LTB Başkanı Harmancı’nın İnsan Ticareti ve Sömürü Üzerine Açıklamaları
LTB Başkanı Harmancı, insan ticareti ve sömürü konularında önemli açıklamalarda bulunuyor. Toplumsal sorunlara dikkat çekerek, bu sorunlarla mücadele için atılması gereken adımları vurguluyor. Detaylar için makalemizi okuyun.

LTB Başkanı Harmancı’nın Açıklamaları
LTB Başkanı Mehmet Harmancı, bugün bir başla utanç verici bir haberle güne başladıklarını belirtti.
Gece kulübünde çalıştırılan bir kadının vefat haberi, toplum olarak bir kez daha gerçeğimizle yüzleşmemizi sağladı.
Olayla ilgili olarak polis tarafından yapılan ‘intihar’ açıklaması, hem üzüntümüzü hem de öfkemizi ve utancımızı dindirmedi.
Bu durum, dindirilmemesi gereken bir gerçeklik.
Devlet yönetimini elinde tutan siyasi erkin, yolsuzluk, mafyatik rant ilişkileri ve insan hayatına dair hakların hiçe sayıldığı bir dönemi yaşıyoruz.
Harmancı, “Birçok kez Kıbrıs Türk toplumunun kimlik ve iradesine yönelik müdahalelerden şikayet ediyoruz.
Ancak mevcut iradeyi, insanlığımızı sorgulatan bu düzene son vermek için kullanmıyoruz.” ifadelerini kullandı. “Bu mücadele, tek bir kişinin, kurumun veya örgütün kazanabileceği bir mücadele değil.” diyerek şunları ekledi:
“2018 yılında tüm tehditlere rağmen Lefkoşa Türk Belediyesi sınırları içindeki gece kulüplerini kapattığımızda, bu adımın sadece gece kulüplerini ve seks işçiliği üzerinden yapılan insan ticaretini sona erdirmeyeceğini biliyorduk.
Ancak bu topluma, en zor şartlarda bile doğru olanı yapabileceğimizi tarihe not düştük.
Maalesef, gece kulüpleri yasaklanmadı, seks işçiliği yasallaşmadı ve seks işçileri korunma altına alınmadı.
Sorun sadece gece kulüpleri ile sınırlı değil; bu durumu yaratan sömürü, toplumumuzun yaşadığı sömürünün çok küçük bir parçası.
Yüksek öğretim, inşaat, tarım gibi birçok başka sektörde de, siyasi aktörler uluslararası hukuk sisteminin dışına hapsolmuş olmamızdan faydalanarak, insan ticareti ve insan kaçakçılığı ile elde ettikleri payları büyüttüler.”
Kıbrıs Türk Kimliği Üzerindeki Lekeler
Harmancı, “Kıbrıs’ın kuzeyinin insan ticareti ve kara paranın merkezi haline gelmesinin tek sorumlusunun biz olmadığımızı biliyoruz.
Ancak bu pastadan pay alanlar ve kayıtsız kalanlar, artık bu utancın ortaklarıdır.
Bu, Kıbrıs Türk kimliği üzerinde işlenmiş bir lekedir.
Bu toplumun bir parçası olan ve temel insani değerleri yaşatmaya devam eden herkesin, bu sömürü, haksız menfaat, adaletsizlik ve hukuksuzluk üzerine kurulu düzene karşı birlikte mücadele etmesi gerekmektedir.
Aksi takdirde, çocuklarımıza bu toplumun kaybolmuş insanlığının hesabını veremeyeceğiz.” şeklinde konuştu.