Basın- Sen ve Medyada Güncel Tartışmalar
Basın-Sen ve medyada güncel tartışmaları keşfedin. Sendika faaliyetleri, medya özgürlüğü ve sektördeki yenilikler hakkında detaylı bilgiler.

Basın- Sen Başkanı Ali Kişmir’den Çarpıcı Açıklamalar
Basın- Sen Başkanı Ali Kişmir, yaptığı açıklamada, “Ben yalnızca kendi yazdıklarımdan sorumluyum, cehaletin ve bilgi eksikliğinin yalnızca başlığa bakarak yapılan yanlış anlamalara sebep olduğunu” belirtti. Kendisine yöneltilen seviyesiz ve yapıcı olmayan yorumlara karşı ciddi bir sitemle yaklaştı. “Hayattaki en zor şey, fikirlerinizle cehalete ve yanlış anlayışlara etkili bir şekilde ulaşabilmektir” diyerek, bu duruma dikkat çekti.
Şu an halen savcılık görüşü bekleyen, sosyal medya suçları ve olası yasa değişiklikleri konusunda Basın- Sen’in de aktif rol almasını beklediklerini vurguladı. Aynı konuda Gündem Kıbrıs Genel Yayın Yönetmeni Çiğdem Aydın da, aynı gün canlı yayında önemli mesajlar verdi. Aydın, “Herkes kendine yakışanı yapar. Bazı köşe yazarlarının linç edilmesi, sosyal medyada fikir ayrılıkları nedeniyle gerçekleşiyor. Fikirler ve görüşler farklı olsa da, bu tür linç girişimleri ve linç kültürü doğru değildir” diyerek, toplumsal gerilimin sadece öfke değil, aynı zamanda cehaletten kaynaklandığını ifade etti.
Toplumsal Cehalet ve Linç Kültürü
Çiğdem Aydın, bir süre önceki köşe yazısında da, “Kimin ağzından ne çıkacak, kim ne diyecek de farklı düşüncelere sahip olanlar linç edilecek? Bu adanın içindeki birkaç insan birbirini sürekli linç etmeye devam ederken, büyük resmi gözden kaçırıyoruz” şeklinde önemli bir saptamada bulunmuştu.
Medya ve Sözlü İfade Üzerine Farklı Yaklaşımlar
Gazeteci ve televizyoncu Bahar Sancar, yaptığı açıklamada, “Muhalif olmak ile terbiyeli olmak arasında ince bir çizgi vardır. Muhalif olabilirsiniz; bu sizin siyasi görüşünüzdür. Ancak, terbiyesizlik ise karakter meselesidir. Bu iki kavramı karıştırmamalıyız” diyerek, toplumsal saygı ve anlayışın önemine vurgu yaptı.
Sosyal Medyanın ve Fikir İfade Özgürlüğünün Sınırları
Ben de bir zamanlar kaleme aldığım yazıda, “Facebook’taki magandalık ve küfür kültürünü kim durduracak?” başlığıyla, “Elit insanlar fikirlerini özgürce dile getirir; ancak, basit insanlar düşünce ifade etmekte yetersiz kalır ve dağarcığındaki iki kelimeyle hakaret eder, aşağılar, itham eder ve damgalar” ifadelerine yer verdim. Aynı şekilde, siyasi yetkililerin de, özellikle sosyal medyadaki olumsuz ve sorumsuz yorumlara kayıtsız kalmayı öğrendiklerini, çünkü artık laf anlatmanın ve ikna etmenin zorlaştığını, bu nedenle görmezden gelmenin tercih edildiğini gözlemliyoruz.
Kınama ve Kinaye: Serhat İncirli ve Ali Kişmir
Gazeteci Serhat İncirli, yaptığı kinayeli açıklamalar ve eleştirilerle dikkat çekiyor. Kinaye, gerçeği mecaz ve dolaylı anlatma yöntemidir; genellikle İncirli’nin tarzı budur. Ancak, Ali Kişmir’in de belirttiği gibi, “Sadece başlığa bakarak anladıklarından biz sorumlu değiliz”. Bu noktada, ülkemizde maalesef sadece 5-10 köşe yazarı kalmış durumda; herkes özgürce görüşlerini dile getiriyor ve dilediği gibi yorum yapabiliyor.
Fikirlerin Özgür İfadesi ve Toplumsal Yargı
Herkesin kendi fikir ve düşüncelerini rahatlıkla paylaşmasının temel hak olduğunu unutmamalıyız. Emekli öğretmen bir kadın dahi, benim fikirlerimi empoze etmeye çalıştığımı ve yazdıklarımızın ezberletildiği gibi ön yargılarla yaklaştı. Ancak, bu ön yargıların ve önyargıların aşılması gerektiğine inanıyoruz. Kimse bir kalemi empoze etmiyor; yazmak bir tutkudur, bağımlılıktır, hobidir. İçtenlikle yazıp, rahatlar ve kendimizi ifade ederiz.
Olumlu ve Saygılı Tartışma Ortamı
Herkesin fikrini dile getirmesi önemlidir; hatalı gördüklerini, yanlışlarını veya farklı düşüncelerini saygılı bir şekilde ifade etmeleri beklenir. Ancak, çoğu zaman öfke ve hakaretle dolu yorumlar karşılaşıyoruz. Bu da toplumsal cehaletin ve saygısızlığın göstergesidir. Kimse toplumun düşünce yapısını değiştirmeye çalışmıyor, bu büyük bir paranoyadır.
Hükümet ve Sosyal Medya Düzenlemeleri
Bazı haber siteleri etik değerleri gözetirken, diğerleri vatandaşları tahrik edecek, küfür ve hakaret içeren başlıklar kullanarak etkileşim toplamaya çalışıyor. Bu nedenle, hükümet yetkilileri acilen sosyal medya ve internet ortamındaki bu olumsuzluklara yönelik önlemler almalıdır. Bilişim Yasası’nın durumu hakkında, sosyal medyada hakaret ve küfür suçlarının cezai yaptırımlarıyla ilgili olarak, Meclis’in savcılık görüşünü beklediğimizi ve yakın zamanda detaylı bilgi paylaşacağımı da belirtmek isterim.