Başbakan Ünal Üstel’den Meclis’teki Olaylara İlişkin Açıklama
Başbakan Ünal Üstel, Meclis’teki son olaylarla ilgili açıklamalarda bulundu. Olayların arka planı, hükümetin tutumu ve gelecekteki adımlar üzerine detaylı bilgiler için makalemizi okuyun.
Başbakan Ünal Üstel’den Meclis Açıklaması
Bugün Mecliste yaşanan olaylara ilişkin bir açıklama yapan Başbakan Ünal Üstel, olayların hukuk arama bahanesiyle gerçekleştirilen hukuksuz girişimler sonucu sabote edildiğini belirtti. Üstel, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Değerli kardeşlerim; Üzülerek belirtmek istiyorum ki, bugün Meclis genel kurul çalışmaları, hukuk arıyoruz diyenlerin gerçekleştirdiği hukuksuz eylemlerle bir kez daha sabote edilmiştir.
Hukuk arıyoruz diyenler, Cumhuriyet Meclisi’nde hukuksuz eylemler gerçekleştirmeye devam ediyorlar.
Anayasa dahil olmak üzere tüm Meclis iç tüzük kurallarını çiğnemekten çekinmiyorlar.
Bu sürecin en başında konu hukuki değil, siyasidir diyenler, bugün bir kez daha hukuku bahane göstererek siyaset yapmaya devam ediyorlar.
Meclise sahip çıkacağız diyenler, aslında meclisi çalıştırmamak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Bugün gerçekleşen eylemlerde insanlara fiziki saldırılar da yapılmıştır.
Demokrasinin beşiği olan Meclis’te olduğunu unutan bazı muhalefet milletvekilleri, anayasal görev ve sorumluluklarını bir kenara bırakarak fiziki kavgalara girmiştir. Özellikle bazı muhalefet milletvekilleri, milletvekillerimize fiziki müdahalelerde bulunmuş, Sayın Öztürkler’e su ve su şişeleri atarak saldırmışlardır.
Böyle bir ortamda hukuk aranmaz; bu tür çirkin saldırılarla demokrasi veya hukuk savunulamaz.
Bugün Meclis’te yapılanlar zorbalıktan başka bir şey değildir.
Bunun adı direniş değil, anarşidir.
Bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz.”
“Değerli kardeşlerim; Cumhuriyet Meclisi, halkın iradesinin temsil edildiği en müstesna kurumlardan biridir.
Meclis, 50 seçilmiş milletvekilinden oluşur.
Biz 50 kişinin Meclis başkanlık divanını seçiyoruz.
Meclis başkanı, yardımcısı ve divan üyeleri, sadece 29 kişinin değil, 50 kişinin divanıdır.
Dolayısıyla, başkanı, başkan yardımcısını ve divanı seçerek, zaman kaybetmeden Meclisin yasama faaliyetlerine başlamasını sağlamak, 50 milletvekilinin ortak görevidir.
“Değerli kardeşlerim; Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi, Meclis başkanlık seçimlerinde bazen sıkıntılar yaşanabilir.
Bu sıkıntıların çözümü herkesin görevidir ve bu sorunların çözüleceği yer de Meclis’tir.
Meclis iradesi, sadece 19 milletvekilinin iradesinden oluşmaz.
Demokrasiyi savunanlar, 19 kişinin iradesiyle diğerlerinin iradelerine ipotek koymaya çalışmamalıdır.
Kendi siyasi düşüncelerini anti demokratik ve hukuka aykırı uygulamalarla diğerlerine dayatamazlar.
KKTC bir hukuk devletidir ve bu ülkede hukukun nasıl ve ne şekilde aranacağı bellidir.
Hukuk, kaba kuvvetle aranamaz; hiçbir durumda şiddetin gerekçesi olarak gösterilemez.”
“Değerli kardeşlerim; Biz, Meclisi yasama faaliyetlerine döndürmek için en başından itibaren tüm iletişim kanallarını açık tuttuk ve tutmaya da devam ediyoruz.
Bu süreçte yapıcı olduk, diyaloglar kurduk, öneriler sunduk ve öneriler aldık.
Yani, diyalog kapılarını asla kapatmadık.
Ancak, yapılan önerilerin samimi ve uygulanabilir olması şarttır. ‘Ben bilirim, ben yaparım, benim dediğim doğrudur, senin dediklerin yanlıştır’ demekle, ön şartlarla bir müzakere sürecinin yürütülemeyeceği aşikardır.
Dolayısıyla, aklı ve hukuku ağzından düşürmeyenler, akla hayale gelmeyecek yöntemlerle ve hukuk dışı eylemlerle vatandaşın dört gözle beklediği bütçenin geçmesine engel olmamalıdırlar.
Kaybedilen zaman hepimizin ve halkımızın zamanıdır.
Halkımız, Meclisin çalışmasını ve gerekli yasaların geçirilmesini bekliyor.
Bütçenin geçmesini bekliyor; o bütçe ile hastanelerinin yapılmasını, yollarının tamamlanmasını, okullarının bitmesini, icraatların tamamlanmasını bekliyor.”
“Değerli kardeşlerim; Krizi, hukuk dışına çıkarak yapılan eylemlerle sürdürmek, bu krizden en çok etkilenecek olan halkımıza zarar verecektir.
Buna kimsenin hakkı yoktur.
Biz, yapıcı her tür öneriye, fikre hükümetimizi kurduğumuz ilk günden beri açığız.
Ama eğer ortada fikirden çok dayatma varsa, ‘ben bilirim, benim dediğim olacak’ duruşu varsa, biz buna onay veremeyiz.
Mecliste bu konuyu samimi ve yapıcı önerilerle çözecek irade vardır.
Dolayısıyla, akla, mantığa, hukuka, demokrasiye ve en önemlisi Mecliste bulunan iradeye saygılı öneriler varsa, bunları birlikte değerlendirebiliriz.”
“Değerli kardeşlerim; Bugün yaratılan kaos, çıkarılan kavgalar ve insanlara yönelik yapılan fiziki saldırılar, Meclisin kurumsal saygınlığına da gölge düşürmüştür.
Umuyorum ki, bir kez daha böyle olaylar yaşanmaz.
Biz bu şiddetin bir parçası olmadık, olmayacağız.
Bu noktada, muhalefeti bir kez daha yapıcı olmaya davet ediyorum.
Kendilerini Meclisin çalışmalarını sabote etmekten vazgeçmeye davet ediyorum.
Umarım en kısa sürede, bu sorunu ortadan kaldıracak ve Meclisimiz yasama çalışmalarına döndürecek adımları herkes atmaya başlayacaktır.”
“Değerli kardeşlerim; Yaşanan üzücü hadiselerin ardından, gruplar arası varılan mutabakat gereği, Meclis oturumlarına bir hafta ara vermiş bulunuyoruz.
Bu süre iyi değerlendirilmelidir.
Meclisimiz, yasama faaliyetlerine ivedilikle geri dönmelidir.”