Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Cenevre Ziyareti ve Kıbrıs Sorunu Üzerine Açıklamaları
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Cenevre ziyareti ve Kıbrıs sorunu üzerindeki önemli açıklamalarıyla ilgili güncel gelişmeleri keşfedin. Kıbrıs’ın geleceği için kritik adımlar ve uluslararası iletişimdeki yenilikleri öğrenin.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Cenevre Ziyareti Hakkında Açıklamaları
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 17-18 Mart tarihlerinde Cenevre’de gerçekleştirilecek olası geniş katılımlı toplantıya katılabileceklerini belirtti.
Tatar, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik gayri resmi toplantı hazırlıkları hakkında bilgi almak üzere adada bulunan BM Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo ile bir araya geldi.
Tatar, DiCarlo ile yaklaşık bir buçuk saat süren toplantıda çeşitli konular hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını ve bu görüşmenin olumlu geçtiğini ifade etti.
Toplantıda, Mart ayında Cenevre’de yapılması planlanan geniş katılımlı buluşmanın ele alındığını belirten Tatar, tüm tarafların katılımının sağlanmasının, sorunun çözümüne yönelik faydalı olacağına inandığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, 17-18 Mart tarihlerinde Cenevre’de yapılması planlanan toplantıya onay verdiklerini DiCarlo’ya iletti.
Görüşme öncesi hazırlıkların sürdüğünü aktaran Tatar, adada iki taraf, iki egemen halk ve iki devlet olduğunu hatırlattı.
Tatar, çözüme yönelik yapıcı adımlar atılacaksa Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün kabul edilmesi gerektiğini vurguladı. “Kıbrıs’ta Kıbrıs Türk halkı asli unsurdur ve özden gelen egemenlik hakkı vardır” diyen Tatar, Kıbrıs Türk halkının yaşamsal haklarını toplantıda dile getirdi.
Ayrıca, izolasyonların bu çağda insan haklarına aykırı ve haksız bir cezalandırma olduğunu ifade etti ve “Hayatımızı zora sokarak zorladıkları bir anlaşmayı asla kabul etmiyoruz” dedi.
Adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşma için Kıbrıs Türk halkının hassasiyetlerine ve adada 60 yıldır yaşanan olaylara önem verilmesi gerektiğini belirten Tatar, Rum tarafının her anlaşmayı reddetme eğiliminde olduğunu ancak Kıbrıs Türk halkının ambargo altında yaşamasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
BM’nin bu konuda adım atması gerektiğini belirten Tatar, direkt uçuş, direkt temas ve direkt ticaret konularında açılımların şart olduğunu kaydetti.
İki eşit tarafın birçok konuda iş birliği yapabileceğini ifade eden Tatar, enerji ve turizm gibi alanlarda geçiş kapıları konusunda iş birliği yapılabileceğini söyledi.
New York’taki üçlü görüşmede ele alınan yeni geçiş kapılarıyla ilgili iş birliği önerisini de yineledi.
Tatar, mevcut durumda 9 geçiş kapısının bulunduğunu ve bunlardan yüzde 65’inin Metehan’da yoğunlaştığını belirtti.
Metehan’ın mevcut kapasitesinin dolduğunu ve her iki tarafa da sorun yarattığını ifade eden Tatar, yeni geçiş kapılarının Haspolat ve Akıncılar’da açılması yönünde öneri yaptıklarını ancak henüz yanıt alamadıklarını söyledi.
Rum tarafının çerçeve dışına çıkarak transit geçiş talep ettiğini, bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını dile getiren Tatar, Pile-Yiğitler yolu konusundaki sıkıntılara da değindi. İki tarafın yararına iş birliği yapabileceğini, fakat karşı tarafın bunu kabul etmediğini belirten Tatar, KKTC’nin varlığının kabul edilmek istenmemesine rağmen var olmaya devam edeceğini vurguladı.
Toplantıda, müzakereler sonucunda anlaşmanın bulunabileceğine inandıklarını ancak bunun şartlara bağlı olduğunu ifade eden Tatar, Türkiye kökenli insanların güneye geçememesi konusunun da görüşmede aktarıldığını ve bu rahatsızlığın karşı tarafa iletilmesini istediklerini belirtti.
Kıbrıs konusunun özünü oluşturan sıkıntıları dile getiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cenevre’de yapılması planlanan gayri resmi toplantıya 17-18 Mart tarihlerinde katılabileceklerine onay verdiklerini ve bu görüşmenin yararlı olduğunu ifade etti.