Aytuğ Türkkan’dan Güncel Kıbrıs Analizi ve Güvenlik Vurguları

Aytuğ Türkkan’dan güncel Kıbrıs analizi ve güvenlik vurguları, bölgedeki son gelişmeler ve olası etkileri hakkında detaylı değerlendirmeler.

Aytuğ Türkkan’dan Güncel Kıbrıs Analizi ve Güvenlik Vurguları

Rum Yönetiminin Son Hamleleri ve Zamanlama Analizi

Türk gazeteci ve analist Aytuğ Türkkan, Gündem Kıbrıs Web TV’de canlı yayın sırasında önemli açıklamalarda bulundu. Rum Yönetiminin özellikle “Mülkiyet” konusu üzerinden yaptığı girişimlerin arka planındaki zamanlamayı dikkatle değerlendiren Türkkan, bu girişimlerin Ekim ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar tırmandırılabileceğine işaret etti. Ona göre, bu tür adımların yasal dayanağı bulunmamakla birlikte, iki temel amacı var: Birincisi, yükselen Kıbrıs Türk ekonomisinin olumsuz etkilenmesini sağlamak. Son dönemde özellikle inşaat sektöründe yaşanan gelişmeler, Rumların ekonomiyi baltalamak için bir fırsat olarak görüldü. İkinci amaç ise, iki devletli çözüm politikasını destekleyen mayın döşemek, yani iki devletli çözüm fikrine zemin hazırlamak. Türkkan, bu girişimlerin genellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında rafa kaldırılacağını düşünüyor. Ayrıca, inşaat sektörü ve yabancı yatırımcılar üzerinden yürütülen bu süreç, ülke içindeki müteahhitler ve vatandaşlar arasında da geniş bir yelpazeye yayılmış durumda. Eşdeğerden mal alanların sayısının ülke nüfusunun yarısına yakın olduğu ve bu kişilerin tutuklanması halinde büyük uluslararası yankı uyandıracağı öngörüsünde bulunuyor. Bu durumun sadece korkutma ve gözdağı verme amacı taşıdığını vurguladı.

Mülkiyet Konusu ve Yasal Dayanaklar

Rum Yönetiminin mülkiyet konusunda yaptığı girişimlerin yasal bir temeli olmadığını belirten Türkkan, bu konunun yargının değil, siyasetin konusu olduğunu dile getirdi. 2002-2003 yıllarında yaşanan benzer durumları hatırlatarak, Loizidu’nun AİHM’e yaptığı başvurunun Türkiye aleyhine sonuçlandığını ve tazminat ödemek zorunda kalındığını anlattı. Ardından, Demopoulos kararıyla ilgili detaylara değinen Türkkan, bu kararın, evin sahibi olan kişinin daha kısa süre yaşaması sebebiyle, daha uzun süre yaşayan diğer kişinin hakkını ön plana çıkardığını belirtti. Bu kararın, süreç içerisinde Taşınmaz Mal Komisyonu’nu doğurduğunu ve AİHM’in bu komisyondaki çözümleri yargısal yollar olarak kabul ettiğini ifade etti. Türkkan, hükümetlerin zaman zaman bu komisyondaki ödemeleri sağladığını ve kaynak ayırdığını, fakat bu sürecin çeşitli sıkıntılar içerdiğini vurguladı.

BU HABER SENİN İÇİN  Karpaz Yarımadası'nda Eşek Katliamı: 14 Eşek Vahşice Öldürüldü

Hukuksuzluk ve Siyasi Çözüm Gerekliliği

Türkkan,”Hukuksuz olan şudur: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin gösterdiği yolu izlememize rağmen, Rum Yönetimi kendi vatandaşlarının TMK’ya başvurmasını engelliyor, yasalar değiştirerek bu kişileri vatan haini ilan ediyor ve kişisel hesaplara para geçişini engelliyor. Bu hukuksuzluklar, tamamen siyaseten çözüm gerektiren meselelerdir. Eğer devletimiz güçlü durursa, Rum lider bu sorunu kendi başına çözmeye çalışacaktır. Türkkan, bu sürecin tamamen korku ve baskı amaçlı olduğunu ve ülke olarak sağlam durmamız gerektiğini vurguladı.

İç Birlik ve Bilgilendirme Stratejileri

“Kendi içimizde kapanıp, ‘Ama Demopoulos kararı vardı, TMK vardı’ demek yeterli değil,” diyen Türkkan, bu tür meseleleri daha geniş çaplı ve düzenli bir şekilde kamuoyuna anlatmak gerektiğine işaret etti. Gerek Türkiye’de gerek Avrupa’da bilgilendirme mekanizmaları kullanılarak, Rumların kötü niyetlerinin ortaya çıkarılması ve halkın bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Bu sayede, uluslararası ve yerel düzeyde güçlü bir savunma hattı oluşturulabilir.

İskân ve Topraklandırma Yasalarındaki Güncel Tartışmalar

Türkkan, son dönemde yeniden gündeme gelen İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası (İTEM) konusunda da değerlendirmelerde bulundu. “30 yıl önceki yasal değişikliklerin bugün tartışılması, bize pek bir kazandırmaz,” diyerek, o dönemki koşullarda bu uygulamaların doğru olduğunu ve koçanların verildiğini hatırlattı. Günümüzde, bu yanlışların yarattığı olumsuz ortamı nasıl düzeltebileceğimizi konuşmamız gerektiğini vurguladı. Eleştirilerin önemli olduğunu, ancak çözüm odaklı hareket etmenin öncelikli olduğunu sözlerine ekledi.

Sınır Kapıları ve Vatandaşlık Hakları

Son olarak, sınır kapılarında yaşanan sorunlara değinen Türkkan, Rum Yönetimi’nin Türklere karşı uyguladığı baskı ve zorlukların altını çizdi. “Gün sonunda, hakkını vermek zorunda oldukları vatandaşlık ve kimlik hakları, tamamen hukuki ve insani bir zorunluluktur,” dedi. Bu uygulamaların, periodik zorlamalar ve güç gösterisi amaçlı olduğunu belirten Türkkan, burada önemli olanın direnmek ve haklarımıza sahip çıkmak olduğunu vurguladı. Emek ve sabır olmadan hiçbir kazanımın elde edilemeyeceğini sözleriyle pekiştirdi.

BU HABER SENİN İÇİN  Cumhurbaşkanı Tatar'dan Kıbrıs Sorunu Üzerine Önemli Açıklamalar
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ