Alman Ekonomisinde Büyüme Tahminleri ve Yapısal Zorluklar
Alman ekonomisinin büyüme tahminleri ve karşılaştığı yapısal zorluklar hakkında derinlemesine bir analiz. Ekonomik veriler, öngörüler ve çözüm önerileri ile Almanya’nın ekonomik geleceğine dair kapsamlı bir bakış.

Alman hükümeti, Çarşamba günü Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya için 2025 yılı büyüme tahminini %0,3 olarak revize etti.
Bu rakam, hükümetin Ekim ayında açıkladığı önceki tahmin olan %1,1‘den belirgin bir düşüşü işaret ediyor.
Almanya, son dört yıldır küresel ekonomideki büyük dalgalanmalar ve iç yapısal zorluklarla başa çıkmakta zorlanıyor ve bu durum anlamlı bir ekonomik büyüme elde etmesini engelliyor.
İki hafta önce açıklanan verilere göre, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) 2023’te %0,3 oranında bir düşüş yaşarken, geçen yıl %0,2 oranında daralma gösterdi.
Ekonomik durum, 23 Şubat’ta yapılacak olan erken Alman parlamento seçimleri için kampanyanın en kritik konularından birini oluşturuyor. Şansölye Olaf Scholz‘un üç partili koalisyonu, ekonomiyi nasıl canlandıracağı konusunda derin bir anlaşmazlık yaşadı ve bu durum Kasım ayında koalisyonun çökmesine yol açarak erken seçim kararı alınmasını sağladı.
Gelecek hükümeti yönetmeye aday olan partiler, ekonomiyi yeniden büyütmek için birbirleriyle çelişen öneriler sunuyor.
Almanya’nın ekonomi bakanı ve Başbakan Yardımcısı Robert Habeck, yaptığı açıklamada, “Son yıllardaki küresel krizler, sanayi ve ihracat odaklı ekonomimizi özellikle ağır bir şekilde etkiledi.” dedi.
Bununla birlikte, Rusya’nın tam ölçekli işgali ve enflasyonun düşmesinin ardından bir enerji krizinin önlendiğini vurguladı.
Habeck, Almanya’nın vasıflı işgücü eksikliği, taşan bürokrasi ve özel ile kamu yatırımlarındaki zayıflıklar gibi temel yapısal sorunlarla giderek daha fazla yüzleştiğini belirtti.
Ayrıca, ABD’nin ekonomik ve ticaret politikalarıyla ilgili mevcut yüksek belirsizlik ve Almanya’nın seçim sonrası durumu hakkında belirsizliklerin, yatırımcılar ve tüketiciler için bir fren etkisi yarattığını ifade etti.