Lefkoşa’da Adam Öldürme Davası: 39 Yıl Hapis Cezası
Lefkoşa’da görülen adam öldürme davasında, sanığa 39 yıl hapis cezası verildi. Olayın detayları, mahkeme süreci ve cezanın arka planı hakkında bilgi edinin. Adaletin tecellisi ve toplumsal etkileri üzerine bir inceleme.

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde Adam Öldürme Davası
Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sanık, adam öldürme suçundan mahkum edilerek 39 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkeme heyeti, Başkan Füsun Cemaller, Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Tutku Candaş’tan oluşuyordu.
Başkan Cemaller, 6 Ocak 2019 tarihinde Ercan-Gaziköy anayolu üzerindeki ağaçlık bir alanda battaniye ve halıya sarılı bir ceset bulunduğunu, yapılan araştırmalar sonucunda cesedin, 15 Ekim 2017 tarihinde kaybolduğu bildirilen Vietnam uyruklu Dam Thi Hop’a ait olduğunun tespit edildiğini aktardı.
Başkan, otopsi sonucunda Hop’un öldürüldüğünün belirlendiğini söyledi. 12 Ekim 2021 tarihinde sanığın komşusunun cep telefonuyla çektiği video kaydıyla polise başvurduğunu, sanık ile oğlunun kavga esnasında cinayetle ilgili sözler sarf ettiğini belirtti.
Bu durum üzerine sanık, oğlu ve annesinin tutuklanarak haklarında soruşturma başlatıldığını ifade etti.
Sanığın soruşturma aşamasında üç ayrı gönüllü ifade verdiğini belirten Başkan, ilk iki ifadesinde Hop ile tanıştığını ancak onu öldürmediğini, üçüncü ifadesinde ise cinayeti işlediğini itiraf ettiğini kaydetti.
Yargılama sürecinde sanık, polisin baskısı altında ifade verdiğini öne sürerek, cinayeti kendisinin değil annesinin işlediğini iddia etti.
Ancak Başkan, sanığın bu iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
Başkan, sanığın itiraf niteliği taşıyan üçüncü ifadesinde, Hop ile terminalde tanıştığını ve ilkinde kahve içtiklerini, ikinci kez karşılaştıklarında Küçük Kaymaklı’daki evine gittiklerini belirtti.
Sanığın üçüncü ifadesini aktardı: “Birlikte eve gittik, ben onunla evlenmek istediğimi söyledim, o ise bana para karşılığında seks yaptığını söyledi.
Ben 50 liram olduğunu söyledim ve parayı ona verdim.
O ise 50 lira daha istedi, param olmadığını söyledim.
Bir ara odadan çıktığımda çekmece sesi duydum, yarı kapalı kapıdan baktığımda çekmeceleri karıştırıyordu.
Ne yaptığını sorunca tartışma çıktı, o esnada bana bıçakla saldırdı, bıçağı elinden alıp, kendimi korumak için onu öldürdüm.
Ayağımda botlarla birkaç kez başına tekme attım.
Annem ve oğlum bana engel olmaya çalıştı ancak başaramadılar.
Cesedi araçla ben, annem ve oğlumla Ercan taraflarına götürüp attık.”
Başkan, yargılama esnasında sanığın ifadesini değiştirdiğini ve kadınla kavga ettiği sırada annesinin olaya dahil olup Hop’u öldürdüğünü söylediğini aktardı.
Sanığın Barış Ruh’ta 5 gün süreyle tedavi altında kaldığını ve 4 doktor tarafından gözlemlendiğini belirten Başkan, sanığın dört doktora da cinayeti işlediğini anlattığını, annesine dair herhangi bir iddiada bulunmadığını ifade etti.
Başkan, sanığın oğlunun ifadesini de aktardı: “Ben ve babaannem bir kadının çığlığı üzerine uyandık.
Babamın yanına gittiğimde bir kadını yerde can çekişirken gördüm.
Babam bıçaklamaya devam ediyordu.
Daha sonra kadını banyoya götürüp battaniyeye sardı.
Ardından el arabasıyla aracının yanına taşıdı, tehditle ona yardım etmek zorunda kaldım, cesedi aracın bagajına koyduk.
Ben, babam ve babaannem Ercan civarına gittik.
Cesedi oraya attık.
Daha sonra Girne’ye bir restorana gidip yemek yedik.
Yemeğin parasını babam, öldürdüğü kadının çantasından aldığı parayla ödedi.”
Başkan, sanığın oğlunun cinayeti babasının işlediğini söylediğini ve ifadesindeki detayların sanığın üçüncü ifadesiyle örtüştüğünü kaydetti.
Sanığın komşusu tarafından çekilen ses kayıtlarını da aktaran Başkan, kayıtlarda yer alan ifadelerde sanığın oğlunun babasına “Sen ancak zayıf kadınları öldürürsün, polise ihbar edeceğim” dediğini, sanığın ise “Senin de öldüreceğim, 20 kişiyi öldürdüm” şeklinde yanıt verdiğini belirtti.
Başkan, kayıtlarda çocuğun babaannesini değil, babasını cinayetle suçladığını, bunun da esas suçluyu ortaya koyduğunu ifade etti.
Başkan, Hop’un vücudunda 18’i kemiğe kadar ulaşan 33 bıçak darbesi tespit edildiğini, yaşlı ve hasta olan annesinin bu kadar şiddetli darbe vuramayacağını belirtti.
Tüm olgular ışığında sanığın üçüncü ifadesinin gönüllü olduğuna kanaat getirdiklerini, sanığın evine götürdüğü maktulle para konusunda çıkan anlaşmazlık sonucu kavga ettiğine ve 33 kez bıçaklayarak öldürdüğüne vurgu yaptıklarını açıkladı.
Başkan, sanığın oğlu S.S. ile annesi Seçkin Sönmez’in feri fail suçundan yargılanarak mahkum edildiğini, Seçkin Sönmez’in cezasını çekerken cezaevinde Covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiğini anımsattı.
Başkan Cemaller, sanık aleyhine getirilen taammüden adam öldürme suçuna dair olgu olmadığını belirterek, sanığı adam öldürme suçundan mahkum ettiklerini açıkladı.
Başkan Füsun Cemaller, adam öldürme suçundan mahkum ettikleri sanığa ceza takdir ederken, suçun işleniş şeklini ve tüm olguları değerlendirdiklerini belirtti.
Başkan, sanığın 33 kez Hop’u bıçakladığına vurgu yaparak, soğukkanlı ve hunharca bir cinayet işlediğini ifade etti.
Yaşam hakkının bir kimseden alınmasının son derece ciddi bir suç olduğunu belirten Cemaller, sanığın daha fazla para istediği için tartıştığı kadını acımasızca öldürdüğünü, kadının “Abi yapma” dediği halde bıçaklamaya devam ettiğini söyledi.
İşlenen cinayetin hunharca olduğunu kaydeden Başkan, basit bir nedenden dolayı işlenen bu cinayetin kabul edilemez olduğunu belirtti.
Olayın bir buçuk yıl sonra ortaya çıktığını ve sanığın hiçbir şekilde pişmanlık duymadığını ifade eden Başkan, Hop’un yakınlarının uzun süre belirsizlik içerisinde yaşadığını dile getirdi.
Başkan, adam öldürme suçlarının arttığına değinerek, mahkemelerin de caydırıcı ve ibret verici cezalar vermesi gerektiğini vurguladı.
Sonuç olarak, sanığın mahkum olduğu davadan 39 yıl hapse mahkum edildiğini açıkladı.