Ücret Artışları, Enflasyon ve Kamu Çalışanları İçin Sözleşme Süreci

Ücret artışları, enflasyon ve kamu çalışanları için sözleşme süreci üzerine kapsamlı bir inceleme. Kamu sektöründeki gelişmeler, çalışan hakları ve ekonomik etkiler hakkında bilgi edinin.

Ücret Artışları, Enflasyon ve Kamu Çalışanları İçin Sözleşme Süreci

Ücret Artışları ve Enflasyon Sorunu

Ücret artışlarının enflasyon oranlarının gerisinde kaldığı Türkiye’de, 2024 yılı itibarıyla da en büyük sorunlardan birinin ücretler olacağı öngörülüyor.

Kamuda yaklaşık 1 milyon çalışanın toplu iş sözleşmelerinin yapılacağı bu yıl, 2024’te gerçekleşen enflasyonun gerisinde kalan asgari ücret artışı, kamu sözleşmelerinde çalışanlar aleyhine bir durum oluşturuyor.

Öte yandan, Orta Vadeli Programda 2025 ve 2026 yıllarında çalışma hayatı ve sosyal güvenlik sisteminde önemli değişiklikler planlanıyor.

Bu düzenlemelerin hayata geçirilmesiyle birlikte esnek çalışma modellerinin yaygınlaştırılması, kayıt dışı istihdamın azaltılması, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğinin artırılması ve sosyal yardımların güçlendirilmesi gibi adımlar atılması bekleniyor.

Bu adımların, hem ekonomik hem de sosyal açıdan ülkenin gelişimi ve kalkınmasına önemli katkı sağlaması hedefleniyor.

Ancak, söz konusu düzenlemelerin başarılı bir şekilde hayata geçirilebilmesi için sosyal diyalog mekanizmalarının etkin bir şekilde işletilmesi ve ilgili kesimlerin maksimum desteğinin alınması gerekmektedir.

Uzaktan, kısmi ve geçici süreli çalışma ile platform çalışması gibi yeni nesil çalışma modellerine ilişkin gelişmeler doğrultusunda iş dünyasının ihtiyaçları ve iş-özel yaşam dengesi dikkate alınarak mevzuat düzenlemeleri yapılması planlanıyor. İş Kanunu’nda sosyal taraflarla diyalog içinde gerçekleştirilecek değişiklikler ve ikincil mevzuat çalışmaları ile işgücü piyasalarında güvenceli esneklik sağlanması amaçlanıyor.

Sektörel kümelenmeler göz önünde bulundurularak Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi çerçevesinde ihtisaslaşan üniversitelerle işbirliği içinde meslek liselerinin de ilgili alan ve dallarda ihtisaslaşması sağlanması hedefleniyor.

Ayrıca, nitelikli insan kaynağı ihtiyacı olan stratejik teknoloji alanlarının belirlenmesi ve bu alanlarda yurt dışına lisansüstü eğitim almak üzere öğrenci gönderilmesi planlanıyor.

BU HABER SENİN İÇİN  2024 Aralık Dış Ticaret Verileri: İhracat Rekoru ve Dış Ticaret Açığı

Kamu Çalışanları İçin Sözleşme Süreci

Yeni yılda Türkiye’deki yaklaşık bir milyon kamu işçisi ve milyonlarca memur, yaklaşan toplu sözleşme görüşmeleri için hazırlıklara başladı.

Maden iş kolunda yürürlük tarihi 1 Ocak 2023-31 Aralık 2024 olan sözleşme sona erdi.

Bu görüşmelerin yılın ilk çeyreğinde başlaması bekleniyor ve sözleşmeler, diğer kamu sözleşmeleri için de örnek teşkil edecek.

Yürürlük tarihleri 1 Ocak 2025 ve 31 Aralık 2026 olan kamu işçileri için de yaklaşık 50 bin çalışan Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yer alıyor.

MEB dışında Bayındırlık, Yargı Mensupları, İl Özel İdaresi, Sağlık Bakanlığı ve Karayolları gibi birçok sektörde de işçilerin sözleşme yılı.

Türk-İş içinde Koop-İş, Harb-İş sendikalarının yanı sıra Hak-İş bünyesinde de 200 bine yakın işçi sözleşme masasında olacak. 2023 Mayıs ayında imzalanan mevcut çerçeve protokolü, kamu işçilerinin 2025 ve 2026 yılları için zam oranlarını belirleme açısından önemli bir temel oluşturuyor.

Hükümetin geçmişteki gibi zam oranlarını düşük tutma eğilimi, görüşmelerin zorlu geçeceğine işaret ediyor.

Memurlar ve Emekliler İçin Kritik Gelişmeler

Ağustos ayında başlayacak olan memur toplu sözleşme görüşmelerinde, 2026 ve 2027 yıllarındaki maaş ve aylık zamları masaya yatırılacak.

Memurların, 2025 için öngörülen yüzde 6+5 zammın üzerine daha yüksek zam talepleri bekleniyor.

Ayrıca, memurların Ocak ayında alacakları sözleşme zammının yanı sıra enflasyon farkı ve refah payı beklentileri de görüşmelerde önemli bir rol oynayacak.

Emeklilerin, özellikle memur emeklilerinin, memur toplu sözleşmelerine paralel olarak zam alma süreci devam ederken, işçi ve Bağ-Kur emeklileri 6 aylık enflasyon oranlarına göre zam alıyor.

Ancak, en düşük emekli maaşlarının, alınacak zamların fark yaratmaması üzerine sürekli artırıldığı ülkede emekliler arasında ciddi rahatsızlıklar yaşanıyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, üç hafta önce yapılan bir açıklamada, 12 bin 500 TL olan en düşük emekli aylığı ile ilgili mutlaka bir değerlendirme yapılacağını ifade etti.

BU HABER SENİN İÇİN  ABD Bankacılık Sisteminde Likidite Yönetimi ve Rezerv Düşüşü

Ayrıca, AK Parti TBMM Grubunda en düşük emekli aylığı ile ilgili yasa değişikliği için hazırlıklar sürüyor.

En Düşük Emekli Aylığına Yönelik Beklentiler

En düşük emekli aylığına yapılacak artışın SSK ve Bağkur emekli aylıklarına yapılacak artışa paralel olması bekleniyor.

Bu bağlamda, en düşük emekli aylığı yüzde 16,25 zamla 14 bin 531 TL, yüzde 17,05 zamla 14 bin 631 TL, yüzde 17,85 zamla ise 14 bin 731 TL’ye yükselmesi öngörülüyor.

Bu şekilde artırılacak en düşük emekli aylığı tutarının 14 bin 500 veya 15 bin TL gibi bir tutara yuvarlanması da söz konusu olabilir.

Ancak, enflasyondan kaynaklı bir artış olmadıkça 15 bin TL’nin üzerinde bir tutar beklenmiyor.

En düşük emekli aylığının daha yüksek artırılmamasının iki temel sebebi bulunmaktadır.

Birincisi, halen 3,7 milyon kişi olan en düşük emekli aylığı alan kişi sayısının daha da artmasının istenmemesi. İkinci sebep ise, en düşük emekli aylığının 2019 yılından bu yana 1.000 TL’den 12.500 TL’ye yükseltilmiş olması nedeniyle, çalışma hayatı boyunca ödenen primle emekli aylığı arasındaki farkın daha fazla açılmasının istenmemesidir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ