Kuzey Kıbrıs’ta Trafik Güvenliği Üzerine Çarpıcı Açıklamalar
Kuzey Kıbrıs’ta trafik güvenliği konusundaki çarpıcı açıklamalarla, kazaların önlenmesi ve güvenli sürüş alışkanlıklarının teşvik edilmesi üzerine önemli bilgiler edinin. Trafik sorunlarının çözümüne dair güncel veriler ve öneriler.

Kuzey Kıbrıs’ta trafik güvenliği konusunda uzun yıllardır yürütülen çalışmalar, uzmanların yönetimlerin ve siyasilerin bu kritik konuya karşı duyarsızlıklarına karşı tepkilerini artırdı.
Uzmanlar, trafikte yaşanan ölümler ve yaralanmaların artışına dikkat çekerek, yönetimlerin trafik güvenliğini göz ardı etmesini büyük bir ihanet olarak nitelendirdi.
Trafikte Güvenli Yaşam Derneği’nin (TGYD) kurucu ve onursal başkanı Taner Aksu, aynı zamanda bir inşaat ve trafik mühendisi, eski TRAKAYAD Başkanı ve akademisyen Hüseyin Sevay, ülkede 1974 yılından bu yana trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısının 2 bini aştığını vurguladı. İki uzman, gelmiş geçmiş tüm hükümetlere, siyasilere ve topluma yönelik sert ifadeler içeren bir açık mektup yayımladı.
“Trafik Güvenliği Sistemi Göz Ardı Ediliyor”
Açık mektupta, Kuzey Kıbrıs’ta trafik güvenliği sisteminin yıllardır oluşturulmadığı ve bu konuda bilinçli bir politika yürütülmediğine dikkat çekildi.
Uzmanlar, yönetimlerin halkın güvenliği için atması gereken adımları sürekli ertelediğini belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Şu an görevde olanlar tüm suçu yol kullanıcılarına yüklemekle meşgulken, önceki yıllarda görev almış olanlar bugünkü yönetimi suçlayarak kendilerini aklayabileceklerini düşünmektedir.
Oysa gelmiş geçmiş tüm yönetimler, trafik güvensizliğinin baş sorumlusudur.”
“Yönetimler Toplumun Hayatını Riske Atıyor”
Uzmanlar, yıllardır trafik güvenliği konusunda yaptıkları çalışmaların görmezden gelindiğini ve siyasi iradenin bu konuyu ciddiye almadığını dile getirdi. 2018 yılında hazırlanan “Trafik Güvenliği ve Ulaştırma Sistemi Projesi”nin rafa kaldırıldığını belirten uzmanlar, bu durumun ciddi kayıplara yol açtığını ifade etti.
“Trafik güvenliği adına hazırlanan projeler yıllarca yok sayılmış, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen çalışmalar bile dikkate alınmamıştır.
Yönetimlerin, topluma hizmet sunmak yerine, sorumluluktan kaçan bir tutum sergilemesi büyük bir ihanettir.
Eğer zamanında bu projeler hayata geçirilmiş olsaydı, bugün birçok hayat kurtarılmış olabilirdi.”
“Sadece Trafik Değil, Tüm Kamu Hizmetleri Göz Ardı Ediliyor”
Aksu ve Sevay, trafik güvenliği sorununun, ülkedeki genel yönetim anlayışının bir yansıması olduğunu belirterek, diğer alanlarda da benzer ihmaller yaşandığını hatırlattı.
Kamu sağlığı, ulaşım ve eğitim gibi temel hizmetlerde de benzer duyarsızlığın sürdüğüne işaret eden uzmanlar, halkın artık hesap sorması gerektiğini vurguladı.
“Trafik güvenliği sistemini kurmak için yapılan çalışmaların hiçe sayılması, toplumun can güvenliğinin bilinçli bir şekilde tehlikeye atıldığının göstergesidir.
Bu nedenle halk olarak göreve getirdiğimiz kişilere hesap sormayı bilmeliyiz.
Yönetimler ancak toplumun baskısıyla sorumluluk alır.”
“Trafik Güvenliği İçin Somut Adımlar Atılmalı”
TGYD yetkilileri, halkın ve yetkililerin artık somut adımlar atması gerektiğini belirterek şu önerilerde bulundu:
- Trafik güvenliği sisteminin bilimsel verilere dayalı olarak oluşturulması,
- Yol ve kavşakların uluslararası standartlara uygun şekilde düzenlenmesi,
- Trafik eğitiminin erken yaşlardan itibaren zorunlu hale getirilmesi,
- Cezalandırıcı değil, koruyucu trafik denetim sistemlerinin geliştirilmesi,
- Trafik kazalarına ilişkin şeffaf verilerin kamuoyu ile paylaşılması.