Almanya’nın Kredi Notu ve Ekonomik Zorlukları

Almanya’nın Kredi Notu ve Ekonomik Zorluklar

Avrupa derecelendirme kuruluşu Scope Ratings’in yönetici direktörü Eiko Sievert, Almanya’nın uzun vadede AAA kredi notunu koruyabilmesi için yapısal zayıflıklarının üstesinden gelmesi gerektiğini vurguladı.

Reuters’a verdiği bir röportajda Sievert, “GSYİH büyümesindeki zayıflık, ekonomik durgunluğun 2025 yılına kadar sürmesi durumunda dahi Almanya’nın AAA notuna acil bir tehdit oluşturmuyor.

Ancak eğer Almanya, zayıf büyümesinin nedenleriyle başa çıkamazsa, not üzerindeki baskılar artabilir.” ifadelerini kullandı.

Almanya Ekonomisi 2024’te Daralma Yaşadı

Almanya ekonomisi, özellikle Çin’den gelen zayıf küresel talep ve artan rekabet nedeniyle ihracatında zarar görmesi sonucunda 2024 yılında ikinci kez daralma yaşadı.

Avrupa’nın en büyük ekonomisinde toparlanmanın nasıl sağlanacağı konusundaki anlaşmazlıklar, Şansölye Olaf Scholz’un çekişmeli üç partili koalisyonunun geçen yıl dağılmasının başlıca sebeplerinden biri oldu.

Sievert’e göre, Almanya’nın yapısal zayıflıkları arasında şu unsurlar yer alıyor:

• Yüksek enerji fiyatları, Almanya’nın üretim ve ihracat gücünü olumsuz etkiliyor.
• Altyapı eksiklikleri ve eğitim ile dijitalleşmeye yapılan yetersiz yatırımlar.
• Uluslararası rekabet gücünü zayıflatan, yetersiz işgücü piyasası reformları.

Almanya’nın Borç Oranı

Sievert, Almanya’nın GSYİH’sinin yüzde 63’ü oranında düşük bir ulusal borç seviyesine sahip olmasının, diğer büyük Avrupa ekonomileriyle karşılaştırıldığında yüksek kredibilitesini desteklediğini belirtti.

Ancak bu durumun, tek başına AAA notunu koruma garantisi olmadığını da ekledi, çünkü not diğer faktörleri de hesaba katıyor.

Scope tarafından derecelendirilen diğer AAA ülkelerinin ortalama borç seviyesinin yüzde 36 ile daha düşük olduğunu ifade eden Sievert, “AAA grubu içinde Almanya, en yüksek devlet borcu seviyesine sahip.” şeklinde konuştu.

Almanya’nın kamu borçlanmasını gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 0,35’i ile sınırlayan ve Alman maliye politikası çerçevesinin önemli bir parçasını oluşturan bir borç freni olduğunu da sözlerine ekledi.

Ancak, daha fazla büyümeyi teşvik eden kamu yatırımlarını mümkün kılacak borç freninin reformunun kesinlikle olumlu sonuçlar doğuracağını vurguladı.