Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Yangın Sonrası KKTC’deki Yangın Güvenliği Önlemleri

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Yangın ve KKTC’deki Yangın Güvenliği Önlemleri

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan otel yangını, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) binalardaki yangın güvenliği önlemlerinin sorgulanmasına sebep oldu.

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Binaların Yangından Korunmasına İlişkin Usul ve Esaslar Tüzüğü Hazırlama Komitesi Koordinatörü Halil Erensu, hazırladıkları taslağın İçişleri Bakanlığı tarafından değerlendirildiğini ve ardından Odalara dağıtılmak üzere Birlik Başkanlığı’na iletildiğini ifade etti.

Erensu, tüzüğü inceleyerek bir an önce sonuçlandırmak için çalışmalara başladıklarını vurguladı.

“Tüzüğe dair ilk çalışmalar 2017 yılında başladı”

TAK muhabirinin sorularını yanıtlayan Erensu, tüzüğe dair ilk çalışmaların 2017 yılında başladığını belirterek, “2017 yılından 2018 yılının ikinci yarısına kadar KTMMOB’ye bağlı Kimya Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Elektrik Mühendisleri Odası ve Makine Mühendisleri Odası olarak yoğun bir şekilde çalışmalar yürütüldü.” dedi. Çalışmaların, birliğe kayıtlı diğer odalardan da zaman zaman görüş alınarak sürdürüldüğünü dile getiren Erensu, bu süreçte Türkiye, İngiltere ve Amerika’daki mevzuatların incelendiğini ve dünyadaki uygulamalara göre hazırlık yapıldığını kaydetti.

• 150 Maddeden Oluşan Tüzük

Erensu, son dönemlerde yapılan çalışmalar sonucunda tüzüğün ekler ve geçici maddeler hariç yaklaşık 150 maddeden oluştuğunu belirtti.

Yangına dair alınacak tedbirlerin yanı sıra, bu yangınlardaki ısı, duman, zehirleyici gazlar, boğucu gazlar ve panik durumlarının can ve mal güvenliği açısından oluşturabileceği tehlikeleri minimuma indirmek için tasarım, kullanım, bakım ve işletme esasları ile yapı kimyasalları üzerine kapsamlı bir çalışma yapıldığını ifade etti.

Bu metnin dayandığı kaynaklardan birinin Türkiye’deki mevzuat olduğunu vurgulayan Erensu, “Çalışmaları yaparken Türkiye’deki mevzuata da göz attık.

Orada bazı istisnalar bulunduğu için, bizim ülkemizde bu istisnaların uygulanmaması adına mevzuata belirli unsurlar ekledik.” açıklamasında bulundu.

Türkiye’deki mevzuatta belli bir kullanıcının altında olan kurumların bazı önlemlerden muaf tutulduğunu belirten Erensu, kendilerinin bu istisnaları mevzuattan kaldırdıklarını, örneğin okullarda öğrenci sayısına bakılmaksızın gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak için belirli unsurlar eklediklerini aktardı.

Ayrıca, mevzuatta kata bağlı ya da metreye bağlı olarak yüksek binalara da özel önem verildiğini kaydederek, bu konuda İtfaiye Müdürlüğü ile işbirliği yaptıklarını vurguladı.

Devamında, Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’ndan da görüş alındığını ve bahsi geçen mevzuat hakkında yazılı görüş beyan ettiklerini belirten Erensu, Haziran 2020’de İçişleri Bakanlığı’nda geniş katılımlı bir toplantıda tüm kurumlardan sözlü olarak olumlu görüş aldıklarını dile getirdi.

Toplantıda mevcut binaların durumu hakkında da önemli tartışmalar yaşandığını belirten Erensu, bu kararın Bakanlıkların ve siyasi iradenin yetkisinde olduğunu vurguladı.

• “Şu anda dört yıllık yeni mevzuata göre hazırlanmış, daha güvenli binalarımız olacaktı”

KTMMOB Tüzük Hazırlama Komitesi Koordinatörü Halil Erensu, İçişleri Bakanlığı’nda yapılan toplantıda bilgi akışının nasıl olacağı veya temasta kimlerin yer alacağı konularının da görüşüldüğünü ve sonrasında karara bağlandığını belirterek, “Fakat ondan sonra süreç oldukça yavaşladı.

Koronavirüs pandemisinin bu duruma etkisi büyük.

Ancak biz o süreçte de maskelerimizi takarak çalışmaya devam ettik.

Eğer o noktada çizgiyi çekip başlayabilseydik, şu anda dört yıllık yeni mevzuata göre hazırlanmış, daha güvenli binalarımız olacaktı.” dedi.

Birçok ülkede bu konudaki çalışmaların yıllar önce tamamlandığını ifade eden Erensu, ülkede 2010 yılından önce yangın söndürme sistemleri üzerine daha dar kapsamlı bir çalışmanın yapıldığını ancak bunun da tamamlanmadığını belirtti.

Halil Erensu, Birlik olarak hazırladıkları taslağın çok geniş katılımlı bir çalışmanın sonucu olduğunu belirterek, tüm odaların katılımıyla ve tüm unsurlardan görüş alarak hazırlanan mevzuatta, kamu binalarının normlarından yağmurlama sistemlerine, çıkmaz koridor mesafesinden acil durum kontrol sistemlerine, yangın türlerinin sınıflandırılmasından yüksek binaların sınıflandırılmasına kadar birçok konunun yer aldığını aktardı.

• “Ölümlerin Yarıdan Fazlası Duman Kaynaklı”

Yangın durumunda ölümlerin yarıdan fazlasının duman kaynaklı olduğuna dikkat çeken Erensu, bu nedenle binalarda kullanılan malzemelerin büyük bir öneme sahip olduğunu ifade etti.

Bu bağlamda, mevzuatta bina yapımında kullanılacak malzemelerin yanıcılık sınıflarının belirlenmesine yönelik düzenlemeler yapıldığını vurguladı.

Amaçlarının, malzemeler konusunda belirli standartları oluşturmak olduğunu belirten Erensu, ülkede belirli bir mevzuatın bulunmamasına rağmen çok kaliteli binaların inşa edildiğini, “Bu ülkede güvensiz bir binanın üretilmemesi lazım.” şeklinde açıkladı.

Erensu, çok önemli bir çalışmanın gerçekleştirildiğini ve bu çalışmanın burada kalmaması gerektiğini ifade ederek, şunları ekledi: “Bir olay olduktan sonra çare bulmak yerine, olmadan önce önlem alma durumunda olmalıyız. Ülkemizde ve dünyada bu kadar bilgi birikimi varken, bunun çok daha makul ve hızlı bir şekilde sonuçlanması gerekiyor.

Biz, Kıbrıs Türk Mühendisler ve Mimar Odaları Birliği olarak bu sürecin bir an önce sonuçlanmasını arzuluyoruz.

Odaların niyeti bellidir; yaptıkları çalışmalar ortadadır.

Dileğimiz, tüzüğün bir an önce netleşmesi ve vatandaşlarımızın güvenli binalarda yaşamaya başlamasıdır.

Elbette bazı maliyet artışları olacaktır, ancak her şey maliyet değildir.”