Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde Uluslararası Kıbrıs Türk Vakıfları Sempozyumu Başladı
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde başlayan Uluslararası Kıbrıs Türk Vakıfları Sempozyumu, akademik paylaşımlar ve tartışmalarla Kıbrıs Türk vakıflarının önemini vurguluyor. Katılımcılar farklı perspektifler sunarak zengin bir deneyim yaşıyor.
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Kuzey Kıbrıs Yerleşkesi, Kıbrıs Vakıflar İdaresi ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) iş birliğinde düzenlenen “Hukukî Boyutlarıyla Uluslararası Kıbrıs Türk Vakıfları Sempozyumu” etkinliği, büyük bir katılımla başladı. İki gün sürecek olan sempozyumun açılışı, Gazimağusa’daki tarihi Bilal Ağa Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Sempozyumun ikinci günü ise Lefkoşa’daki Bedesten’de devam edecek.
Açılış programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.
Ardından, sempozyuma katkıda bulunan kurum ve kuruluşların temsilcileri tarafından konuşmalar yapıldı.
Sempozyumda yer alan katılımcılara, plaket takdim edilmesinin ardından bir resepsiyon düzenlendi.
Resepsiyonun ardından ilk günün oturumları başladı.
Sempozyumda, Evkaf İdaresi, Maraş bölgesindeki evkaf mallarının Rumlar tarafından el değiştirmesi ile ilgili özel bir sergi de düzenledi.
Bu sergi, katılımcılara konunun tarihî ve hukuki boyutlarını daha iyi anlama fırsatı sundu.
Sempozyuma, Türkiye Cumhuriyeti (TC) Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, UBP Milletvekili Sunat Atun, Kıbrıs Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı Selahaddin Bayırkan, Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Mustafa Tümer, TİKA Kuzey Kıbrıs Koordinatörü Havva Pınar Özcan Küçükçavuş, ASBÜ KKTC Rektörü Prof.
Dr.
Enver Arpa, ASBÜ Rektörü Prof.
Dr.
Musa Kazım Arıcan ve diğer yetkililer katıldı.
Sempozyumda 18 bilim insanı, Kıbrıs Türk Vakıfları ile ilgili meseleleri, uluslararası hukuk, uluslararası ilişkiler, vakıf hukuku, İslam hukuku ve vakıflar tarihi açısından ele alacak.
Bu bağlamda, 21’inci yüzyılın yükselen dünya değerlerine göre konular yeniden değerlendirilecek ve yeni bilimsel veriler ortaya konulmaya çalışılacak.
Prof.
Dr.
Enver Arpa’nın Açıklamaları
ASBÜ KKTC Rektörü Prof.
Dr.
Enver Arpa, açılışta yaptığı konuşmada, “Tarihi bir gün” ifadesini kullanarak, üniversitenin son dört yıldır Kuzey Kıbrıs’ta sürdürdüğü faaliyetleri anlattı.
Her yıl uluslararası bir sempozyum düzenlediklerini ve çeşitli meseleleri akademik bir bakış açısıyla ele aldıklarını belirtti.
Arpa, bu sempozyumda belirledikleri konularda alanında uzman kişileri davet ettiklerini ve sunumların daha sonra yayın olarak da hazırlanacağını söyledi.
Mustafa Tümer’in Vurguları
Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Mustafa Tümer, “Vakıflar, bizim Kıbrıs’ta var olmamızın yegane göstergesidir.” diyerek, bu önemli varlıkları tanıtma çabalarının altını çizdi.
Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin 453 yıldır ayakta olduğunu belirten Tümer, iki binin üzerinde vakfın bugüne kadar geldiğini ifade etti.
Sempozyumu düzenlemelerinin temel motivasyonunun, vakıflarla ilgili “kafada soru işaretleri kalmaması” olduğunu dile getiren Tümer, “Sempozyumla oluşacak kitapçığın literatürde dünyadaki yerimizi daha da perçinleyeceğine yürekten inanıyorum.” dedi.
Havva Pınar Özcan Küçükçavuş’un Mesajı
TİKA Kuzey Kıbrıs Koordinatörü Havva Pınar Özcan Küçükçavuş, TİKA’nın dünya genelinde bilimsel iş birliğine destek olma gayretinde olan bir kurum olduğunu belirtti.
Bu sempozyuma paydaş olmanın kendileri için büyük bir değer taşıdığını ifade eden Küçükçavuş, önemli başlıklarda sunumlar yapılacağını vurguladı.
Prof.
Dr.
Musa Kazım Arıcan’ın Görüşleri
ASBÜ Rektörü Prof.
Dr.
Musa Kazım Arıcan, konuşmasına ünlü şair Arif Nihat Asya’nın dizeleriyle başlayarak, Türk İslam medeniyetinin bir vakıf medeniyeti olduğunu belirtti.
Maraş’ta gerçekleştirilen bu kapsamlı sempozyumun, bölgenin tarihi ve kültürel bağlamında büyük bir öneme sahip olduğunu ifade ederek, “Burada yapılan herhalde ilk bilimsel etkinlik oluyor.
Tarihi bir adım atıyoruz.” dedi.
Osmanlı’nın Kıbrıs’ı fethettiği 1571 yılından itibaren Kıbrıs’a yerleşen vakıf kültürünün, adanın dini, sosyal ve ekonomik yapısını köklü bir şekilde dönüştürdüğünü kaydetti.
Arıcan, “Şu an içinde bulunduğumuz Kapalı Maraş toprağı bir vakıf malıdır.
Mustafa Paşa, Abdullah Paşa ve Bilal Ağa Vakıflarına aittir.” diyerek, bu konuda tüm tarafların hemfikir olduğunu ifade etti. Çözülmesi gereken hususun, bu taşınmazların daha sonra nasıl üçüncü şahısların tasarrufuna geçtiği olduğunu belirtti.
Sonuç olarak, sempozyum, Kıbrıs’taki Türk varlığının en somut göstergelerinden biri olan vakıfların hukuki ve tarihi boyutlarını irdelemek amacıyla önemli bir platform sunmaktadır.