Türkiye’nin 2025 Ekonomik Büyüme ve Enflasyon Beklentileri

Türkiye’nin 2025 Büyüme Beklentileri

2025 yılı için Türkiye’nin ekonomik büyüme tahminleri, en düşük %2,6 ile en yüksek %4 arasında değişiklik göstermektedir.

Hem yurt içi hem de yurt dışı ekonomik kuruluşlar, büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize etmiştir. 2025-2027 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) çerçevesinde, büyüme hedefi bir önceki programdan %0,5 oranında bir düşüşle %4 olarak belirlenmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) tarafından yapılan piyasa katılımcıları anketinde ise 2025 yılı için büyüme beklentisi %3,2’den %3,1’e düşürülmüştür.

OECD, Türkiye ekonomisi için 2025 yılına dair büyüme tahminini %0,1 puan aşağı çekerek %3,1 olarak belirlemiştir.

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), ekonomik büyümenin itici güçlerinin yeniden dengelenmesi ve yatırımcı güvenindeki artışla birlikte 2025’te %3’e yükselebileceğini öngörmektedir.

Dünya Bankası da büyüme tahminlerini aşağı çekerek beklentisini %3,9’dan %3,6’ya revize etmiştir.

Bazı uluslararası kuruluşların tahminleri ise daha mütevazıdır; örneğin, IMF 2025 yılı için %2,7 ve Fitch %2,6 olarak büyüme tahmininde bulunmuştur.

Enflasyonla Mücadelede Kritik Yıl

2024 yılında zirve noktasına ulaşan enflasyon, 2025 yılı boyunca bir miktar hafifleyecek olsa da çift haneli rakamlarda kalmaya devam edecektir.

OVP çerçevesinde 2025 yılı için %15,2 olarak belirlenen Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) beklentisi, %17,5’e çıkarılmıştır.

TCMB de 2025 yıl sonu enflasyon tahminini %14’ten %21’e yükseltmiştir.

TCMB’nin piyasa katılımcıları anketinde ise piyasa enflasyon beklentisi %27,07 olarak açıklanmıştır.

Yabancı kuruluşların 2025 yıl sonu enflasyon tahminleri ise %24 ile %30 arasında değişiklik göstermektedir. Örneğin; IMF ve S&P %24, JPMorgan %25, Deutsche Bank %25,4 tahminlerinde bulunurken, Barclays %30,8 ve HSBC %29 civarında tahminler yapmıştır.

Dış Ticarette Küresel Riskler

2025 yılında, küresel ölçekte rekabet gücünün artırılması amacıyla yeşil ve dijital dönüşümü destekleyecek politikaların hayata geçirilmesi beklenmektedir.

Ayrıca, uluslararası düzenlemelere uyum sağlanarak ihracatçı firmaların dönüşümüne yönelik çalışmaların ön plana çıkması öngörülmektedir.

OVP’de, 2025 yılında ihracatçıların rekabet güçlerinin ve dayanıklılıklarının artırılması için uygun koşullarda finansmana erişimlerinin güçlendirilmesi hedeflenmektedir.

Ancak, Trump 2.0 dönemi ve ticaretteki kısıtlamaların etkisi hâlâ belirsizliğini korumaktadır.

Ticarete getirilecek yüksek ek vergi uygulamalarının etkisi, 2025 yılında en çok merak edilen konulardan biri olacaktır.

Cari Açıkta İyileşmenin Devam Etmesi Bekleniyor

2024 yılının sonunda cari açıkta görülen iyileşmenin, 2025 yılında da devam etmesi beklenmektedir.

OVP kapsamında, cari açığın 2025 yılı itibarıyla %2 seviyesinde gerçekleşmesi öngörülmektedir.

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), ortodoks politikaların sürdürülmesi hâlinde Türkiye’ye yurt dışındaki yerleşik kişilerin net sermaye girişlerinin 2025’te artacağını bildirmiştir.

S&P ve Fitch’in Türkiye’nin kredi notunu yükseltmesinin ardından, yurt dışında yerleşik portföy sermayesi ve doğrudan yabancı yatırımların net girişlerinin 2025 yılına kadar ılımlı bir şekilde artacağı tahmin edilmektedir.

Ayrıca, yurt dışında yerleşik alacaklılardan net dış borçlanmanın, yavaşlayan reel GSYH büyümesi ve zayıf kredi talebi nedeniyle azalması beklenmektedir.

Sanayi Üretiminde Gevşemenin Etkileri İzlenecek

Sanayi üretimi, 2024 yılındaki zayıf performansını büyük ölçüde koruyarak belirgin bir toparlanma sinyali vermemiştir.

Bu nedenle, 2025 yılı ekonomide dengelenmenin başlaması beklenen bir yıl olarak öne çıkmaktadır. 2024 yılının son ayında TCMB’nin 250 baz puanlık faiz indirimi sonrası iş ve sanayi dünyası bu karardan memnun görünmektedir. 2025 yılında sanayideki gevşemenin etkileri dikkatle izlenecektir.

Bununla birlikte, Trump dönemi ile birlikte küresel dengelerdeki dönüşümlerin sanayi üretimi açısından kritik bir unsur olması beklenmektedir.