UBP Grup Başkan Vekili Sunat Atun’un Meclis Açıklamaları

UBP Grup Başkan Vekili Sunat Atun’un Açıklamaları

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Grup Başkan Vekili Sunat Atun, Ziya Öztürkler’in Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı’nın hem meşru hem de hukuki olduğunu vurgulayarak, bu konunun artık tartışma konusu olmaktan çıktığını ifade etti.

Atun, Meclis Başkanı’nın yetkilerine yönelik yapılan darbe girişiminin tarihte bir ilk olduğunu belirterek, “Bugün verilen öneriyi oylamaktan kaçınmak da tarihte ikinci bir ilki temsil ediyor; bu durum iki gündür üst üste yaşanmaktadır.” dedi.

Atun, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) demokratik teamüllere ve hukuka uymadığını, hukuk tanımayan bir yönetim sergilediğini ileri sürdü.

Hükümet milletvekilleri, Meclis Genel Kurulu’na ara verildikten sonra, Cumhuriyet Meclisi Mavi Salon’da mecliste yaşanan son gelişmelerle ilgili bir basın toplantısı düzenledi.

Hükümet Ortakları ile Ortak Açıklama

UBP Grup Başkan Vekili Sunat Atun, meclisteki gelişmelere ilişkin hükümet ortaklarıyla birlikte belirli noktaları ifade etmek istediklerini dile getirdi.

Ulusal Birlik Partisi grubu olarak, Demokrat Parti ve Yeniden Doğuş Partisi milletvekilleriyle birlikte, önceki gün ifade ettikleri anlayış doğrultusunda bugün mecliste yer aldıklarını kaydetti.

Atun, “Dün yaşanan zorlamanın son derece anti-demokratik olduğunu, seçilmiş Meclis Başkanının görev ve yetkilerine müdahale, hatta bir darbe olduğunu belirtmiştik.” şeklinde konuştu.

Atun, şu anda tıkanmış olan meclisin çalışmalarına büyük bir öncelik verdiklerini ifade ederek, Genel Kurul çalışmalarına katılmaları, Meclis Başkan Yardımcılığı ve İdare Amirliği seçimleri için adaylarını vermeleri konusunda muhalefet partisine öneride bulunduklarını belirtti.

Atun, bugün Meclis Divanı seçimleriyle meclise katıldıklarını ve her türlü yapıcı hareket içerisinde olacaklarını kaydetti.

Meclis Başkanlığı Oturumu Üzerine İtiraz

Meclis Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe’nin bugünkü oturumun “8’inci oturum” ilan etmesine itiraz ettiklerini söyleyen Atun, “Bugünkü oturum 8’inci değil, 9’uncu oturumdur. 8’inci oturum geride kalmıştır.

Meclis Başkanı resmi olarak seçilmiş ve sonuçlar tutanakla yazılarak ilan edilmiştir.” dedi.

Tüm Hukuki ve Demokratik Süreçler Tamamlandı

Atun, tüm hukuki ve demokratik süreçlerin tamamlandığını ve Meclis Başkanı’nın göreve başladığını ifade etti. “Cumhuriyetçi Türk Partisi, Anayasa’dan gelen bir yetkiyle, Cumhurbaşkanı’na vekalet eden Meclis Başkanı’nın yokluğunda, Meclis Başkan Yardımcısı’nın kendi partisinden olmasını fırsat bilerek, demokrasinin merkezi olan Cumhuriyet Meclisi’ni fethetmeye çalışmaktadır.

Bu durum kabul edilebilir değildir.” diye ekledi.

Şu ana kadar tüm demokratik teamüllere ve hukuka Ulusal Birlik Partisi’nin titizlikle uyduğunu ve uyumaya devam edeceğini belirten Atun, Özdenefe’nin meclisi açma yetkisini kullandığını ve bu nedenle meşru zeminde olduklarını ifade etti.

Atun, Başkanlık sunuşunda “Sayın Milletvekilleri, Cumhuriyet Meclisi’nin 10’uncu dönem 4’üncü yasama yılının 2’inci birleşiminin 9’uncu oturumunu açıyorum.” diye yazdığını, ancak Özdenefe’nin yetki aşımı yaparak oturumu “8’inci birleşim” olarak ilan ettiğini söyledi.

Cumhuriyet Meclisi ve Demokrasi

Cumhuriyet Meclisi’nin halk iradesinin tecelli ettiği bir yer olduğunu vurgulayan Atun, oturumun 9’uncu birleşim olarak tescil edilmesi ve kayıtlara geçmesi için demokratik bir ortamda oylanmasını talep ettiklerini, ancak bunun üzerine birçok tartışmanın yaşandığını aktardı.

Atun, “İç tüzüğümüzün 68’inci maddesi usul hakkında konuşmaları düzenlemektedir. ‘68’inci maddenin 3’üncü fıkrası, ihtiyaç olması halinde oylama yapılır’ demektedir.

Biz, bu bağlamda oylama yapılmasına ilişkin talebimizi Özdenefe’ye sunduk ve kendisi büyük tereddütler yaşadı.” dedi.

Anayasa’ya Aykırılık

Özdenefe’nin “demokratik ve hukuk devletine yakışmayan bir şekilde ve yetkisi olmadan” oylamayı yapmayacağını kendilerine çok net bir şekilde ifade ettiğini belirten Atun, “Bu, tarihte görülmemiş bir durumdur. Önerinin dikkate alınmasını dahi oylatmamak, ülke demokrasisini ayaklar altına almak anlamına geliyor.

Bu durum Anayasa’ya da aykırıdır.” dedi.

Talebi görmemezlikten gelmek ya da reddetmenin “despot” ve “diktatörce” bir anlayış olduğunu dile getiren Atun, bunun, kendi dışındaki hiçbir varlığı, fikri ve düşünceyi kabul etmemek anlamına geldiğini kaydetti.

Atun, “Bunu görmemezlikten gelmek, demokrasiyi katletmek demektir.

Meclis oturumuna başkanlık yapan Meclis Başkan Yardımcısı aracılığıyla bugün çoğunluğu hükmetmek ve tahakküm etmek noktasına gelinmiştir.

Bu tarihte ilk defa görülmektedir.” ifadelerini kullandı.

Demokratik Teamüllere Uymama Eleştirisi

Atun, dünkü meclisin gasbı ve Sayın Meclis Başkanı’nın yetkilerine yapılan darbe girişiminin tarihte bir ilk olduğunu belirterek, “Bugün verilen öneriyi oylamaktan kaçınmak, bu da tarihte ikinci bir ilki temsil ediyor; iki gündür üst üste yaşanmaktadır.” dedi.

CTP’nin hiçbir demokratik teamüle riayet etmediğini ve hukuk tanımadığını savunan Atun, “Kendi elleriyle kendi maskelerini düşürdüler.” şeklinde konuştu.

• 24 milletvekilinin milletvekilliği kazanması ve milletvekili görevinde olmaları nasıl tescil edilmişse, Ziya Öztürkler’in Meclis Başkanlığı’nın da eş düzeyde meşru ve hukuki olduğunu kaydetti.
• Bugün mecliste kullanılan dili kabul etmediklerini ve esefle kınadıklarını belirtti.

Atun, Zorlu Töre’nin Meclis Başkanlığı seçiminde geçerli olan 5 imzalı bir tutanak bulunduğunu, Ziya Öztürkler’in seçiminde de aynı şekilde geçerli olan 5 imzalı bir tutanak olduğunu ifade etti.

Seçimi kazanan Öztürkler’in, Başkanlık kürsüsünden ve oturum yürürlükteyken ilan edildiğini belirten Atun, bunun ardından Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdiğini kaydetti.

Atun, “Eğer bu noktada sürecin çalışmasında veya değerlendirilmesinde herhangi bir itiraz varsa, Anayasa Mahkemesi’ne başvuru kapısı her zaman açıktır.” dedi.

Atun, CTP’yi Anayasa’nın gereklerini yapmaya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasası’nın hükümlerine göre hareket etmeye davet etti. “Bugün hem Anayasa’yı hem de iç tüzüğü ihlal ettiler.” diyen Atun, en temel demokratik hak olan oylamayı yaptırmayı Meclis Başkan Yardımcısı’nın reddetmesinin kabul edilemez bir durum olduğunu ifade etti.

Ülkenin, devletin ve vatandaşların artık kaybedecek bir gün bile vaktinin kalmadığını belirten Atun, “Bu kadar sorumsuzluk yeter.” dedi.

Bir soru üzerine Atun, erken seçim gibi bir gündemlerinin olmadığını belirtirken, “Şu an bir seçim çağırmak, bu ülkeyi kaosa sürükler ve gereksiz bir maceraya iter.

Dolayısıyla, bize göre erken seçim yapmayı gerektiren bir durum hasıl olmamıştır.” ifadelerini kullandı.