Ziya Öztürkler: KKTC Yükseköğretiminde Nitel Büyüme ve Mesleki Eğitimin Önemi
Ziya Öztürkler, KKTC yükseköğretiminde nitel büyümenin ve mesleki eğitimin önemini ele alıyor. Eğitimde kalitenin artırılması ve mesleki becerilerin geliştirilmesi üzerine düşünceler ve önerilerle dolu bu içerikle, geleceğinizi şekillendirin.
ÖZEL HABER
UBP Güzelyurt Milletvekili Ziya Öztürkler, Gündem Kıbrıs Web TV’de Çiğdem Aydın’la Günaydın programına katılarak gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Gündem Kıbrıs Genel Yayın Yönetmeni Çiğdem Aydın’ın sorularını yanıtlayan Öztürkler, YKS sonuçlarına göre KKTC’deki üniversitelere yerleşen öğrenci sayısını detaylı bir şekilde ele aldı.
Nitel Büyüme ve Kaliteli Eğitim
Öztürkler, “Yüksek öğretimde bu yıl %10’luk bir düşüş yaşandı.
Geçen yıl yaklaşık 16 bin kontenjan verilmişken, bu yıl 13 bine yakını doldu ve doluluk oranı %73 seviyesine ulaştı.
Geçmiş yıllara bakıldığında %80 civarında bir doluluk oranı mevcuttu.
Bu durum, eğitimde nitel büyümenin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.
KKTC’de ciddi yatırımlar yapıldı ve 25 bin öğrenciye akış sağlayan bir sistemden bahsediyoruz.
Bugün 12 bin rakamı, aslında kötü bir rakam değildir.
Ancak sahte diploma süreci gibi olumsuzluklar, KKTC yükseköğretimini olumsuz etkilemiştir.
KKTC üniversitelerinin imajı, ekonomik kriz, hayat pahalılığı ve öğrencilerin buraya bakış açısı gibi faktörlerden etkileniyor.
Bu nedenle KKTC yükseköğretiminin yeni bölümlerle kendini donatması gerekiyor.
Bugün ön lisans programlarına olan ilginin arttığını görüyoruz; bu da meslek liselerinin önemini vurguluyor.
Meslek lisesinden mezun olan öğrencilerin hangi bölümleri seçtiği, gelecekteki istatistikler açısından büyük önem taşıyor ve bu alanda daha fazla çalışma yapılması şart.” şeklinde konuştu.
Mesleki Eğitime Dikkat Çekildi
Öztürkler, mesleki eğitimin kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, “KKTC üniversitelerinde standart bölümler var, ancak dünyada yapay zeka gibi yeni alanlar da ortaya çıkıyor. İşsizlik oranları yüksekken, 20 bine yakın işsiz insanımız olduğu belirtiliyor.
Ancak aynı zamanda çalışma bakanına sorulduğunda, 50-60 bin yabancı işçinin bulunduğu da ifade ediliyor.
Yabancı işçiye karşı değiliz fakat öncelikle kendi vatandaşlarımızın işsizlik sorununu çözmeliyiz.
Bu durum, hem iş insanlarının yarattığı ortamdan hem de çocuklarımızı yetiştirme biçimimizden kaynaklanıyor.
Artık bu durumu değiştirmemiz gerekiyor.” dedi.
E-Vize’nin Önemi
Öztürkler, “Uluslararasılaşmaya karşı değiliz. Öğrencilerimizin farklı kültürlerle tanışmasını istiyoruz.
Ancak, burada 120 ülkeden gelen farklı öğrenciler var diye övünmek yerine, gelen öğrencilerin niteliğine odaklanmalıyız.
Süreç içerisinde öğrenci olarak gelen ama aslında öğrenci olmayan bireylerle karşılaştık.
Kriminal olaylara karışanlar oldu.
Bu tür sorunların önüne geçebilmek için E-vize uygulaması son derece önemli.
Bir öğrenci, ülkeye gelmeden önce yerinde kontrol yapılması gerekiyor.
Türkiye Cumhuriyeti’ndeki dış temsilciliklerle yapacağımız iş birliği sayesinde karakter belgelerini de kontrol edebileceğiz.
Böylece, sorunların önüne geçebileceğiz.
Marifet, deport sayılarını açıklamakta değil, gelmeden önce olumsuz durumları önleyebilmektir. Şu anda üniversite temsilcileri çift vize uygulamasından şikayet ediyor.
Türkiye Cumhuriyeti kendi kontrolünü yapıyor ama biz devlet olarak kendi sistemimizi oluşturduk mu?
E-vize uygulaması devreye girdiğinde, Türkiye’deki çift vize uygulamasında da bazı esneklikler olacaktır.
Yeni büyükelçimiz Yasin Ekrem Serim ile birlikte, bu konularda kapsamlı çalışmalar yaptık.
Geçmişe nazaran yabancı öğrenci konusunda ciddi tedbirler alındı ama E-vize ile birlikte daha da iyi hale getirilebilir.” ifadelerini kullandı.
Aflara Sıcak Bakmıyor
Muhaceret affı konusunda değerlendirmelerde bulunan Öztürkler, “Ben aflara sıcak bakan biri değilim.
Aflara gerek yok; 17 yılda 12 af çıkardık.
Ancak bu durum iki önemli sorunu beraberinde getiriyor: Düzgün işletmelere zarar veriyoruz ve düzgün çalışmayan işletmeleri mükâfatlandırıyoruz.
Bu afları alışkanlık haline getiren insanlar var. Önceki aftan yararlanıp bir sonraki aftan da yararlanan birçok kişi tespit ettik.
Düzensiz durumdaki kişileri kayıt altına alıp düzenli hale getirmek istiyoruz ama bu süreç sonunda başarılı olamıyoruz.
Keskin olmak lazım ve sokaktaki baskı ile bu afların yapılması doğru değil.
Yeterince af çıkardık.
Bu yasada çalışanların işverenle birlikte giderek aftan yararlanması olumlu bir durum; fakat burada artık bir çizgi çizilmesi gerekiyor.
Bu ülkenin kurallarına uyacaksan geleceksin, uymayacaksan gelmeyeceksin.” dedi.
Kaçak İşçi Sorunu
Ülkedeki kaçak işçi sorunu hakkında konuşan Öztürkler, “Kişiye bağlı sistemden kurumsal bir sisteme geçilmesi gerekiyor. İnsan onuru ve insan etiği önemlidir; insanlara köle gibi davranmak kabul edilemez.
Kendi ülkem adına üzülüyorum, bu durum kendi insanımız için de geçerli olabilirdi. İngiltere ve Avustralya’ya göç eden ailelerimiz var ve orada işçi statüsünde çalışan insanlar bulunuyor.
Bugün hayatta kalabilmek için herkesin çalışmaya ve ücret almaya bağımlı olduğu bir global dünyadayız. İş insanlarının da bu insanlara karşı onurlu ve insani kurallara uyması gerekmektedir. Özellikle inşaat sektöründe çalışan işçilerin konaklama koşulları ve çalışma şartlarının belirli bir standarda oturtulması gerektiği kanaatindeyim.
Hem ilgili bakanlığa hem de polis teşkilatına ciddi görevler düşüyor.
Bu tür olumsuz görüntülere izin verilmemesi gerekiyor; bu görüntüler bizim için kabul edilemez.” dedi.
Sosyal Konut ve Gelecek
Öztürkler, “Sosyal konutla ilgili yasal düzenlemelerin tamamlandığını belirterek, neden konut edindirmek veya TMK’ya kaynak yaratmak için 2023 yılına kadar beklendiğini sorguladı. 2023 yılında ilk defa Başbakan Ünal Üstel ile birlikte TMK’ya ve sosyal konut projelerine kaynak yaratıldığını ifade etti.
Başbakan, 7 milyon sterlin kaynak ayrıldığını söyledi.
Keşke geçmişte de bu tür adımlar atılsaydı ve bu kaynaklar birikseydi.
Yönetim, bazı durumlarda çok önemlidir.
Bu ülkeyi yönetmek için geleceği görmek ve geleceğe miras bırakmak gerekiyor. Şu anda sosyal konut projesinin hayata geçirilmesi için her şey hazır; tüm yasal çalışmalar tamamlandı.
Ancak, bazı durumlarda iradeyi ortaya koymak lazım.” şeklinde konuştu.