birden fazla konut alan yabancılara, ‘sadece bir konutu elinde tut ve diğerlerini 6 ay içerisinde sat’ dedik.

Bu durum, güneydeki parasını bankalardan çekip burada birden fazla konut alarak yatırım yapan yabancılarda müthiş bir paniğe neden oldu” dedi.

Gelecek Tedbirler

Arıklı, “Ben tapu kayıtlarına dayanarak oluşturulmuş istatistik verileri hem Anavatan Türkiye yetkililerine hem de ortaklarıma anlattım.

Yabancıya konut satışının hiçbir tehlike arz etmediğini, satılan konutların işgal ettiği arazinin sadece bin 804 dönüm olduğunu, bu da KKTC arazilerinin %0.07’sine denk geldiğini vurguladım. Özetle, arazi satışı ile konut satışını birbirinden ayırmalı ve yabancıya arazi satışını şiddetle yasaklamalıyız.

Ancak diğer yandan yabancıya daire satışını serbest bırakmalıyız.

KKTC ekonomisini ayağa kaldırmanın, bütçe açığını kapamanın ve TMK’ya kaynak yaratmanın tek yolu, yabancıya daire satışının önündeki engelleri kaldırmaktır” dedi.