Meclis Genel Kurulu’ndaki Sorunlar ve Halkın Beklentileri
Meclis Genel Kurulu’ndaki sorunlar ve halkın beklentileri üzerine derinlemesine bir analiz. Bu içerikte, siyasi tartışmalar, yasama süreçleri ve vatandaşların talepleri ele alınıyor. Türkiye’nin geleceği için önemli bir perspektif.
Meclis Genel Kurulu’ndaki Durum
7 Mart tarihinden bu yana, Meclis Genel Kurulu Başkanlık Divanı seçimini gerçekleştiremiyor.
Bu durumun nedenleri ve sonuçları, şahsen beni bu toplumun bir ferdi olarak hiç ama hiç ilgilendirmiyor.
Benim beklentim, Meclis’in toplumun refahı için yasalar yapmasıdır.
Ancak Meclis’teki gelişmelere baktığımda, gerçekten büyük bir utanç duyuyorum.
Milletin vekilleri, o kadar halktan kopmuş durumdalar ki, bu kadar kötü bir tabloyu daha önce hiç görmemiştim!
Dün, kıymetli üstadımız Ahmet Tolgay ile kısa bir sohbet gerçekleştirdik. Öyle bir cümle kurdu ki, bu cümleyi sayfalarca tartışabilirsiniz: “Ben yıllarca bu Meclis’te görev yaptım, hiç böylesine şahit olmadım!” Hem hükümet hem de muhalefet için durum aynı; halkın algısı oldukça net: “Bunlar yalnızca koltuk derdindedir!” İster kürsüde konuşun, ister basın toplantısı düzenleyin, yurttaşlar ne UBP’yi ne de CTP’yi dinliyor.
Vatandaşın gündemi o kadar farklı ki…
Siz, 8’inci oturum muydu, 9’uncu muydu diye gün boyunca tartışırken, vatandaş da sizi eleştiriyor.
Onların sizden beklentileri, kendi aranızda koltuk kapmaca değil; gerçek yasal düzenlemeler yapmanızdır!
Vatandaşın Soruları
Halkın aklındaki sorular oldukça açık:
- Hayat çok pahalı.
Bu pahalılığı düşürebilmek adına ne yapacaksınız?
- El kadar bebeğin ölümünden kim sorumlu?
- Sağlıktaki sistemsizlik ne zaman düzelecek?
- Eğitimde tam günü bu çocuklar ne zaman tadacak?
- Karayollarımız ne zaman güvenli sürüşe göre yapılacak?
- Arz güvenliği sağlanmış elektrik akımının hayata geçmesi için neyi bekliyorsunuz?
- Kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınabilecek mi?
- Bu ülkede üretici kimdir, sorunun yanıtı ne zaman bulunacak?
- Teşvikler hakkaniyete göre ne zaman dağıtılacak?
- Devletin izinlendirdiği birçok konuda adalet sağlanabilecek mi?
- Bu ülkedeki yaşlı ve engelli bireyler ne zaman rahat bir yaşama kavuşacak?
- Vatandaşlık politikası oluşturulacak mı?
- Ülkeye giriş çıkışlara bir çeki düzen verilecek mi?
İlk aklıma gelenler bunlar… Daha onlarcası sıralanabilir, satırlar yetmez.
Yani demem o ki, milletvekilleri olarak o kadar çok göreviniz var ki, ama siz hâlâ 8’inci oturum muydu, 9’uncu muydu, Ziya mıydı, Ayşe miydi, yasal mıydı değil miydi ile uğraşıp duruyorsunuz! İyisi mi, hiç kavga etmeyin; 8 buçuktan 9 olsun, rahatlayın ve “Geri adım atmadık” diyerek mutlu olun!