Pandeminin Hisse Senedi Araştırmalarına Etkisi ve Sektördeki Değişimler

Pandeminin Hisse Senedi Araştırmalarına Etkisi

Pandemi, hisse senedi araştırmaları alanında kısa bir süreliğine bir işe alım patlamasına neden oldu.

Ancak, bu olağanüstü durumun etkileri azaldıkça, işler ters bir yöne evrildi.

Hisse senedi araştırmalarında yaşanan bu değişim, birkaç faktörle şekillendi.

Bankaların araştırma hizmetleri için nasıl ücret alacaklarına dair düzenlemeler, halka açık şirketler için daralan pazar koşulları ve endekslere dayalı fonların artan popülaritesi, hisse senedi araştırmalarının değerini on yıl önceki seviyelerinin çok altına çekti.

Yapay zeka alanındaki hızlı gelişmeler de bu durumu daha da derinleştiriyor. Örneğin, JPMorgan gibi büyük finans kuruluşları, yapay zeka destekli analist sohbet robotları ile araştırmalar yapmaya başladılar.

Bu tür yenilikler, temel analizin değerine ve yatırımcıların bu hizmetler için ne ölçüde ödeme yapmaya devam edeceklerine dair ciddi şüpheler oluşturuyor.

Analist Sayısındaki Düşüş

Küresel ölçekte en büyük bankaların hisse senedi analistlerinin sayısında, finansal kriz sonrası zirvelerle karşılaştırıldığında yüzde 30 oranında bir azalma gözlemleniyor.

Bu durum, analist sayısını son on yılın en düşük seviyelerine geriletmiş durumda.

Maaşlar ve Sektör Değişiklikleri

Maaşlar hâlâ diğer sektörlerin üzerinde olmasına rağmen, durgun bir seyir izlemektedir. Örneğin, Vali Analytics verilerine göre, giriş seviyesi hisse senedi analistlerinin başlangıç maaşları şu anda yılda 110 bin ila 170 bin dolar arasında değişiyor.

Bu rakam, finansal krizden önceki seviyelerin hemen üzerinde bir düzeydedir.

• 2020 yılındaki seviyelere göre maaşlarda nominal olarak bir artış gerçekleşti.
• Bu artış, yıllık bazda 20 bin dolarlık bir artış anlamına geliyor.

Ancak bu dönemde yaşanan yüksek enflasyon göz önüne alındığında, reel maaşların pandemi öncesi seviyelere göre yaklaşık yüzde 30 oranında bir düşüş yaşadığı görülüyor.

Bu durum, Wall Street’in yeniden şekillenmesine yol açıyor.

Ayrıca, hem büyük hem de küçük bireysel şirketlerin değerlemeleri üzerinde hisse senedi piyasasının yapısında bir domino etkisi yaratıyor.